Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '09

 
Kategori
Eğitim
 

Empati mi sempati mi?

Empati mi sempati mi?
 

Yaşamımızın her anında birileri ile hep iletişim içindeyizdir. Bu iletişim bazen kısa sürelidir bazen de uzun sürelidir. Uzun süreli iletişimde bulunduğumuz kişiler ise bizimle daha fazla zaman geçiren kişilerdir. İletişimde bulunduğumuz ister çalışma arkadaşımız, ister akrabamız, ister eşimizde isterse yakın arkadaşımız olsun aslında iletişimdeyken istediğimiz ’anlaşılmaktır.’ İletişimin belki de özünde bulunan şey; anlaşılmak ve anlamak. Karşımızdaki kişilerden bunu beklerken acaba biz karşımızdaki kişiyi anlayabiliyor muyuz?

Bu sorunun cevabı aslında çok kolay; ‘Karşınızdaki kişilerle empati kurun.’ Empati nedir? Ve nasıl kurabiliriz? Empati kurduğumuzu sandığımız bazı durumlarda acaba empati değil de sempati mi kuruyoruz?

Empati, bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir.

Empatiyi anlatan bir halk masalını okuyalım; Göğsü kınalı bir serçe varmış. Gök gürlediği zamanlar tir tir titreyerek yere yatar, gök yıkılmasın diye de ayaklarını havaya kaldırırmış. Bir yandan da "Korkumdan kırk kantar yağım eridi" dermiş. Bir gün başka bir kuş yanına gelip demiş ki "Sen kendin beş dirhem gelmezsin; nerden oluyor da kırk kantar yağın eriyor?"Bunun üzerine serçe şu cevabı vermiş; ‘’Herkesin kendine göre dirhemi, kantarı var; sen ne anlarsın". demiş. Bazen dışarıdan baktığımızda kişilerin bazı davranışlarına anlam veremeyiz. Kendimizi karşıdakinin yerine koyup olaylara onun gözüyle bakabilirsek, ancak bu durumda onun duygularını ve düşüncelerini anlamamız, dolayısıyla da davranışlarına anlam vermemiz mümkün olur.

Karşımızdaki bir kişi ile empati kurabilmesi için gerekli olan öğeleri şöyle sıralayabiliriz:

1) Eğer bir insanı anlamak istiyorsak, dünyaya onun bakış tarzıyla bakmalı, gerçekleştirmek için de empati kurmak istediğimiz kişinin rolüne girmeli, onun yerine geçerek adeta olaylara onun gözlüklerinin gerisinden bakmalıyız. Karşımızdaki kişinin rolüne girerek empati kurduğumuzda, o kişinin rolünde kısa bir süre kalmalı, daha sonra da bu rolden çıkarak kendi rolümüze geçmeliyiz.

2) Karşımızdakinin yalnızca duygularını veya yalnızca düşüncelerini anlamış olmak yeterli değildir. Önemli olan doğru anlamaktır.

3) Karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini tam olarak anlasak bile eğer anladığımızı ifade etmezsek empati kurma sürecini tamamlamış sayılmayız. Yüzümüzü/ bedenimizi kullanarak onu anladığımızı ifade etmek önemlidir. Empatik tepki vermenin en etkili yolu herhalde bu ikisini birlikte kullanmaktır. Örneğin; Bir sıkıntımız olduğunda, bizimle konuşan kişi, dostça bir gülümsemeyle kolumuza dokunup sıkıntımızı sözelleştirirse, örneğin "Son günlerde çok bunalmışsın" derse, rahatladığımızı hissedebiliriz.

Anlamak ve anlaşılmak bizi rahatlatmakta ve o kişi ile iletişimimiz devam etmektedir. Ama kimi anlarda karşımızdaki kişinin empati kurduğunu düşünürüz oysaki sempati kurmaktadır.

Bir insan sempati duymak demek, o insanın sahip olduğu duygu ve düşüncelerin aynısına sahip olmak demektir. Karşımızdaki kişiye sempati duyuyorsak, onunla acı çekeriz ya da seviniriz. Sempati de karşımızdaki kişinin yerine kendimizi koymamıza, onu anlamamıza gerek yoktur; sempatide “yandaş” olmak esastır. Örneğin; Bir arkadaşınız bir sıkıntısından bahsetmektedir ve o an ağlamaya başlar, onun ağlaması ile birlikte sizde ağlamaya başlarsınız artık onun söyledikleri sizin için önemli değildir onun üzüntüsü sizin için önemli olmuştur. Onun duygu ve düşüncelerini anladığınızı düşünseniz de ne yazık ki sadece onun davranışından etkilenmişsinizdir. Onunla birlikte ağlamanız arkadaşınızı belki bir anlık rahatlatabilir fakat onda anlaşıldığı duygusunu hissettirmez. Çünkü dikkatinizi duygu ve düşüncelere değil davranışa yönlendirmişsinizdir. Oysaki önemli olan onun davranışı değil düşünceleridir. Peki ne yapmak daha doğru olur? Sıkıntısını anlatan arkadaşımıza onunla birlikte ağlamadan; ‘Bu durumdan endişeleniyor, ne yapacağını bilemiyorsun. Kendini çaresiz hissediyorsun.’ dersek onun duygularını anladığımızı ifade ederiz yani empati kurmuş oluruz.

İletişimde anlamak ve anlaşılmak temeldir demiştik. Duygu ve düşüncelerin anlaşıldığı empatinin kullanıldığı iletişimler dileği ile….

 
Toplam blog
: 23
: 4429
Kayıt tarihi
: 06.04.08
 
 

1999 yılında Uludağ Üniversitesi'den mezun oldum. 1999 yılından beri rehber öğretmen olarak görevi..