- Kategori
- Güncel
Emperyalizm Diyoruz Ama Güçlenip Büyüyen Ülkelerin Kabına Sığmayıp Dünyaya Yayılması Normal
Ancak elbette bu yayılmanın biçimi önemli. Ne yani her konuda gücünü ispat etmiş koca Amerika Arizona çöllerinde kovboyculuk mu oynasın.
Dünyaya hâkim olmayı dünyayı yönetmeyi bile düşünebilirler, yeter ki amaçları doğru olsun. Bu anlamda Türklerin (yani bizim ) Nizami Âlem ülküsü de mantıklıdır.
ABD dünya jandarmalığında sabıkalı tamam da onu suçlayanlar pek mi iyi? Dünyanın ileri ülkeleri neden bu suçlamaya katılmıyorlar. Hem suçluyorlar hem de gel bizi kurtar diye ülkelerine çağırıyorlar.
ABD’nin emperyalizmi insanlığa hizmet ile insanlığa zulüm arasında bir yerde, hangisi olduğuna bugüne kadar karar veremedik.
ABD’ye en çok karşı olan ülkelerden Türkiye belki de onun yerinde biz olmalıydık diyordur. Böyle bir karşı olmak da var.
Bu yazı ABD’yi savunuyor mu bilmiyorum ama ben ABD’yi savunamam çünkü hakkındaki ithamlar çok ciddi, üstelik görüntü de bunu destekliyor.
Sadece ABD’yi konuşmuyoruz tabii ki; Rusya, Çin ve emperyalizm yolundaki diğer ülkeler de bu kategoride.
Dünya bu haldeyken büyük ve güçlü ülkelerin hiçbir şey yapmadan durmalarını beklemek saflık olur, sen dünyayı karıştır ne yapıyorsun demesinler ha!
Emperyalist oldukları söylenen büyük ve güçlü ülkeler konusunda kafamız karışık. Yani Afganistan’da, Irak’ta, Somali’de, Suriye’de vs. olacaklar ama nedense dünya kamuoyunda onlarla ilgili bir hoşnutsuzluk var.
Biliyorum bu hoşnutsuzluğun yarısı temelsiz (spekülatif) ama diğer yarısı alacakaranlık kuşağı!