Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Emeklilikte anlamlı yaşamak

Bana mutluluğumun nedenini sordular, ben de ellerimdeki ve yüzümdeki çizgileri göstererek, çok acı çekmeme rağmen hiç kimsenin önünde eğilmedim, durmaksızın çalıştım ve sonunda başarıl oldum, dedim. (SHAKESPEARE)

Kendi adıma doğru olan mesleği seçtiğimi düşünüyorum, işimi her zaman severek yaptım. Shakespeare'in dediği gibi durmaksızın çalıştım, tam 23 sene... Bu süre içinde an az her meslek sahibi kadar stresler yaşadım, iş hayatının getirdiği acıları çektim, mutlulukları yaşadım. İşimi bir hobi olarak gördüm. Hiçbir zaman gözümde büyütmedim ve motivasyonumu azaltmadım. Aksine, işime tüm yüreğimi koydum.

12 yıl boyunca nöbet tutum. Üniversite gençliğine 24 saat hizmet verirken, bana ihtiyaçları olduğu anlarda kendi çocuklarıma zaman ayıramadığım için stres yaşadım. Sadece bu konu için pişmanlıklarım oldu. Çocuklarım ise erken büyümüş olgunlaşmış oldular.

Tabii yaşamım yalnızca çalışmakla geçmedi. Herşeyi denge içinde yapmaya çalıştım. Boş dakikalarımı Tv.karşısında geçirmedim, gerektiği kadar Tv. izledim. Hiçbir zorunluluğum yokken kendim için 2.üniversiteyi bitirdim. Dinlenme saatlerimde kitap okudum. Yapılan araştırmalara göre okumak insanın tansiyonunu düşürdüğünden vücud gevşiyormuş. Yani; hem dinlendim, hem de düş gücümü artırdım. Düzenli bir yaşam kurulunca zaten kariyer de yapmış oluyorsunuz. Ancak, anlayışlı ve her türlü size saygı gösteren bir eşiniz varsa...

Şu an kendimi yaşamın en iyi devresinde hissediyorum. Bu yüzden yaptığım işin dışında, yaşamın hangi değişik alanlarında kendimi değerlendirebileceğimle ilgili testler uyguladım. Hedefler belirledim ve bir sıralama yaptım.

AİLE YAŞAMI : Hiçbir iş yapmadan kalan tüm zamanımı ailemle geçirebilirim veya

SOSYAL YAŞAM : Bosna Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinde daha aktif görev alabilirim veya

KİŞİSEL GELİŞİM : Başka konularda kurs ve seminerlere katılarak kendimi farklı geliştirebilirim veya

MESLEK YAŞAMI : Kendime bir dükkan açarak başka bir mesleğe yönelirim veya

PARASAL AÇIDAN: Bir ömür çalıştım, kendim kazandım, üç kuruş ikramiyemle gezebilirim veya

Veyalar artabilir. Bu sıralamalara rağmen halen kendimi nasıl değerlendireceğimi bulamadım. Aldığım tek karar 16 Nisan 2009 tarihinde emekli olacağım kararı.

"Peki Moyemayko, kararın hayırlı olsun, bize ne bundan." diyebilirsiniz.

Balzac'ın "Hayat, beşikle mezar arasında bir sınavdır." sözüne göre sınav süresinin ne zaman biteceğini bilemediğimden ve sınavda kalmak istemediğimden sizden kopya çekmek istiyorum.

Yani; emekli olmuş veya benim gibi emeklilik basamağında kalmış arkadaşlarım!

Siz de kendi hayatınızı anlamlandırırken elbette bazı amaçlarınız vardı. Bu amaçlar hayal iken güzel de kaçta kaçı gerçekleşebiliyor acaba?
Emekli olunca bir yaprak gibi rüzgar yönüne doğru savruluyor mu insanlar?
Emekli olunca pişmanlık duyuluyor mu?
Kendi yapmak istediklerinizin yerine, başkalarını memnun etmek adına eşiniz veya başka bir aile fertinin hedeflerine göre mi yönünüz belirleniyor?
Çalışırken size etik davran, düşünceli, adil ve saygılı ol diyenler; emekli olunca yeter artık bir kenarda otur ve sadece iyi bir vatandaş ol mu dediler?

Şimdi kırmızı ışıkta bekleyen bir arabadayım. Yeşil ışığı bekliyorum.O ışık yandığında ayağımı debriyajdan biraz hızlı kaldırırsam aracı durdurmuş olurum. yeniden kontağı açana kadar arkamdaki araçlar kornalarına basarlar, hatta sabırsız olanlar beni sollayıp geçerler. Ben de paniğe kapılıp ikinci bir kırmızı ışığa kalmak istemiyorum.

Tek istediğim yeşil ışık yandığında; aracı silkelemeden hareket ettirmek ve doğru bir yolda devam etmek.

Ne dersiniz? Siz başarabildiniz mi?

 
Toplam blog
: 103
: 1399
Kayıt tarihi
: 21.03.08
 
 

Hacettepe Ün. mezunuyum. Öğrencilik yıllarımda ve okulu bitirdikten sonra bir gazetenin muhasebe ..