- Kategori
- Gündelik Yaşam
Empati günü.
"Kardeşim!
Çıkarmaya karar verseydin
yüreğimdeki dikeni
senin ayağındaki de yok olur giderdi.”
(Aznavour )
...
Cumartesi akşamları, ' Yaşamın kıyısındaki düşler ' adını verdiğim bir program hazırlayıp sunuyorum Cem Radyoda.
Geçtiğimiz hafta, Can Dündar' ın eski bir yazısından etkilenerek oluşturduğum cümleleri peş peşe sıraladım canlı yayında.
Dedim ki; Her ayın bir gününü empati günü ilan etsek.
Kutuplaştığımız her konuda bir değiş tokuş yapsak o gün...
Mesela o gün kadınlar erkek, erkekler kadın rolünü istlense,
Hakim suçlu , suçlu hakim olsa,
Öğrenci Öğretmeniyle,
Doktor Hastasıyla,
Polis Suçluyla,
Ev sahibi Kiracısıyla,
Ebebeyin Çocuklarıyla,
Patron İşçisiyle yer değiştirse...
O gün bir saatliğine dillerini bilmediğimiz halde Kürt yada Ermeni bir ailenin evine konuk gitsek ve DİLSİZ KONUŞMAYI denesek ...
Haa bir de mesela o gün FENERLİLER GALATASARAYLI OLSA YA DA TERSİ TABİ...
EZBER BOZSAK YANİ.
Ne kaybederiz dersiniz?
diyerek bitirdim cümlelerimi ve bir müzik arası verdim.
Gördüm ki; gelen maillerden hiçbirinde,
- hadi ordan, nasıl kadın olurmuşum,
ya da
- " bir saatliğine dillerini bilmediğimiz halde Kürt yada Ermeni bir ailenin evine konuk gitsek ve DİLSİZ KONUŞMAYI denemek " de nerden çıktı ... gibi yanıtlar yoktu....
Daha çok şu cümle yazıyordu:
Hepsi neyse de ASLA FENERLİ ( GALATASARAYLI ) OLMAM.
Dedim ki kendi kendime; kabul et Hatice sen fazla abartıyorsun şu ülke sorunlarını....
Siz ce de öyle mi?