Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '12

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Emekli

Emekli
 

Emekli olup olmadığını bilemediğim "Demirhanlı"lı yaşlı bir köylü...


Bulunduğu "makam"a göre oldukça mütevazi biriydi...

Birkaç kez yüz yüze gelmişiliğimiz vardı.

Bu karşılaşmalar edindiğim izlenim:

-Sakin,soğukkanlı...

-Babacan tavırlı,gür sesli...

-Mütevazi...

-Hayata ve olaylara "pozif"yaklaşan...

-İnsan halinden anlayan ve "çözüm" üreten...

Şeklindeydi.

Emekliliğe adım atacağı günün öncesindeki; "tek başına"bütün katları ve her odayı dolaşıp  herkesin ayağına giderek"Allahaısmarladık"diyerek tokalaştığı o gün tüm bu düşüncelerimi doğrular nitelikteydi...

Herşeyin bir sonu var.

Çalışmanın ve hayatın olduğu gibi...

İnsanlar neden emekli olur?

Ya da  olmaz diyede mi sormalı?

Önce neden emekli olurdan başlayalım.

-Yorulduğundan...

-Hayata  yeniden başlayabilme umudundan hayallerinden...

-Maaşla ödenmesi mümkün olmayan borçları sadece "kıdem tazminatı" ile ödeyebilme seçeneğinin kalmasından...

-Yaş haddinden...

Peki  emekliliği hakettikleri halde neden emekli olmazlar?

-Geçim kaygılarından...

-Gücünü sadece yaptıkları işten aldıklarından...

-Sonraya dair hayalleri ve umutları olmadığından...

-Evdeki "içişleri bakanı"nın birdenbire "hizmetli"si konumuna düşmemek için...

Medayada okuduk izledik:

-Emekli olduğu gün işyerinin önünde davul-zurna çaldıranları...

-Emekli olanın arkasından bir başka çalışanın bahçede davul-zurna çaldırdığını...

Emekliliği hakedip de gün-ay-yıl sektirmeden neden emekli olduklarını sorduğumda:

-Çalışsada emekli olsada arada çok bir fark olmadığından...

-Kuşak çatışmasından;yeni genç birinin emri altına girmeme isteğinden...

(Adına ister "kara düzen"in değiştiği isterse "yeni dünya düzen"inin uygulanması denilsin; eski ile yeninin arasında çok büyük bir farklılıkların olduğu bir sistem ve arkadaşlık olgusu geliyor.Bunun yansıması "iyi mi,kötü mü?" olacak bekleyip hep birlikte göreceğiz.)

-İşyerinde mutsuz olup adeta emeklilik için gün sayıldığından...

-Azıcık aşım kaygısız başım düşüncesinden...

-Halin-vaktin yerinde oluşundan...

Türü  cevaplar aldım.

Parayı çok sevipte maddi kayıpları olmasına rağmen gün sektirmeden emekli olanları da biliriz.

Hali-vakti yerinde olupta çalışanıda.

Kaç arkadaşımız emekli olamadan  göçüp gitti:

Kimi trafik kazasından...

Kimi kalp krizinden...

Kimi de kanserden...

Bir ara cep telefonlarına kurum çalışanları ile ilgili (çalışanlara) kısa mesaj ile gelen  gelen  "zamansız ölüm" habereleri gazetelerin bile ilgisini çekmişti...

"Emekliği haketmek"diye bir hukuksal tanım var.

Şartları ne olursa olsun;"emeklilik"önemli bir "nimet"ve "hak ediş"tir.

Emekli olamamış ve mevcut şartlarda olmalarına imkan olmayanları gördükten sonra.

"Af" kelimesi anlam-işlev bakımından  zor ve soğuk olsa bile "emekli"lik sistemine dahil edici yönüyle,sosyal boyutu ile olumlu.

Bundan sonra yakın gelecekte;orta yaştakilere"emekliliğe daha var mı?"sorulamayacak örneğin.

Her  çalışan ancak 65'inde emekli olabileceğinden dolayı.

Geçmişte 10 yıl prim ödeyip emekli olanlar vardı.

Kimi çalışıp,kimi de isteğe bağlı...

Sanırım;o şartlarda emekli olanların getirisi prim ödemeyipde onun  yerine tarla-bağ-bahçe,daire alanlardan daha fazla olmuştur...

Şartları (kısmen) uygun olupda emeklilik konusunda son vagaona yetişmeye  çalışanları gördükçe çok daha net anlaşılıyor...

 
Toplam blog
: 180
: 901
Kayıt tarihi
: 25.07.09
 
 

Önceleri Milliyet Gazetesi'nin "Okur Mektupları" vardı...Şimdi ise "İnternet", "Milliyet Blog" ve..