Emperyalizm Tarihi de Yok Ediyor

Uygarlığın doğuş merkezi sayılan Mezopotamya, Ortadoğu’da Dizle ve Fırat nehirleri arasından, Suriye ve Irak topraklarını içine yer alarak, Güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından Basra Körfezi’ne kadar uzanır.

Yakın Doğu’nun bir parçası Mezopotamya, bir çok geçmiş uygarlıklara ev sahipliği yaptı. Asur, Babil, Akad, Pers, güneyde Mısır burada doğup gelişti. Avcı toplumundan tarım toplumuna burada geçildi. Hayvanlar evcilleştirildi. Yazı icat edildi. Tarihi gün yüzüne çıkaran tabletler burada bulundu. Sunaklar, heykeller, sütunlar, saraylar burada yapıldı, inşa edildi.

Bugün Suriye ve Irak toprakları içinde yer alan antik kentlerin durumları içler acısı.

Palmira, orta Suriye’de yer alır. Antik Çağların en önemli dini ve ticaret merkezidir. UNESCO tarafından dünya miras listesine dahil edilmiştir. Palmira gibi Suriye’de  bir çok antik kent ve tarihi yerler başta IŞİD olmak üzere terör örgütlerince yakılıp yıkıldı. Ayrıca, Irak’ta Ninova, Nimrut, Hatra gibi eski tarihi kentlere ve müzelere terör örgütleri tarafından büyük zararlar verildi.

Tarihi  yerlerdeki yapılar dünyanın ortak değerleridir.

Ortadoğu’daki savaş, şimdiye kadar hep bölgenin petrol ve jeopolitik konumları üzerinden değerlendirildi.

IŞİD terör örgütünün ABD güdümünde ve desteğindeki PYD-YPG gibi diğer terör örgütlerince anlaşmalı ve emniyetli bir şekilde işgal ettikleri ve yakıp yıktıkları bölgelerden tahliye edilmeleri karşısından,  “Emperyalizmin tarihi ve kültürü de yok ettiği düşüncesi ve sonucu çıkmaz mı,” sorusu akıllara geliyor.

Hüseyin SEYFİ