Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '15

 
Kategori
Kitap
 

Elveda Lasinya/Sibel Unur Özdemir/Müzeyyen Keskin

Elveda Lasinya/Sibel Unur Özdemir/Müzeyyen Keskin
 

Sanırım, artık her iki ruh da manevi aşkla kavuşurlar sonsuzlukta.


DEĞERLİ ARKADAŞIM MÜZEYYEN KESKİN HANIMEFENDİYE BU GÜZEL YAZISI İÇİN TEŞEKKÜRLERİMLE...

Elveda LASİNYA / Sibel Unur Özdemir / Müzeyyen Keskin

Elveda LASİNYA çok kısa sürede okuyup bitirdiğim bir kitap. İş olsun diye değil, sindire sindire okudum. Bu yüzden asla hemen okuyup geçilesi bir kitap değil, diyorum.

“Ah, Sen Adalı Kız, Ah!” isimli öykü kitabını ve şiir kitabı “Gerisi Lafügüzaf” da okuduğum şairimizin/yazarımızın, gönlü engin ufuklu dostumun, arkadaşımın eserlerinin hepsi  birbirinden güzel.

Alev alev bir kapak tasarımı ilk bakışta dikkatimi çeken ve sonra iç tasarımı; harika.  O küçücük sayfalarda ne büyük manalar saklı. Metinlerin anlamlarına göre küçük küçük nüanslar ve çizimler var ki kitaba derinlik katmış. Kitabın ilk ve son yaprakları aşkı ifade eden kırmızı renk olarak tasarlanmış 248 sayfalık sarı yapraklardan oluşan bu güzel eserin.

Sevgili arkadaşım Papatya Sibel Unur ÖZDEMİR’i yürekten kutluyorum; daha nice kitaplarını okumayı nasip etsin Allah, kalemi hep yazsın.

Konu baştan sona AŞK’tı ama günümüz aşkları gibi akşam başlayıp sabah biten aşk hikâyelerinden değil. Bir kara sevdaydı dualar, yakarışlar. Yakarışların devamında beni sarıp sarmalayan manevi aşka geçiş.

“Elvedadan Öncesi” ve “Elvedadan Sonrası” olan bu aşk hikâyesi; ölümle bile bitmeyen, yaşayan, devam eden bir serüvenin peşinden sürüklüyor okurunu.

Yazarın, aynı zamanda şair olmasından olsa gerek cümlelerin şiirsel bir şekilde okuyucuya aktarılması. Anlatım su gibi akıcı. Bazı cümleler, devrik cümle olmasına rağmen metinleri özlü sözleriyle, deyim ve deyişlerle süslemesi, yazarın kaleminin nasıl ustaca kullandığını gösteriyor.

Kahramanlardan Nedim’in özlemi, hasreti, yalnızlığı, düşleri, rüyası sevgidir. “Beklemek ateşler için de yanmaktır, özlem ise küle dönmektir,” der. “Haykırışıdır yaşlı gözler sükûtun ve şahididir tüm uzuvlar çaresizliğin,” der.  “Gönül cennetimi ateşlere verme ey aşk, geriye külleri kalır lakin dumanı seni de boğar,” der. Nedim duygularını böyle dile getirirken, o satırları yazarken, Lasinya’ya olan büyük sevdasının beşeriyetten uzaklaşarak maneviyata döneceğini bilemezdi elbette.

“Keşke”lerimiz, keşke hiç olmasa. Düşünüyorum da son satırları okuyup bitirdiğimde… Lasinya bundan sonra ne yapacak?  Hayattan neler bekliyordu/bekleyecek?  Sevdiğini bulmak ya da bulamamak  nasıl bir duygu?  Hangi düşüncelerin kıskacında kıvranacak?  Yeşeren bir filiz olmasaydı hayatında;  hayata tutunabilmesi mümkün olabilir miydi?

Sanırım, artık her iki ruh da manevi aşkla kavuşurlar sonsuzlukta.

Değerli okurlar, beni derinden etkileyen bu kitaba ulaşmak için Ürün Yayınları’yla yâda   yazarımızla (sozdemir650@gmail.com) iletişim kurabilir; tüm kitabevlerine uğrayabilirsiniz.

Tekrar tebrik ediyorum sevgili arkadaşım Sibel Unur ÖZDEMİR’i. Kitabının kısmeti bol olsun inşallah. Selam ve sevgiler, saygılar gönderiyorum.

Müzeyyen KESKİN   

Amasyaşat Başkanı

 

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..