Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '10

 
Kategori
İzmir
 

Emekliye öğütler 3

Emekliye öğütler 3
 

Sırt Çantam


Eskiden müdürdüm her yere şirket aracı ya da taksi ile giderdim. Şimdi artık belediye otobüsü ya da minibüs var. Geçen hafta da Ilıca’ya minibüs – otobüs kombinasyonu ile gittim zaten. Yanlış anlaşılmasın hiçbir şikayetim yok, aksine memnunum. Otobüsteki yaşlı kadının “Evladım şu çantaya bir el atsana hele “ demesindeki gençlik hissi ya da Kozbeyli yolunda ortadan giden ineklerin peşinde belediye otobüsünde yavaş takipin verdiği hazzı S320 Mercedes’in arka koltuğunda alamam. Hani bir çok arkadaşımın ortak hayran olduğu ve Facebook’ta nefis, yemek fotoğrafları yayınlayan Selluka Yemek Evi Kozbeyli var ya? Onun temelinde ben de varım diyebilirim. Nasıl mı?

Nadi benim kuzenim, halamın oğlu yani. Ailelerimiz bizi kardeş gibi büyüttü çocukken annem ile halam renkleri farklı belki ama örnekleri aynı kazaklar, yelekler örerdi bize aynı zamanda. Bir örnek çok fotoğrafımız vardır. Hülya Nadi’nin eşi ki onu da ortaokuldan beri tanıyoruz kırk yıllık dost yani. Hülya yirmi küsur yıl devlette doktorluk yaptıktan sonra daraldı. Doğal hayat peşine düştü ve altından girip üstünden çıktı Foça Kozbeyli’de bir dönüm arsa buldu. Bu arsayı ortak almak için bana başvurdu. İşte bu arsanın ilk tapusunda Hülya ile benim ortak fotoğrafı vardır. Zaman içinde ben şehri ve işi bırakamadığım için arsayı Hülya’ya devrettim. O emekli oldu kırk metrekare bir tahta ev yaptırıp Kozbeyli’ye devamlı yerleştiler daha sonra da köy meydanında Selluka Yemek evini açtılar. Ben Hülya’nın yaptığı yemekleri yirmibeş yıldan bu yana tadan, yiyen biri olarak destekledim tabii. Geçen yılın Temmuz ayında açtıkları yemek evinde önceleri biraz sallandılar ama bir gelen bir daha gelmeye başladığı için şimdi gayet memnunlar.

Başlıca sıkıntıları Nadi’nin artan yemekleri yabana gitmesin diyerek süpürmesi. O da inkar etmiyor zaten. Geçenlerde Ege TV’de programa çıktılar, Hülya Çalkama yemeği tarifi yaptı baktım maşallah Nadi ekranı dolduruyor. Neyse fazla uzatıp kuzeni kızdırmayalım bugün onları ziyarete gittim. Menemen Garajından Eshot Yeni foça’ya otobüs hattı koymuş. Sabah yedibuçukta oturduğum doğup büyüdüğüm memleketimin garajında insan manzaraları seyrettikten sonra sekizonbeşte tatil günü ve havanın güzel olması nedeniyle neşeli gruplar eşliğinde otobüse doluştuk. Altı kişilik bir delikanlı grubu saygı gösterip herkesi oturttuktan sonra dördü ayakta kalarak yolculuğa eşlik ediyor. ( Hoşuma gitti yani otobüsle seyahatin güzel yanlarından biri bu sosyal olaylara tanık oluyorsun). Derken Kozbeyli ve meydanda Selluka saat sekizkırkbeş Hülya meşhur Şakir’in Dibek Kahvesinde çay içip gazete okuyor. Zaten dükkanlar yan yana. Arkasından elinde çok güzel gevrekler ile Nadi ve biraz sonrada Şakir geliyor. İşler yoğunlaşınca mekanın eski sahibi Sunay hanım da Nadiler’e yardımcı olmaya başladı. Beşimiz oturup samimi sohbetlerle kahvaltı yapıyoruz. Derken misafirler kahvaltı için gelmeye başlıyorlar. Misafir sözü kafiye olsun diye değil bizimkiler öyle bir ortam oluşturmuş ki millet yemeğe değil misafirliğe geliyor sanki. Tatil olduğu için geç öğlen saatlerinde yoğunluk artıyor.

Bugün menüde tavuk göveç, kuru fasulya, pilav ve enginarlı bakla ve börülceli patlıcan gibi başka yerde bulamayacağınız yemekler var. İzmir mantısı da mekanın sipesiyali.Nadi servis açıyor, Hülya porsiyonları hazırlıyor ya da gelenlere yemek tarifi yapıyor hatta bazıları Hülya’ya yeni tarifler veriyor. Sunay Hanım da becerikli ve pratik elleriyle yardımcı oluyor. Söylemeden geçemicem daha önceki gelişlerimden birinde “ Ben de emekli oluyorum eleman lazım mı” dediğimde Sunay hanım “ Valla hafta sonları iyi olur” dediydi. Tabii Sunay beni tanımıyor sakarlık uzmanlığımı bilmiyor. Ben iki masa devireyim, iki üç müşteriyi haşlıyayım o zaman anlar söylediği sözün tehlikesini. Hülya beni iyi tanıdığı için "sen otur "deyip bana mantı verdi resimde de o mantıyı yerken görülyorum zaten ve bugün halamın yaptığından en az onbeş yıl sonra gerçek mantı yedim sağol Hülya. Bu kez biraz uzadı ee emekli adamın çenesi düşüyor tabii. Diyeceğim o ki Kozbeyli’de Selluka Yemek Evi’ne gidin eminim daha önce görmediğiniz ortamlar ve tadlara tanık olacaksınız. Ha bir de yakında içki ruhsatı alacaklar ki iddia ediyorum Hülya’nın mezeleri en az yemekleri kadar nefis, doğal ve otantiktir. Zaten o zama rezervasyon yaptırmak zorunda kalacaksınız. Onun için gidemeseniz bile Facebook’ta hayran olun ki oradan rezervasyon yapabilirsiniz. Gitmek için de illaki arabanız olması gerekmiyor. Özellikle Pazar günü gidin bence hem pazarından gönül rahatlığı ile doğal lezzetler alırsınız hem de Şakir’in meydandaki araç park trafiğini nasıl düzenlediğini seyredersiniz. Sağol kuzen, sağol yengem sayenizde mutlu bir gün kopardım takvimden. Haftaya görüşürüz, kalın sağlıcakla.

 
Toplam blog
: 14
: 1190
Kayıt tarihi
: 20.05.10
 
 

1960 Menemen doğumluyum. Menemen lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı fakültesinde eğ..