Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Emek için unutulmaması gereken bir değer

Emek için unutulmaması gereken bir değer
 

İnsanoğlu bir garip yaratılış... Gereksinimleri sonsuz diye öğretilir ekonomi derslerinde. Aslında hiçte öyle değildir. Gayet te sınırlıdır gereksinimleri. Bakın şimdi; asgari ücretle geçinen yurdum insanı nasıl ayın sonunu getiriyor? Sizce kaç ekonomist bu soruya mantıklı cevap verebilir? Şimdi sormak doğru olmaz mı; Hayat mı ucuz, emek mi ucuz? Bence cevabı ikisi de ucuz. Çünkü yaşamın idame edilmesi emekle doğru orantılıdır. Emek harcanmadan yaşam değer kazanmaz zaten. Beleşçi bir hayat doğru bir hayat değildir. Peki emek bu kadar önemlide emeğe karşılığını vermekte önemli değil midir?

Ekonominin güçlü olması demek o ülkede Kişi Başına Düşen Milli Hasılanın da o derece yüksek olması demek değil midir? Bir ekonominin güçlü olması aynı zamanda artan yeni nufusa yeni istihdam alanlarının yaratmasıylada ölçülmez mi? Bunun içinde bir ülkedeki ekonomik değeri olan üretim kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Yeraltı ve yerüstü doğal değerlerin belirlenencek iyi bir stratejiyle kademeli olarak ekonomiye kazandırılması doğru değilmidir. Gereksiz yatırımlar ile haracanan ekonomik değerlerin kesinlikle bu alana kaydırılması gerekmektedir. Uygulanan kredi politikalarının da bu yönde belirlenmesi gerekmektedir.

Ülkemizde köy nufusunun ciddi bir şekilde metropollere kaymasının temel sebebi uygulanan hatalı ekonomik politikalar olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu göç şehirlerde istihdamın olduğu anlamına gelmiyor tabi ki, ancak büyük şehirlere iyi yaşamaya giden ve çiftçilik dışında hiçbir meziyeti olmayan insanlar bu şehirleride yaşanmaz hale getiriyorlar istemeden. Metropollerde oluşan suç şekillerine ve bu suçlara iştirak edenlerin o şehirdeki profillerine bakıldığında yoğunluğu; köyünden gelen çaresiz insanların ve onların çocuklarının oluşturduğunu görmekteyiz. Temel sorun; kentlerin köyleşmesini önlemektir. Amaç ise köyleri kentleştirmektir.

Eğer tarım ve hayvancılığı doğru desteklersek ve bu insanların emeklerinin karşılığını almalarını sağlarsak bu insanlar yaşadıkları yerleri terk etmez, bildikleri en iyi işi yaparlar. Burada bir ayrıntı düşmek istiyorum, teknoloji elbette iyidir. Teknolojik gelişmeleri genelde ekonomisi iyi olan insanlar tarafından kullanıyor olması küçük çiftçinin rekabet gücünü düşürmektedir. Devlet bu noktada küçük tarım ve hayvancılık odaklarına genel destek sağlamalı onların ürünlerini teşvik primleriye almalı ve pazarını kendi yaratmalıdır. Yine bu sektörde uygulanacak politikalar kesinlikle devlet kontrolünde ve gücünde olmalıdır. Devletçilik bu noktada çok önemli bir yer tutmaktadır.

Liberal ekonomi içinde dahi olsanız, genel yaşam standartlarının oluşturulması için illa ki devletçi yaklaşımlar ve yaptırımlar uygulamak gerekmektedir. Göçün önlenmesi, emeğin gerçek değerinin bulması ve art niyetli sermaye odaklarının etkinliklerinin kırılması ancak devletçi yaklaşımla mümkün olur.

 
Toplam blog
: 9
: 618
Kayıt tarihi
: 24.06.07
 
 

Serbest muhasebeci, mali müşavirim. 1973 doğumluyum. Doğayı, müziği, kitap okumayı severim...