Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '15

 
Kategori
Siyaset
 

Emine Ülker Tarhan CHP'ye yeşil ışık yakmış...

Emine Ülker Tarhan CHP'ye yeşil ışık yakmış...
 

yurtgazetesi.com.tr


Ne derler, “Hırsla kalkan, zararla oturur..”
 
Belli ki Emine Hanım’ın, CHP’de kafasını kızdırdılar. Zaten kafası çok çabuk atan bir tip… Postasını koyup “Ben gidiyorum,” dedi ve gitti… Gitme diyen hiç oldu mu? Eh belki bir iki kişi… Zaten CHP’de ne gelen belli, ne giden…
 
Üyelerin de, milletvekillerinin de çoğu zaten bıçak sırtında oturuyorlar. Tümünün de istifaları ceplerinde.
 
Ama herkes de biliyor ki, CHP Türkiye’nin ikinci büyük siyasi gücü. Milletin çoğunluğu halen ondan vazgeçmiş değil. Ne var ki, herkes de CHP’nin artık yanlış ata oynadığını biliyor. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun peşinden gitseniz ne olacak; gitmeseniz ne olacak… Parti onsuz da olamıyor; onunla da bir yere erişilmiyor; oylar belli ki %25 bandında çakılı duruyor. Bir umut var. AKP’nin demiri kendi ayağına düşürmesi!
 
Çaktırmıyorlar ama hemen hemen o hava var. Bülent Bey’in her zamanki numaraları, Başkomutana çektiği nazireler… Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ortada kalmış halleri… Adam ne yapacağını bilemiyor. Ne yapsa Başkan “Böyle de yapılmaz ki,” deyip ipini çekiyor.
Davutoğlu’na oynayacak saha bırakmıyor… Zaten sonuç bir hiç. Düşünün , Başkanlık sistemi gelince , Başbakan olur mu? Olsa bile ne yazar… O zaman Belki de Sayın Davutoğlu’na Washington Büyük Elçiliği yakışır. (Gerçi oradan bile davetiye alamıyor ya..) Adamlar bıktılar bizimkilerin türlü numaralarından. Bir türlü  kendi kafalarına uyduramıyorlar. Bir kalıba da sokamıyorlar… Ne olduklarını da bilemiyorlar… Böyle gidiyor bu iş. 
 
Bakın nerelere geldik… Nereden hareket etmiştik. Sayın Emine Ülker Tarhan’ın hırsla kalkan, zararla oturur… ata sözünden , filan…
 
Emine Hanım pişman mı oldu ne? Yani götürüp , istifasını pat diye Kemal Bey’in önüne atmak çok kolay… Niçin bu kadar kolaylıkla  partiden istifasını verdi. Çünkü bu işleri çocuk oyunu sanıyor. Bugün istifa ederim , yarın alırım… Haklı. Çünkü Sayın Tarhan CHP’den o kadar kolay aday oldu; o kadar çabuk Milletvekili oldu ki, kendi bile inanamadı. .. Ondan sonra daha başka planlar kurmaya başladı… Büyük hayaller, düşler… Ama hayatta  insanın her istediği kolay kolay olmuyor ki…
 
Hangi siyasi parti kurulduğu yıl iktidara gelmiş ha ? Var mı öyle bir şey…
 
Particilik kolay mı?
 
Bunu anladı Emine Hanım ama biraz geç oldu.
 
Kimse de ona, “Emine Hanım, ne olursunuz, güzel fikirleriniz var, istifa edeceğinize, parti içinde kalın  ve düşüncelerinizi sonuna kadar savunun… Nasıl olsa, Parti Başkanlığı sırası bir gün de size gelecektir..” demedi.  Belli ki kadın aceleci, ne derler… İşte! Her şey bir anda olsun bitsin. Birileri şu AKP’yi devirsin; ondan sonra Atatürk’çü bir düzen kurulsun…
 
Onu herkes hayal ediyor da. Kimse gerçekleştiremiyor. Yavaş yavaş Atatürk’ün adını Diyanet bile vaaz listesinden siliyor… 
 
Adam , Çanakkale savaşlarını anlatıyor. Saatlerce konuşuyor. Bir kez bile Atatürk’ün adını anmıyor. Yahu Çanakkale Savaşı’nı kazanan kimdi… Gerçi önde 250 bin şehidimiz vardı ama bir de Gazi Mustafa Kemal vardı. Niçin onun adını bir kez anmazlar.
 
İşte , İzmir’li ablamız kalkıp bunu Vali’ye sormuş… Burun kırın… Tarhan da Meclis de bir sorsa ya! Yok onun işi çok. Belli ki adaylarla uğraşıp duruyor…
 
Adaylarla uğraşsa ne olacak, uğraşmasa ne olacak. Şu %10 barajı var ya, herkesin canına okuyacak. Buradan çok seslendik… Onu bile çözümleyemediniz. Elin kızı derdini anlatmak için ayaklarında çarıklar İstanbul’dan Ankara’ya bağıra çağıra bu meseleyi açıklamak için geldi de… Kimse sallamadı. Ama işin özü bu. Bunu çözümlemeden, Demokrasi olmuyor. Yakında Cumhuriyet de kuşkulu.  Tek parti; Tek Başkan … Ne demek? Ne demek olduğunu adam işlerini hallettikten sonra anlarsınız. 
 
Sayın Emine Ülker Tarhan, düşündü, taşındı, kaşındı… Baktı ki pabuş pahalı… Geçen seçimler gibi elini kolunu sallaya sallaya Meclis’e giremiyecek… Çünkü hesap belli. Peki ne yapmalı. Acele Kurmaylarıyla yeni hesaplar peşine düştü.
 
Birinci hesap, Vatan Partisi’ne katılmak… Bakıp gördü ki,, adamlar kendilerinden çok daha hızlı büyüyorlar ve yeni kaleler elde ediyorlar… Hesap kitap… Yok olmadı. Çünkü bu işler hiç de kolay değil. Kimse de öyle herkesi buyur etmiyor.
 
Zamanında bazıları ona söyledi. Söylemedi değil. “Bırakıp gitme… Burada çözümlemeye çalışalım meselelerimizi,”diye ama kimseyi dinlemedi.  Bir hırstır gidiyor…
 
Peki, yeni hesap ne? “Emine Ülker Tarhan CHP’ye yeşil ışık yakmış… “ Gazeteler öyle diyor. Bu ne demek , “Bizim partinin kalantorlarından üç beş kişiyi listenizden aday gösterin…” Biz de sizi destekleyelim… Oldu mu ya. 
 
Gülmüşlerdir…
 
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye…” Bizim halkın her durum için bir atasözü vardır ya. Arada sırada onları hatırlamak yerinde olur. Ama kim dinler kim anlar…
 
“Hırsla kalkan, zararla oturur…”
 
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye…”
 
Ne yapalım birader. “Bundan sonra artık sizi ben bile kurtaramam..!”
 
Ama bir de dede nasihatı isterlerse, veririz… Vatan Partisini düşüneceğinize bence ÖDP’yi düşünün… Belki daha şanlı bir sonuçla karşılaşırsınız. Ne dersiniz? 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..