Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '10

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Emekçi Kadınlar Günü

Emekçi Kadınlar Günü
 

Kutlanan her özel günün kendine özgü bir anlam ve önemi vardır. Çoğu zaman yerel, bölgesel, ulusal veya dinsel olarak farklı şekillerde kutlanan bu özel günler, bazen de doğduğu sınırları aşarak tüm dünya çapında kutlanırlar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, bütün dünya halklarını haksızlığa ve şiddete karşı ortak emek zemininde buluşturan bir gün olarak kutlanan bir gün bakımından önemlidir.

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York Eyaletinde yaklaşık 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle grev başlatırlar. Güvenlik güçleri grevi engellemek için işçilere saldırarak onları fabrikada kilitli tutarlar. Olaylar sırasında çıkan yangında işçiler barikatlardan kaçamazlar ve çoğu kadın 129 işçi kilitli bulundukları fabrikada çıkan yangında feci bir şekilde can verirler. Yüz binlerin cenaze törenine katıldığı bu olay bütün dünyada geniş bir şekilde yankı bulur.

1910 yılında Avrupa’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında, Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, ABD’deki tekstil fabrikası yangınında hayatlarını kaybeden işçilerin anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerir ve bu öneri oybirliğiyle kabul edilir. Birleşmiş Milletler Örgütünün 1977 tarihinde aldığı bir kararla da 8 Mart, tüm dünya kadınlarının kutladığı uluslararası bir gün olur. Türkiye’de ilk kez 1921 yılında Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmış ve 1975 yılında da “Kadın Yılı” kongresi düzenlenmiştir. 12 Eylül 1980 yılından sonra 4 yıl süreyle kutlanmamış, akabinde tekrar kutlanmaya başlanmıştır.

Dünyada her yılın 8 Mart günü çeşitli şekillerde Kadınlar Günü olarak kutlanmasına karşın, 2007 yılına ait veriler kadınların halen dünyanın birçok yerinde şiddete ve haksızlığa maruz kaldığını göstermektedir. Dünyada her üç kadından birinin dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da başka şekillerde şiddete uğradığı bildirilmektedir. Dinsel, kültürel, sağlık vb. faktörler kadınları şiddet kurbanı yapan faktörler arasında sıralanmaktadır. Kadınlara karşı işlenen suçların en az şekilde cezalandırılması ise tüm dünyada sorgulanması gereken bir çarpıklıktır. Toplumların gelişmiş düzeyine bağlı olarak kadınlara uygulanan şiddet uygulamaları azalmakla beraber yinede yüksek sayılabilecek oranlardadır.

Emekçi kadınların amaçlarına ulaşmak için gösterdikleri haklı mücadelenin bir sembolü niteliğindeki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, günümüzde biraz da gerçek anlamından uzaklaştırılarak kutlanmaktadır. Emeği görmezden gelerek kadınları sadece dişilikleriyle ön plana çıkarmaya çalışarak “Sevgililer günü” kutlar gibi kutlamak, kadınlar nezdinde emeğe yapılacak en büyük haksızlık olsa gerek. Çünkü kutlanan bu özel gün, kadına yapılan her türlü şiddete karşı duruş sergilemek yanında emeğe sahip çıkmakla da eş anlamlıdır.

Batı toplumlarında kadınlar, kendilerine uygulanan ayrımcılığa karşı anlamlı bir duruş sergileyerek hakları için mücadele etmiş ve bunun sonucu olarak toplumda erkeklerin yararlandığı eğitim, çalışma ve temsil hakkını belirli düzeylerde edinmeyi başarmışlardır. Ülkemizde ise Anadolu’nunbereketli topraklarının yaşam simgesi olan kadınlarımız, ezilen toplumun biraz daha ezilen kesimi olmayı kader kabul etmiştir çaresizce. Kendilerine biçilen rolü eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye çalışan Anadolu kadınının sofradaki yeri bile şairin dediği gibi kağnıdan sonra gelmiştir çoğu zaman. Ne “cennet anaların ayağı altındadır” sözü onlara eşitlik getirmiş ne de kendilerine verilen “seçme ve seçilme hakkının” dünyada bir ilk olması onları eşit statüde kabul görmelerini sağlamıştır.

Bir toplumda başarının sırrı kadının çalışma yaşamına aktif bir şekilde katılımıyla mümkündür. Ancak, hayatın birçok alanında olduğu gibi hakların kolay kolay verilmediği, bunların belirli mücadeleler sonucu alınabilindiği bilincine artık Anadolu kadının da varması gerekmektedir. Söz konusu temel haklara sahip olmanın en belirgin göstergeleri şiddete maruz kalmama, eşit bir şekilde çalışma hayatına katılım ve temsil oranlarıdır. Bu hakların sağlanması veya elde edilmesi Anadolu kadınını özgürleştirecek olan temel unsurlardır. Kadınları özgürleşen toplumların özgürleşebileceği ve demokrasinin gerçek anlamda yerleşebileceği asla unutulmamalıdır.

Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun.

Saygılarımla

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..