Emin Çölaşan' ın halkına şikayeti

Sayın Emin Çölaşan, yeni kitabınız "Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi" yi görünce çok üzüldüm...

Vah vah! Demek kovuldunuz!

Üzüldüm, çok üzüldüm. Neden daha önce söylemediniz!

Yine de bana söylemiyormuşsunuz gibi bir his var içimde...

O halde kime... Bu yalvarış, bu yakarış kime?

Pardon! Halkım demişsiniz; yani halkınıza. Ama hangi halk, bu halk kaç kişi?

Sizin kastettiğiniz; % 60' ı aptal olan halk değildir herhalde,

Şu göbeğini kaşıyan halkın da olamayacağı kesin...

Ha anladım; sizin desteklediğiniz partiye oy veren %20' yi kastediyorsunuz!

Yahu, göbeğini kaşıyan adam nereye oy verdiğini de bilemez ki...

Bunların çoğu yanlışlıkla sizin partiye oy vermişlerdir!

O halde %20 de değil sizin halkınız.

Peki, kim? kim? Kim sizin halkınız, çok merak ediyorum...

Yoksa size kapılarını açan, sizi el üstü tutan şu tv. kanalının yaptığı ankete katılıp "Çölaşan kovulmamalı" diyen 3 - 5 yüz kişi mi sizin halkınız?

Yok yok, daha da nesi... Bu kadar da değil...

Musa Musa dedik ama, o kadar da kuyruğu kısa değil!

Hah, şimdi aklıma geldi, amma da unutkanmışım;

O malum kanal, sizin halkınızı sıraya dizip tek tek saymıştı ya; " Biz kaç kişiyiz " diye...

Yani, dört yüz bin küsür kişi...

Hani, az da sayılmaz, adam olana yeter de artar bile...

Yine de üzülmeyi çok isterdim kovulmanıza ama;

Siz kovulmayı da ranta çevirmeyi çok iyi bilirsiniz...

Kitabınızı, sadece sizin halkınız değil, benim gibi Türk medyasında ve dolayısıyla Türkiye'de olup bitenleri merak eden milyonların da okuyacağından emin olabilirsiniz.

Çünkü ve ne yazık ki, Türkiye'de yalın gerçekler, ancak medya savaşlarında ortaya çıkıyor...