Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '08

 
Kategori
Anılar
 

Elveda sevgili dost

Geziniyordum çöllerde. Bir tuz gölünün orta yerinde. Gölün çıkış kapısını bir türlü bulamadan. Acı ve yakıcıydı tuz. Tenimdeki suyu emiyor, nemi çekiyordu. Canımı acıtıyordu vücuduma temas ettikçe. Kilometrelerce yürümüştüm ve artık tükenmiş haldeydim. Ne umudum kalmıştı, ne de takatım. Beynim ise hepten çalışmaz hale gelmişti. İnançlarım, değerlerim, beklentilerim, hayallerim, sevdalarım... Hepsi bir oda dolusu sabun köpüğü gibi yok olmuşlardı. Belki dünya üzerinde hala çok şey vardı yaşanan ama artık benim menzilimden çıkmış gitmişlerdi.

Benim için derin bir parlaklığın içinde yoğun bir sis vardı. Evet, hala buradaydım ama yaşam denilen rüya çoktan flulaşmıştı. Bulanık bir siste yol alıyordum. Hatıralar birer birer zihnimden siliniyordu kocaman bir silgi tarafından. Acımasızca ve sakınmasızca. Sanki hiç yaşanmamışçasına, sanki hiç olmamışçasına. “Hayat” denen muamma ne kadar da boşmuş. Şimdi iliklerime kadar bu bariz gerçeği hissediyorum. Bir fabrika yangını gibi bir anda sarıp buzdan alevler her yeri, önüne ne çıkarsa talan edip, silip süpürerek mükemmel bir “yokedici” olarak görevini yapıyor. Duyguları ve merhameti yok.

Hani sabah tüm sevecenliğinizle merhaba dersiniz ya yeni güne.. Gece boyu boğuşa-durup deli rüyalarla.. “Hayırdır İnşallah” nidaları arasında hatırlamaya çalışırsınız yaşadıklarınızı. Heyhat! Bir görünmez el buruşturup buruşturup silip atıyordur seri bir şekilde. Ne kalıyor elinizde yaşanmışlıklardan? Hani nerede o inanılmaz hülyaların kanıtı? Kocca bir hiçlik!

Gene de bulutlu bir şubat akşamının gecesinde, aysız bir gecede perdelenmiş gökyüzünün siluetinde göz kırpıyor dost yıldızlar. Sıyrılarak kara bulutların arasından milyon kilometrelerce öteden. Rüzgarın sesi fısıldıyor... “Belki de bir anlamı vardır tüm bu didişmelerin.”

Mutluydum ben çölde. Hayallerim vardı çocukça heveslerime yakışan. Oya gibi ince ince işlediğim hayallerim. Umudumu ve arzularımı besleyecek düşlerim vardı. Gelecek beklentilerim, doyumsuz hırslarım. Sevdiklerimle ömür boyu birlikte olmayı diledim hep. Öyle de oldu. Sevgiye boğdular ilgi ve özen eşliğinde. Ve şimdi bir yol ayrımındayım. Sanırım kısmet buraya kadarmış. Ama biliyorum ki, ama eminim ki, beni asla unutmayacaklar... Hep yüreklerinde taşıyacaklar... Hep sevgi ve muhabbetle yad’edecekler...

Elveda tuzçölü!

10;1;2008
Ruhun Şad'olsun Kemal Duykan Amca

 
Toplam blog
: 20
: 459
Kayıt tarihi
: 30.12.07
 
 

Mayıs 2010'dan itibaren TUVA Sanat Atölyesinde Spiritüel Güçleri Geliştirme, Nefes Atölyesi, Holi..