Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Emek Sineması yıkılsın!

Emek Sineması yıkılsın!
 

Nafile çabanın resmidir...


Uzun süredir tartışma konusu olan ‘Emek Sineması’nın yıkımı taze taze bir protestoyla kınandı. Soğuğa aldırmadan toplananlar ‘Emek bizim İstanbul bizim’, ‘Şimdi başrol dayanışmanın’ şeklinde sloganlarla yürüdü.

Serkidoryan bloğunda yer alan ‘Emek Sineması’, ‘İnci Pastanesi’ gibi yerler İstanbul’un ‘Pera’ anılarından birer simge! Kim için? Atilla Dorsay, Mehmet Ali Alabora, Rurkay Aziz, Meltem Cumbul, Feridun Düzağaç, Tarık Akan, Nurgül Yeşilçay, Şebnem Dönmez ve benzeri sanata, sinemaya yakın isimler için.

İstanbul kültürünün yok edilmesine karşı çıkan bu nesli tükenenler sınıfına kendimi de katıyorum. Sonra, AVM’nin içine taşınacağı söylenen Emek Sineması’nı bırakıp, geçmişte sessiz sedasız ortadan kaldırılan değerlere bakıyorum. Manzara yürek sızlatıcı! Harcanan kültür varlıkları saymakla bitmez. Buyurun size birkaç örnek…

2. Abdülhamit döneminde Karaköy Meydanı’nda saray Mimarı Raimondo D’Aronco tarafından yapılan Ahşap Cami, 1959’da yol yapımı nedeniyle sökülerek gemiye yüklenir. Kınalıada’ya tekrar kurulmak üzere deniz yolculuğuna çıkartılan Cami, gemi yan yatınca Marmara’yı boylar. Arta kalanlar iki parça mermer ve Kasımpaşa’daki Yahya Kethüda Camii tarafından ödünç alınan abanoz ağacından oyma, nakışlı ahşap mihrap…

İlk inşası 1360 yılına ait olan Tophane’deki Surp Kirkor Lusarovic Kilisesi, İstanbul’un en eski kiliselerinden… Karaköy-Tophane yol yapımında önce kısmen, sonra tamamen yıkılır. 1965 yılındaysa yıkımdan kalan çiniler de kullanılarak, eskisinden çok küçük olarak yeniden inşa edilir.

Beyazıt Mercan Yokuşu'ndaki saray benzeri Ali Paşa Konağı önce yanar ardından kalan duvarları yıkılır. Yerine katlı otopark yapılırken altından çıkan Bizans sarnıcının akıbeti meçhuldür. Aynı şekilde Laleli’deki Mısırlı Kamil Paşa Konağı da şüpheli bir şekilde yanarak yerini Edebiyat Fakültesi’ne bırakır.

Yedikule Surlarının restorasyonu sırasında kaldırılan ve izine rastlanamayan tarihi toplar, Bezm-i Alem Valide Sultan’ın vasiyetine rağmen özelleştirilen Vakıf Gureba Hastanesi,1940’lardaki İmar planına kurban giderek Taksim Gezi Parkı’na dönüşen Abdülmecid'in yaptırdığı devasa Topçu Kışlası, Unkapanı’na adını veren ve eski İstanbul’un önemli endüstri binalarından olan ancak 80’li yıllarda otoparka dönüşen Unkapanı Değirmeni

Bu örnekler saymakla bitmez. Hepsi de bize miras kalan ve ne yazık ki, çıkarlara kurban verilen kültürel değerler. Kültür tahrifatının bu kısacık özetine bir de köprüler, yollar ve beton yığınları için katledilen İstanbul ormanlarını, Boğaz sırtlarını eklersek ortaya çıkan bilançoyla ‘mirasyedilik’te gelinen noktayı rahatlıkla görürüz.

Tarihi emanetlerin, 100 yılda yetişen ağaçların, bu topraklarda yaşamış tüm insanların ‘emek’lerinin korunamadığı yerde ‘Emek’ yıkılmış çok mu? Devir, AVM yani ALAN VEREN MEMNUN devri olunca sinemanın tarihi EMEK de YIKILSIN; sıradakiler için kollar sıvansın! Kazmanıza kuvvet…

Anibal Güleroğlu http://www.sinematur.com

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..