Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '11

 
Kategori
Spor
 

Emre, Volkan, Melo, Eboué... herkes özür dilesin!

Pazar akşamı oynanan derbinin en fazla konuşulan futbolcuların taraftarla girdikleri polemikler ve bunun üzerinde yaşanan ırkçılık konuları oldu.

Eboué’nin zaman geçirmek düşüncesiyle yerde yatmasını protesto eden Beşiktaş taraftarının oyuncunun üzerine ellerine ne geçerse atmaları bu sırada futbolcunun biraz da abartılı yaralanma numaraları karşısında hem taraftarın işin dozunu biraz daha arttırması hem de sonrasında görüntüler üzerinden televizyon başında gereksiz yorumlar yapılması zaten kalitesiz geçmiş karşılaşmanın futbolunun önüne geçti.

Karşılaşma sonrasında Galatasaraylı oyuncuların soyunma odalarına giderken taraftardan yine benzer bir şekilde tepki görmeleri; buna Melo’nun gösterdiği gereksiz tepkiyle de işin bütün tadı kaçtı.

Son zamanlarda futbolcu-taraftar diyalogları fazlasıyla yaşanmaya başladı.

Milli Maçlar sırasında özellikle Fenerbahçeli futbolcuların Arena’da yaşadıkları toplumsal tavır alışımızı, psikolojimizi ortaya koydu.

Her maç sonunda herkes birbirinden özür bekler hale geldi.

Emre özür dilesin, Volkan özür dilesin, Melo özür dilesin, Beşiktaş özür dilesin, Galatasaray özür dilesin.

Bu durum aslında yaşadığımız şeyin futbolun çok ötelerinde bir yerlerde olduğumuzun temel göstergesidir.

Bir kere çok çabuk öfkelenen ve kötüsü tahrik olan bir toplum haline geldik.

Kafamızdaki en son şey futbol oluyor. Öyle olunca da zaten taraftar sahada olan bitenin futbol dışında olan kısmıyla ilgileniyor.

Sanırım burada sorumluluk herkes düşüyor. Ancak en fazla da düşünen adamlara…

Dünkü Trabzonspor-İnter karşılaşmasında taraftarının Trabzonspor’a yeterli desteği vermediğini konuşuyoruz bugün.

Oysa sahada güzel bir futbol oynandığı için taraftarın futbolu izleme alternatifini kullanmış olduğunu hiç aklımıza getirmiyoruz.

Bu yorumu yaparken elbette durumu idealize ediyorum; belki taraftarın kafasında başka bir şey vardı, isteksizdi, vs.

Ancak taraftarın sessizce futbol izlemesi bile bizim için bir başka sorun haline geliyor.

Oysa örneğin İngiltere’de takip edebildiğimiz kadarıyla taraftar sadece futbolu oyun olarak izlemekten hoşlanıyor. Futbola tepki gösteriyor. Orada yerde yatan oyuncunun taraftara mesafesi İnönü Stadyumunkinden çok daha yakın ancak sadece bağırmakla yetiniyor.

Bizde ise büyük bir nefret var. Formaya karşı nefret var.

Neredeyse 30 yıllık bir köşe yazarı pazartesi gecesi Twitter’dan Eboué’ye taraftarı tahrik ettiği için saydırıyor da saydırıyor. Hatta renginin bu işe alet ettiğini hiç utanmadan yazıyor. Futbolcunun Beşiktaş’tan ve taraftardan özür dilemesini talep ediyor.

Bu kadar da değil hiç kuşkusuz.

Bu kişilerin olduğu yerde kuşkusuz taraftarın duruşunu normal karşılamak gerekiyor.

Futbolumuza sahip çıkmıyoruz. Sporun kendisi ile ilgilenmiyoruz.

Hep bir özür beklentisi içine giriyoruz. Herkes işini yapsa ve onunla ilgilense daha doğru değil mi?  

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..