Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '07

 
Kategori
Mizah
 

Empati kuramadıklarımızdan mısınız?

Empati kuramadıklarımızdan mısınız?
 

''Empati'' kelimesini çok sevmiştim. ''Sempati'' gibi çok sevimli geliyordu bana.

Türkçemizde tam karşılığını bulamadığımız bazı yabancı sözcükleri, ya olduğu gibi ya da Türkçe ses ve yazım kurallarına uydurarak benimsemiştik.

İran dilindeki, ''Char-çöp'' ü alıp da ''Çerçeve '' yaptığımız gibi.

Penç-şem 'in :Perşembe...Kaim ü makam'ın :Kaymakam, Kain ü Ana'nın :Kaynana... Merdüban'ın :Merdiven olduğu gibi...

Batı kökenli sözcüklerin çoğu da böyle girmiştir dilimize... Sinema, televizyon, konservatuvar, gazino, tuvalet...

''Empati '' demiştik ya; hani kendinizi karşınızdakinin yerine koyup da ''Olayı'' bünyenizde hissedip yaşamak... Empati duygusundan yoksun olan kişilerin hızla çoğaldığı ülkemizde ''Ben ' duygusu da gittikçe kabarıyor.

Toplumumuzda bencillerin sayısı çoğaldıkça, ''köylülüğümüz ''de artıyor.

Köylülüğümüz arttıkça da ''Tek tip '' insan modelleri her alanda görülmeye başlıyor.

''Güdülmeye hazır, tek tip'' basiretsiz insanların amir olduğu, okullarda, hastanelerde, belediyelerde, idari ve adli yönetimlerde, üniversitelerde karmaşa ve kalitesizlik egemen oluyor.

Liderlerine tapınan; onun gölgesinde kimliğini yitiren kişilerin, ''Tapınma katsayısı '' kadar büyüklükte, ''Makam '' sahibi olduklarına tanık oluyoruz.

Basından izlediklerimizi TV'ler de onaylayınca ''Atanmışların'' ne denli toplumsal sorumluluklar içinde olduklarının ''Empatisini '' yaşamak istiyorum.

Kendi kendime soruyorum:''Neden siyasi arenada, ''dansederek '' yüksek mevkilere gelemedim?''

Benim başımın ''Kel olmasından mıydı acaba?" diyorum. Aynaya bakıyorum. Eh saçlarım da yerinde...

''Atanmışların naylon gücü adına ''... empati kurarak hayal deryasına giriyorum.

Elimde çok sıcak kahve dolu fincanı hissederek...''Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım.'' diyorum.

''Cogito Ergo Sum '' diye mırıldanarak dalıyorum.

Göz kapaklarım ağırlaşıyor ''Empati''nin sihri tüm beynimi ve sonra vücudumu ele geçiriyor.

Ayaklarım yerden kesiliyor. Dizlerimin üzerinde kayarak sisler arasındaki liderimin dizine kapaklanıyorum.

Düşünsel gücümü yitirip, beynimin bir bölümünü ''Kutsal liderimin '' avcuna koyuyorum.

Liderim, gülümseyerek başımı okşuyor ve ''yarım beynimi'' yediği helvanın kağıdına sarıp en yakın çöp kutusuna atıyor.

Yanındaki ''Beyinsizlerle '' birlikte ''Kutsanmış bir odaya'' doluşuyoruz ve ''Kutsal Biat töreni '' düzenleniyor.

Liderimin yanında, el-pençe-divan ve de devamlı sırıtan, çook yüksek makamlı insanlar görüyorum.

Lider, gülümseyince, herkes gülümsüyor. Lider elini çenesine koyuyor. Herkes de koyuyor...

Lider, ''Gaz çıkarıyor '' diğerleri de ıkınarak ''Başarmaya '' çalışıyor.

Lider, yeni köle olan bendenize, ''Yüce tembihler '' yapıyor.

Ve kapsama alanlarından çıkmamam için ensemde, ''Deri altına özel bir çhip'' yerleştiriliyor.

''-Değerli kölem !(Kardeşim ) Aman aman! Sakın ha! Ağzından veya başka bir yerinden izinsiz bir şey çıkarma!

''-Seni süpürüp, delikten atmayacağız. Seni tepe tepe kullanacağız! Sen bir ''Üç Maymunsun'' bundan kelliiii..."'

''-Çook mutlu olacaksın çoook... Özel hizmetçilerin, kırmızı plakalı arabaların olacak, ''Doğan görünümlü Şahin'lerin ''olacak. Pardon ''Modern görünümlü sekreterlerin olacak.''

''Renk renk tükenmez kalemlerin olacak. Hatta makamının adı yazılı, çorapların olacak ''

Bayramlarda, seyranlarda, iş takiplerinde ve de Noel öncelerinde ''Dev sepetlerde hediyeler alacaksın''

''-(Fısıldayarak) Hatta bir çok ihaleden payını da liyakatince alacaksın...Kih...kihhh !..''

''-Sen -Uyum yasalarımızı - çiğnemezssen, yeni seçimlerde birinci sıradan vekilliğin garanti olacak...''

Ben, biraz söz hakkı ister gibi elimi kaldırıp yarım beynimdeki kırıntıları dökmek istiyorum ve konuşuyorum.

''-Efendim...EEeeee...Şeeeyy..! Beeenn !...'' derken...

Hemen sözüm lider tarafından, müşfik bir ''Seda ''ile kesiliyor.

''-Bak ne kadar uzun konuştun...Bir yıllık konuşma hakkını kullandın ! ''Haydi evladım uğurlar ola.Bu böyle biline!..''

Liderim başımı okşayıp, sisler arasında ufalıp kayboluyor. Arkasından, tüm heyet, mayıl mayıl bakışıyoruz.

Bazılarının ''-mee...meee..sesleri ''ince saz gibi geliyor...

Yan odaya geçiyoruz...''İhaleden pay alma töreni '' başlayacak...

O sırada , arkamdaki, camekanlı odaya gözüm ilişiyor...İrkiliyorum...

Bazılarının ''Beyin çıkarıp, takdim etme eylemine'' tanık oluyorum...''

Derinden gelen bir acıyla, ''Yeteeeerr !!!...'' diye haykırıp gözlerimi açıyorum...

Sıcak kahve üzerime dökülmüş...Eşim, gözlerini fal taşı gibi açmış ve bana bakıyor !...

''-Başlarım leyn senin '' Empatine de sempatine de !.. '' deyip bir kamyondolusu, küfürden sonra çookk rahatlıyorum...

Yaşadığım coğrafyada böyle durumların olmadığını sanıp rahatlıyorum; hatta dualar ediyorum.

Hanım, acil servise haber vermeden, ''Olan biteni ''anlatıp panikleri önlüyorum.

Hep beraber bugünümüze ''şükredip'' kimliğimizi ve kişiliğimizi yitirmeden bu yaşlara gelişimize sevinip kahvemizi höpürdetiyoruz.

Bizi seyreden kediye bakıp ''Empati '' kuruyorum.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..