Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Empati

Empati
 

Bir de böyle bir ayna olsa...


Empati yapabilmek, yani kendini karşıdakinin yerine koyabilmek ne güzeldir.

Bir sürücünün kendisini okul yolundaki kontrolsüz çocuğun yerine koyabilmesi, bir genç, güçlü adamın kendini önünde ağır yüküyle yürümekte olan yaşlı adamın yerine koyması, onun sıkıntısının farkına varması ve yükünü taşımaya talip olabilmesi ne güzeldir.

Bir yetkilinin kendisini kapısına gelmiş olan gerçek ihtiyaç sahibini fark etmesi, yanına çağırıp güler yüz göstermesi, derdini dinleyip zaten yetkisi içinde olan desteği ile mutlu kılması, bu yolla o mağdur insanın dünyasında kalıcı bir yer edinmesi ne takdire şayandır.

Bir doktorun kendisini hasta ya da hasta yakını yerine koyabilmesi, öte yandan hastanın ve hasta yakınının doktorun yaptığı zor görevi anlamaya çalışması ne inanılmazdır.

Empati ne çoğaltıcı, ne yüceltici bir şeydir. Bırakalım insanları, kendimizi kestiğimiz yaş ağacın yerine koyabilmek, kopardığımız çiçeğin yerine koyabilmek, kuyruğuna teneke bağladığımız kedinin yerine koyabilmek ne güzeldir.

Güçlü kuvvetli ve silahlı bir güvenlik görevlisinin bir an için belindeki silaha, kendisine verilmiş olan yetkiye sırtını dayamaktan vazgeçip karşısındaki cahilliğinden ötürü kaba saba tepkiler gösteren kişiyi anlamaya, ikna etmeye çalışması, bir din adamının aşırı alkolden çamura düşmüş birine yardım etmeye çalışması, bir büyüğün bilmeden tabağı kıran, bir cihaza zarar veren ve korkan çocuğun yerine kendisini koyup olayı hoşgörü ve olgunlukla değerlendirmesi, öğretmenin sınıfta sinirlerini zorlayan çocuğu ders arasında yanına alıp ikna etmesi ne iyidir.

Alacaklının ödeme gücü kalmamış borçluyu, öğretmenin evinde türlü sorunları olduğu için çalışamayan öğrenciyi, evladın yemeyip yediren ebeveyni anlamaya çalışması ne güzel sonuçlar verir.

Polise taş atan göstericinin kendisini bir an o polisin, işçisini basit bir nedenden işten çıkaran patronun kendisini işçinin yerine koyması ne yapıcıdır.

Büyük şehirlerin gürültüsü, kiri ve kalabalığı içinde kaybolmuş öyle çok genç var ki. Onlarla uygun ortam kollayıp konuşabilmek, onların genç dünyalarının çıkmazlarını kör birer düğüm olmaktan çıkarabilmek,onların genç ama puslu dünyalarına verilen ışığın yansısını alabilmek ne mutluluk verici bir haldir. Emekli bir öğretmenin bir genci empati kanadı ile o karanlık köşeden alıp uçurabilmesi ne güzel sonuçlar doğurur.

Empati güzeldir.

Lütfen konumumuz, yaşımız, cinsiyetimiz, dinimiz, dilimiz, etnik kökenimiz, inancımız, dünya görüşümüz ne olursa olsun her zaman ve her yerde empatiyi sık sık düşünelim. Anlamak istemediklerimizi anlamaya, görmek istemediklerimizi görmeye, öğrenmek istemediklerimizi öğrenmeye çalışalım.

Dünyanın bambaşka bir yer olduğuna tanık olacağız. Karanlıkların aydınlandığını, çiçeklerin patır patır açtığını, asık suratların gülümsediğini, çocukların sevinçle el çırptığını göreceğiz.

İnsanların dünyaya baktıkları pencereleri tahmin ederek, o pencereden bakılınca dünyanın nasıl göründüğünü bilerek onlara yaklaşalım. Evladımızın niye asi, babamızın niye katı olduğunu, annemizin niye üzüldüğünü anlamaya çalışalım. Onlarla onların sevgi dillerini, sevgi yollarını bilerek iletişim kuralım.

Rahmetle andığım bir büyüğümü bir bankanın Van Şubesi emektarı Bekir Efendi’yi anımsadım şimdi. Bölgeye yoğun turist akımı olan o seksenli yıllarda bankaya müşteri olarak giren her milletten yabancı turistle dil bilmediği halde ne güzel iletişim kurardı. Onların bileklikleri ile tespihlerini, saatlerini, yüzüklerini takas etmeye çalışırken nasıl güler, güldürürdü. O insanları hiçbir şekilde ayırmazdı. Dili, dini, ülkesi, cinsiyeti ne olursa olsun herkese güler yüz gösterir, yardımcı olur, şakalaşırdı.

Dostlar, gelin baharın bütün güzelliği dünyayı kuşatmışken biz de içimizde empati çiçeklerinin açmasına izin verelim. O çiçeklerin renginin, kokusunun bilmeden kirletip eskittiğimiz dünyayı kuşatmasına fırsat verelim.

 

Mayıs 2012

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..