Emekliler ordusu güzellemesi

Giriş

Erenler biliyoruz ki AKP iktidarları anlı şanlı Emekliler Ordusu'nu yıllardan beri '4+4' ya da '3+3' tutarındaki zamlara bağladı.

Çünkü sorunların içerisinde bir türlü başı ezilemeyen Enflasyon Canavarı vardı.

Adı ile korkutulan, ekonominin gizli elinin en gizemli araçlarından ‘o enflasyon’ hiçbir iktidarı dinlemiyordu.

Bence varlığı ile nicelerini zenginleştiren ‘enflasyon’ abanın altından sık sık gösterilen bir sopadır.

Sessiz çoğunluk ‘emekliler’ bu gibi sopaların altında inlese de ne iktidar ne de muhalefet gerektiği gibi ilgilenmez onlarla.

Ölümden öte köy yoktur!

Çok şükür her şeye rağmen Emekliler Ordusu üyeleri tek tek göçüp gitseler de aç kalmadılar!

Çünkü dengeli beslenmenin yollarını biliyorlardı.

Açık kalmadılar!

Çünkü atalarımızın ‘eskisi olmayanın yenisi olmaz’ sözünün eri idiler.

İnadına tutundular hayata!

Çünkü ‘ölümden öte köy’ yoktur!

Emeklilerin kandırılmış olanları AKP’ye oy verdi.

Onlar her şeyi alladılar pulladılar.

Onların çocukları da torunları da en güzel işlere kondu.

Herkese iş, herkese aş olmaz mı?

Diğerleri de kurda kuşa yem olmadan direniyor dün olduğu gibi bugün de.

Çoğunun çocuğu işsiz ya da Asgari Ücretli bugün.

Darda kalmışlıktan askere gidenler, suça itilenler, satılanlar oldu.

Herkese iş, herkse aş, adil gelir dağılımı ve işsizlik sigortası da kurtaramadı onların çocuklarını

Varlıklı değillerdi: Ne sermaye ne toprak ne mal ne de mülk vardı.

Var olan diplomaları da yarı aç yarı tok mideleri de haklarını almaya yetmiyordu.

Çoğunluğu erkek olan onlar ne yasalar önünde eşitlik ne de AKP önde gelenlerinin dilinde vardılar.

Ancak onlar yine de yılmadı.

Ne dağa çıktılar ne de gizlice silahlandılar

Çevreleri genişledi, dilleri çözüldü, delilleri çoğaldı günden güne.

Her dinleyen Emekliler Ordusu üyelerine hep hak verdi.

‘Alacaklı’ olsalar bile hakları verilmediği için ne dağa çıktılar ne de TBMM’ye yürüdüler.

Ne silah satın aldılar, ne bıçak!

Sivri dillerinden, acı sözlerinden başka kendilerini savunacak hiçbir şeyleri olmadı, olmayacak da.

Ancak A'dan Z'ye her ay artış gösteren gıda giderleri ile yakıtlar için artık yetişemez oldular.

Ankara’da kendilerine 10:00 ile 16:00 arasında tanınan ‘bedava otobüse binme’ kıyağından hiç bıkmadılar.

Başka kıyaklar beklediler ise de olmadı hiç!

Emekliler bölüşülmüş olmasın?

4+4 ile 3+3 oranındaki artışlar ile:

Yan gelip yattılar,

Düşüncelere daldılar,

Yeni zenginleri gördükçe iç geçirdiler,

Hayıflandılar, buğz ettiler, beddua ettiler kendilerine reva görülen her şeye.

Hiçbir ‘sandık’ onların yüzünü güldüremedi.

Çünkü onlar da siyasi çekişme içerisindeki %50’nin ya içinde ya da dışında kaldı.

Bu yüzden olsa gerek çoğu iktidarlar gibi AKP de onların yüzünü güldüremedi.

Yan yana geldiklerinde Asgari Ücretliler ve diğer dar gelirliler ile amca-yeğen ya da teyze-hala oldular.

Ak Günler de biter bir gün

Unutmayalım ki onların artışları emekli milletvekillerinin aylık artışlarının Cumhurbaşkanlığı maaşına bağlı bir artış gibi otomatiğe bağlanmış değil.

Ne yazık ki sayıları sekiz milyon (8.000.000) kadar olduğu bilinen Emekliler Ordusu yıllık ‘enflasyon oranı’ bağlamında en çok %4.5 kadar artırılabilmektedir.

Böylece onların hiçbir biçimde ‘enflasyon altında ezilmelerine’ göz yumulmamak istense de onların hiçbir biçimde tasarruf yapabilmelerine, düğünlere takı götürebilmelerine, üçüncü beşinci elbise alabilmelerine göz açtırılmak istenmemektedir.

Emekliler Ordusu AK Günler Süreci içerisinde ‘gül gibi’ geçinip gidenlere inat direniyor!

Bu yükselişin korkunç bir alçalışı da olacak bir gün inşallah!

ANAP'lı türedi zenginler ile İğreti Saltanat çevresinin Kürk Mantolu Papatyaları ile çoğu ABD’den Gelen Prensleri şimdi neredeler bilen, gören var mı?

Oysa nice dönemler geçiren biz emekliler o bilinen Emekliler Ordusu’nun birer üyesi olarak inadına ayaktayız!

Emekli vekillere ödenen aylıklar ‘seçim yatırımı’ değil midir?

2014 Bütçesi'nin yazılmakta olduğu şu günlerde bakalım Emekliler Ordusu için AKP iktidarı nasıl bir 'kıyak artış' çekeceğini sanırım hep birlikte göreceğiz eğer otomatiğe bağlanan vekil aylıklarına yeni artışlar öngörülmüyor ise.

Bilindiği gibi eski ve yeni vekillere yollanan bu gibi artışlar nedeni ile nice küskün vekiller ile eski partili nice vekiller deyim yerinde ise 'harıl harıl' AKP için çalışmaktadır. İlk işlerinden emekli olan, yeni iş imkânları da bulunan çoğu emekli vekillere ödenen aylıkları onların çevrelerindeki etkileri de göz önünde tutularak başlı başına ‘bir seçim yatırımı’ değil midir?

Teklif var ısrar yok!

Bakalım ‘kendinden menkul Sekiz Milyonluk Emekliler Ordusu’ bir tek aylık ve dar çevreleri ile yuvarlanıp gidecek oldukları için AKP iktidarı ne yazık ki onlar için ne bir kıyak artış ne seçimlerde görevlendirme ne ikinci ek gelir imkânı sağlamak ne de emekli oldukları kurumlardaki genel müdür aylıklarındaki artışlara otomatik bağlanması gibi bir çözüm neden olmasın?

Çünkü veren el alan elden güçlüdür!

Çünkü toplumun üretimlerinin gerçekçi hesaplanması ile hiç kimse darda kalmayabilir!

Bütün bunları düşünerek Emekliler Ordusu ne giyecek dolaşırken, diye sormak istiyorum.

Bütün emekliler birbirini tanıyabilmeli ki AKP'nin 'eski ve yeni milletvekilleri için sağladığı kıyak zamları' çekiştirsek sabahtan akşama n e güzel olur değil mi?