Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '10

 
Kategori
İstanbul
 

Eminönü'nde balık ekmek

Eminönü'nde balık ekmek
 

Şehirlerin olmazsa olmazları vardır.
Ankara'yı Anıtkabirsiz düşünebilir miyiz? Afyon'u kaymağı olmadan, Silifke’yi yoğurdu olmadan
Veya Kayseri'yi pastırmasız?
Bunlar olmadan o şehirlerde bir şeyler eksiktir. Sanki yapbozda bir parça kaybolmuş özelliğini yitirmiş gibi. Eksik parça ilk başta göze nasıl çarparsa işte öyle eksik kalır şehirler. İstanbul'u boğaz köprüsüz düşünemeyeceğimiz gibi. Eminönü'nü balık ekmeksiz düşünebiliyor musunuz? Anılarımızın içinde yer alan Eminönü'n de ki balık ekmekçiler. İstanbul’dan yolu geçmiş kişilerin bir kere yediğinde vazgeçemediği bir daha bir daha yemek istediği Balık ve Ekmek ikilemesi. Yanında bir de turşu suyu oldu mu değmeyin zevke. Eminönü’n den
bu tekneler kaldırıldığında öksüz kaldı sahil. Resimde ki ana figür olmadan eksikti şehir. Köprüde resim yapan sanatçı ne kadar uğraşsa da resmedemiyordu. Her yaptığında bir şeyler eksik kalıyordu. Balık- ekmek, öyle bir bütünleşmişti ki manzara ile olmazsa olmazları arasındaydı şehrin.

Önce kokuları ulaşır size iştah kabartarak. Sonra dumanı ve BALIK EKMEK! diye bağıran çığırtkanın sesi. Bir şekilde etkisi altına alır oradan geçeni. Karnın aç ise kurtuluşun yok uğramadan geçemezsin oradan. Tok olsan da ne değişir sanki az tadımlık alayım diye yanaşırsın, bir bakmışsın ki elinde yarım ekmek ve balık. İstersen yeme o kendini yedirir size.

Köprü altındaki restoranlarda bulamazsınız o tadı ve keyfi ilada teknede yapılan ithal balık.

Eskiler de yağda kızartılırdı. Çoğu kişinin midesi yanardı bu yağdan ama yinede yemeden duramazdı. Sonra yanına ızgara ilave edildi. Malum devir sağlıklı beslenme devriydi. Şimdi ise tava kalktı, balık sadece ızgarada pişiriliyor.
Hem yarım balık, hem ızgara, hem de yeşillik, kıvırcığından soğanına kadar. Yarım ekmek arasına sığar hepsi de. Hafta arası boş anları olmaz bu teknedekilerin. Hafta sonunda ise nefes almaya vakitleri olmuyor. O kadar yoğun bir trafik var ki.

Bu tarihi geleneğimiz bu günlerde iyice yozlaştırıldı bana göre. Balık ekmeğe çok fazla talep olması onu bozmamalı. Aksine daha güzelleştirilmeli. Bu geleneğimiz güzelleşerek devam etmeli. Birileri yerken yerine gelecek olan nerde ise başında bekler vaziyette yemek yiyor. Resmen yemek için kuyruk oluşturuluyor kişilerin başında..Bizim örf ve âdetimizde yiyenin başında lokması bitsin diye beklemek var mı? Lokmalar boğazınıza diziliyor. Talep karşılanmalı başka teknelere de bu imkân verilmeli böylelikle rekabet ile kalite arttırılmalı. Vatandaşta rahatlıkla balığını yemeli. Haklı insanlar; bir yerde 4 TL. ye karın doyuyor. Bu hayat pahalılığında hem sağlıklı beslen hem de karnın doysun.

Pek çok kişiye göre bu tekneler çevre kirliliğine neden oluyor. Hem görüntü, hem de ses olarak bir kirliliktir. Kimilerine göre de birilerinin haksız kazanç kapısıdır. Rant sağlanır birilerine. Oldukça fazladır müşterisi buraların. Bunlarda haksızlık payı çok, az değil. Ama bunların çözümü yasaklayıp kaldırmak olmamalı. Aksine yerel yönetimler işlerini düzgün yapmalı Bizlerde bu lüksümüzden mahrum olmamalıyız onların beceriksizliği yüzünden..

Burnunuza koku mu geldi?..
Normaldir güzel kokuyor.
Şimdi ne de güzel yenir bir balık ekmek değil mi…

 
Toplam blog
: 96
: 2224
Kayıt tarihi
: 13.06.06
 
 

Hayata güleryüzle bakmaktır felsefem ama polyannacı değil. 1961 Sivas doğumluyum, evliyim 2 kızım..