Emperyalizm'in İslam dünyasındaki "İbadi"leri!...

Eğer, "İbadiler"i olmasaydı emperyalizm olmazdı... Çağlar boyu sömürgeciler, sömürecekleri yerleri hep içerden devşirdikleri "adamları" yardımıyla sömürmüşlerdir.

Kelimenin tam anlamıyla "sahibinin sesi" olan bu İbadiler, "kendi şahsi emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhit etmiş" tiplerdir. Bölgedeki makam, mevki, mal, mülk ne varsa sahipleri bunlara bahşeder. Onlar da bunun karşılığını kendi ülkeleri ve kendi milletlerinin tüm varlığını onlara verirler.

Konuyu başka bir açıdan daha önce de yazmıştım:

http://blog.milliyet.com.tr/zagar---/Blog/?BlogNo=132945

Batı emperyalizmi, bu İbadilerden çok istifade etmiştir... Önce onları, bir şekilde sömürge alanınında söz sahibi yapmış, ardından da istediği tonda ve istediği makamda dillendirmiştir.

Bu kişilik yoksunu zavallılığın örnekleri çoktur... Dediğim gibi, emperyalistler, sömürecekleri alanlarda öncelikle kendileri için çalışan "ibadiler" üretirler...

Bugün İslam coğrafyası kan ve kargaşa içinde... Esasını "tevhit" oluşturan dinin mensupları bir türlü birlik olamamış, olamıyor.... Neden?

Çünkü, Batı'nın İslam memleketlerinde istihdam ettiği "İbadiler" hala etkin... Hala, sahiplerinin sesi olan bu zavallılar, İslam coğrafyasını "yönetiyor"... Buna yönetmek denirse!!!

İşte, yakın çevremiz; Suriye ve Irak... Emperyalistlerin harita üzerinde cetvelle çizerek oluşturduğu devletler... Elbette, cetvelle kurulan devletlere atama yoluyla devlet başkanları yerleştiriliyor.

Şu Irak'ın İbadi'sine bir bakalım... Adamın ülkesinde 60'tan fazla ülkenin-ki hepsi gayri müslim- askerleri cirit atıyor ama Bay İbadi, abilerinin emriyle sadece Müslüman Türk askerini istemiyor.

Özellikle de Musul'u DAEŞ'ten kurtarma operasyonuna Türkiye'nin katılmasını istemiyor... Bunu "egemenlikleri" için sakıncalı buluyur İbadi... Şu "kahramanlığa" bakar mısınız??

Arkasını "büyük ağabeyi"ne dayamış veriyor cayırtıyı... Gürültüsüne bakan, onu gerçek bir kahraman sanır; oysa o sadece "sahibini" seslendiriyor.

Bu "tip" tarih boyunca İslam Dünyasının makus talihi olmuştur... İbadi'nin korkusu, aslında ABD'nin korkusudur... Türkiye'nin Musul'la birlikte anılmasını istemiyorlar... Çünkü, Musul ve Kerkük'ün Türkiye'den çalınmış yerler olduğunu biliyorlar.

Türkiye'nin Musul operasyonunda yer almasıyla, o bölgedeki etkinliğinin artacağını ve böylece tarih kırılma noktasında bizden çalınan yerlerin yeniden ele geçirileceğini biliyorlar...

Emperyalizm sömürge alanını kaybetmekten korkuyor; "kulları" ise, kendi küçük ikballerini kaybetmekten korkuyorlar... Bazan bu "kulların" korkusu, sahiplerinin korkusundan daha fazla olabiliyor.

Tarihin ve coğrafyanın gerçeği şudur: Bu coğrafya ancak ve ancak Türkiye ile huzur bulur... Ve ancak Türkiye, emperyalist ahtapotun kollarını kesebilir. 

Sadece Müslümanlar değil, dünyanın tüm mazlumları dünyayı kan ve ateşe boğan Büyük Şeytan'ın zincirlenmesi için Müslüman Türk'ü bekliyor.

Yiğit, düştüğü yerden kalkacak, başka yolu yok!... İbadi'ler de sahipleri de bunu engelleyemeyecek!