Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Emek ve sermaye değişimi veya işverenin aklı işçinin kalbi..

Emek ve sermaye değişimi veya işverenin aklı işçinin kalbi..
 

İŞ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE İŞÇİ İŞVEREN İLİŞKİLERİ (1)

I- GENEL BİR BAKIŞ :

Dünyada en önemli unsur insandır. İş hayatında da en önemli öğe insandır. Elinde emek bulunan insana işçi sermaye bulunana ise işveren denilmektedir. Bir de sorumluluğunu yüklendikleri işyerinin amaçlarını gerçekleştirmeyi kendisine amaç edinmiş yöneticiler vardır.

Sermaye ile emeğin ortak getirisi ise “kâr”dır. İşte düğüm buradadır. Piyasa ekonomisinde ayakta kalmayı amaçlayan müesseselerin tek amacının kar olacağı ve olması gerektiği de tartışmadan uzaktır.

Bir tarafta işçi sendikaları diğer tarafta işveren sendikaları. Her ikisi de doğal olarak kendi türünün devamı için çabalamakta ve bazen oldukça sıkıntılı, gergin durumlar eksik olmamaktadır.

Türkiye şartları ve gelişmişlik düzeyi gözetildiğinde bir müessesede işçilik maliyeti yüzde 25’i aşıyorsa o müessesede alarm zilleri çalıyor demektir.

Sermayesinden beklediği kârı elde edemeyen işveren yeni yatırımlara girişmekte zorlanacaktır. Eskiyen teknoloji ve yapılmayan ar-ge müessesenin rekabet gücünü kısıtlayarak zarar etme olasılığını ve bu da işyerinin yönünü değiştirerek istihdamı kısması ve hatta kapanması sonucunu doğuracaktır.

Emeğin karşılığını alamayan işçi ise demotive olabilecektir. Bunun sonucu isteksiz çalışma, randıman düşüşü, maliyet artışı, iş yönünü değiştirme ve hatta kalifiye eleman kaybı olabilecektir. Özellikle büyük iller dışındaki illerde kalifiye eleman temininde yaşanan zorlukları en iyi yöneticiler bilmektedir.

İşte gerçek yönetici: İşi yöneten değil, elindeki kaynakları en iyi şekilde etüt ederek en yüksek kârı elde edecek biçimde yönetebilen ve elde edilen kârı da emek ve sermaye arasında en iyi dağıtabilen kişidir.

İşçilerin hayat görüşlerine göre yaşama standartlarını devamlı yükseltmek amacıyla bazı isteklerinin olması kaçınılmazdır. Yüksek ücret ve sosyal hakların hayat standardını yükselteceği, tüketimi ve dolayısıyla da yatırımı ve üretimi artıracağı görüşü yerleşmiştir.

Bu nedenle işçiler amaçları doğrultusunda grev yoluna gider ve bir işçi sendikasına üye olurlar.

İşverenler de lokavt silahını kınında bulundurmakla kalmaz kendilerine ve bağlı oldukları işkoluna uygun bir işveren sendikasına üye olurlar.

Her iki kesim yapılacak yasal düzenlemelerde kendi konumlarını güçlendirecek ve inisyatif kazandıracak hükümlerin iş kanunlarına, grev ve lokavt mevzuatına ve sendika kanunlarına, sosyal sigorta düzenlemelerine girmesini can-ı gönülden arzularlar. Çok kere yapılan düzenlemeler siyasal ve sosyal kaygıların izlerini taşır.

Bu meydan savaşında şehit ve gazileri azaltmanın yolu: ‘işveren, yönetici, işçi, sendika ve devlet’ ten oluşan beşibiryerdenin organize edeceği planlama ve katılımlı problem çözmedir.

DEVAM EDECEK............

 
Toplam blog
: 45
: 2970
Kayıt tarihi
: 12.06.06
 
 

İstanbul Hukuk 1990 mezunu. Hukukçu. 1997 T.o.d.a.i yüksek lisans başlama yetkinliğine sahip.&n..