Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '10

 
Kategori
Mizah
 

Emekli uzmanlar

Emekli uzmanlar
 

CHP Yalova Millet vekili Muharrem İnce, demiş ki: “Dışarıda General kalmadı, kimsede tık yok.” Sayın İnce'nin atladığı bir şey var. İşi bilenler, tık diyecekler, ama, AKP ye uyum sağlamışlar bir kere. Bekliyorlar. Yargılansınlar, belki bir şey çıkar. Dikkat edilirse, sözde demokrasiden yana olanların tavrı, AKP yi lanse ederken gösterdikleri tavrın, aynisi. O zaman, “deneyelim” demişlerdi, şimdi, “bekleyelim” diyorlar. Bekleyelim, bunlar asker, elbet bir gün, bir yerlerde, darbeyi düşünmüşlerdir. Sayın, Baykal bile, o zamanlar bu görüşe uymuştu. Siyasi yasaklı Erdoğan'ın, affını sağladı. Sözde, demokrasi için yaptı bunu. O da, “deneyelim” dedi. Deniyoruz. Durun bakalım, ne oldu ki? Şimdi de, Ergenekonu, Balyozu, bekliyoruz. Yargıya saygımız var. Hele bir yargılansınlar, belki bir şeyler çıkar. Daha bir yıl olmadı. Bir şey çıkmaz ise, serbest kalırlar. Koca TC, özür dilemesini de bilir. Bu gün de, bir yerlerde, birkaç torba mermi bulunmuş. Hem de keleş mermisi. Kim bilir, hangi General, bu keleşleri oraya gömdü. Vah vah.

Başbakan, bütün bu hengameyi ardında bıraktı, Bindi ATA'ya, Amerika ya uçtu. Sözde, Obama ya küsmüştü. Ama, İslamiyet de küslük olmaz. Ermenilere soykırım uyguladığımız, ABD temsilciler meclisinden geçti, ama, niye geçti. Elbet bir sebebi var da geçti. Obama, din kardeşlerini üzer mi hiç. Senatodan geçmeyecek. Teklif, seneye yeniden çıkarılmak üzere, Pandora nın kutusuna kondu. Önümüzdeki yıl, aynı sahneler tekrarlanır. Ne, şiş yanar, ne, kebap. Başbakan, Sarkisyan ile de görüşecek. Kameralar önünde, sarılıp, öpüşecekler. Biz kimleri öpmedik ki. Başbakan, Sarkisyanı öptü diye, dudakları mı kirlenecek?

Bu gün, Haber kanallarını izleyin. Her kanalda, bir emekli Büyük Elçi göreceksiniz. Başbakanın, ABD ziyaretinin, olası sonuçlarını yorumlayacaklar. Bize ne faydası olacak? Orta Doğuya ne getirecek? İran, nükleerden vaz geçecek mi? Onlardan önce, ben anlatayım: Necat, Başbakanımızı sever. Başbakan, Necata dese ki: -Yahu Necat, gel şu nükleerleri toprağa göm. Bak bütün dünya senin bu hevesin yüzünden tedirgin. Bir delilik yapmandan korkuyorlar. Necat, Başbakanı kırmaz. Cevaben der ki: -Emrin olur Erdoğancım. Üç beş nükleerin lafı mı olur. One mınute, ben gömüp geliyorum. Nes Cafelerimiz soğumadan gelirim. Bak dolapta da soğuk Cola var. Çekinme, kendi evin gibi davran. Böylece, Ermeni sorunu da, Ortadoğu krizi de, şıpın işi çözülür. Bu arada, Anayasa değişikliği tartışmalarından bunalan, Cumhurbaşkanımız da, Ummana gitmiş. Başbakan ATA ya bindi, gitti. Cumhurbaşkanı neye binip gitti, merak ediyorum. Cumhurbaşkanımızın, Umman gezisini kim yorumlayacak. Bence en uygun olanı, Cüppeli Hocafendi. Fatih Altaylı, akşama programına alır, biz de, irşat oluruz. AKP nin, dış politikasının, muazzam boyutlarını görüyorsunuz. Bir ayakları garp da, bir ayakları, şark da. Vay be.

Dış politika da, doğal afetlerde, demokrasimizin hastalıklarında, her kes, emekli uzmanların görüşlerine baş vuruyor. Şili de 8.5 şiddetinde deprem oluyor. Emekli deprem uzmanlarına sorulan soru şöyle: Baba ya, bu Şili de ki deprem, bizim fayımızı tetikler mi? Baba, cevaben der ki: -Ortada bir tetikçi yok ki. Bizim fayımız burada, onların fayı orada. Buradakini, oradakine karıştırmayın. İstanbul da bir deprem olacak. Ama, ne zaman olur, bilemem, Yarın da olabilir, 30 yıl sonra da olabilir. Zelzele bu, Yani şimdi, zelzele olacak diye, ortalığı velvele ye vermenin alemi yok. Bu arada, Şili ile Elazığ ın ilişkisi ortaya çıktı. Bu emekli uzmanların değerini bilmiyoruz. 700 lira maaş ile gül gibi geçinmenin yolunu da biliyorlar. Allah emeklileri başımızdan eksik etmesin. Bu ülke ayakta duruyorsa, emeklilerimizin yüzü hürmetine duruyor. Allah hepsine uzun ömür versin. Necat, bir gün ters taraftan kalkıp, nükleeri patlatırsa, içeri attığımız, emekli generallerimize ihtiyacımız olacak. Onlara iyi bakın. ATA ya binen, Amerika ya gidiyor, Gata ya binen, nereye gider, bilmiyorum.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..