Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

EMASYA Protokolü yürürlükten kaldırıldı.

EMASYA Protokolü yürürlükten kaldırıldı.
 

EVLİ EVİNE, KÖYLÜ KÖYÜNE...


Yaratılan sanal gündemlerden birisi de bildiğiniz gibi EMASYA Protokolüydü.

Ekonomik gerçeklerin üzerini kapatmak ve yaratılan suni darbe planlarını desteklemek için ortaya atılan ve darbenin kaynağı gibi gösterilen EMASYA Protokolü nedir?

1997 yılında Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan ve askere toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü (EMASYA), toplam 27 maddeden oluşan bir anlaşmadır.

Bildiğiniz gibi ilk olarak EMASYA planından toplumun haberi, Şemdinli'deki Umut Kitapevi’nin bombalanması olayında duyuldu. Olaya adı karışan astsubayın ifadesiyle kamuoyunun gündemine girmişti.

EMASYA Protokolü, Balyoz Eylem Planı iddialarıyla Türkiye'nin gündemine iyice oturdu. Zira planı hazırladığı iddia edilen dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, hazırladıkları senaryoları EMASYA Protokolünü dayanak gösterdi. İşte o zaman dananın kuyruğu koptu!

Türkiye, EMASYA Protokolü ile 7 Temmuz 1997 yılında, 28 Şubat sürecinden hemen sonra tanıştı. Protokole İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı imza attı. Protokolün altına Genelkurmay adına Çetin Doğan imza attı. İçişleri Bakanlığı adına da Müsteşar Teoman Ünsan! Ve gizlilik dereceli bir anlaşmaydı.

27 maddeden oluşan protokol, askere Vali'nin izniyle şehirlerdeki toplumsal olaylara müdahale etme imkânı tanıyor.

Birde istismara açık madde var ki; zaten tüm kıyamet o maddeden kopuyor!

Vali’nin talebine bağlı olmaksızın askere harekete geçebilme yetkisi veriyor. Olağanüstü bir durum algılaması varsa, ‘örneğin terör şüphesi’ o noktada asker mülki idare amiri, yani vali veya kaymakamdan izin almadan da olaylara el koyabiliyor. Yani her türlü istismara açık bir madde…

Özellikle Güneydoğu'da terör tehdidi nedeniyle EMASYA protokolünün sık sık uygulandığı bilinen bir gerçek

Bu protokole dayanarak, bir yıl içinde toplumsal olayların çıkabileceği günler de önden tespit ediliyor. Ordu içindeki EMASYA birliklerinin bu kritik tarihlerde çarşı izinleri kaldırılıyor. Birlikler kışla içinde hazırlıklı bir biçimde gün boylu bekliyor.

Askerler arasında bu durumda olanlara "Askerin çevik kuvveti" deniliyor. Bu birliklerin el koyma yetkisi de var. Gerekli hallerde, kamu kurumlarının her türlü araç-gereç ve malzemesi, EMASYA komutanlarının emrine verilebiliyor.

13 yıldır uygulanan ama nerelerde ve nasıl uygulandığı konusunda net bilgi olmayan protokol, bugün itibarıyla yürürlükten kaldırıldı.

Yani o kadar koparılan gürültünün bir anlam taşımadığı açıkça görülüyor. Taraflar illahi anlaşarak bu protokolü iptal etmelerine gerek de yoktu. İçişleri Bakanlığı tek taraflı olarak bu protokolü kaldırdığını, bir yazı ile Genelkurmay Başkanlığına bildirebilirdi. Yani bir kaşık suda fırtına kopartılmazdı.

Güneydoğuda askerin yaptığı operasyonlar bu protokole dayanarak yapılıyordu. Şimdi bu protokol yürürlükten katlığına göre, asker hangi yasal gerekçeye dayanarak operasyon yapacak? Askerin operasyon yapması gündemden kalktığına göre, PKK silah bırakmayı kabul mü etti? Operasyonları sınır boylarına yerleştirilen ve kurulma aşamasında olduğu söylenen ‘serhat boyu akıncıları(!)’ mı yürütecek?

Yaratılan sanal darbe planlarının dayanağı olarak gösterilen bu EMASYA Protokolünün yürürlükten kalkması ülke için faydalı olmuştur! Bundan böyle sanal darbeler de yaratılamaz. Hele, hele 7-8 yıl önce hazırlandığı iddia edilen ve özel kurye ile kolilere doldurulup, özel gazetecilere ulaştırılan darbe planlarının dönemi tamamen kapanır!

Bu protokolün yürürlükten kaldırılması iktidar açısından hiçte iyi olmadı! Bundan böyle mağduru nasıl oynayacak? Oynasa bile kimi inandıracak?

Bence iktidar bindiği dalı kesti!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..