En az %41

Belki bazılarınız biraz erken değil mi diyecek, bazıları da hadi canım oradan; ama yazmazsam olmayacağını anladım. Herkes tersini düşünse de, üst üste şehit cenazeleri geliyor AKP oy kaybediyor yorumları yapılsa da, bu durum AKP’ye fazla bir şey kaybettirmiyor kanımca. Halkın büyük çoğunluğu Tayip Erdoğan’ın bundan 3-4 sene önce bir Avusturya radyosuna verdiği demeçten habersiz, haberi olanlarda değişim konusunda Erdoğan’a şans tanınmadığını düşünüyor. Ne demişti Erdoğan orda, aldığımız duyumlardan net bir şekilde öğrendiğimiz ve aklımıza kazınmış olan iki kelime var; "kelle" ve "sayın Öcalan". İddialar Erdoğan tarafından reddedildi, bu gayet normal. Kullandığı "kelle" kelimesi için kendisi ve çevresi tarafından farklı açıklamalar yapıldı. Sayın Başbakan orada, Abdullah Öcalan, 30 bin "kelle" aldı hapse girdi, ben fikrimi söyledim diye hapse atıldım şeklinde bir cümle kullanmıştır; ama bu yanlış anlaşılmıştır denildi. Karar vermesi kolay değil.

Erkan Mumcu’nun dediği gibi "sayın Öcalan" belki dil sürçmesi olarak görülebilir; lakin bu ülke uğruna canını verenler ve masum insanlar için "kelle" denmesi , ilk söz kadar anlayışla karşılanabilecek türden değil. Tecrübesizlik diyelim ve devam edelim,

Daha sonra Erdoğan, "…askerlik yan gelip yatma yeri değil” dedi. Bu söz de çok tepki topladı. Erdoğan'ın rakiplerinin ve Erdoğan'ı rakip olarak görenlerin dilinde pelesenk oldu adeta. Bektaşi’nin yaptığı gibi bu sözü tek başına değerlendirirsek, üzerine istediğimiz yorumu yapabilir, istediğimiz sözü söyleyebiliriz; fakat öncesi ve sonrasıyla alırsak cümleyi, bundan askerlerin her gün yan gelip yattığı anlamını çıkarmak biraz zorlama olur kanaatimce.

Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde ilginç bir durum söz konusu , halk arasında yukarıda belirttiğimiz söylevlerde kullanılarak, şehit olan her askerden, yahu hırsızın hiç mi suçu yok dedirtircesine AKP’nin sorumlu olduğu yönünde bir hava yaratılıyor ve daha da ilginç olanı bu havayı "askerin arkadaşları" nın yanında askerler de destekliyor.

Yapılan anketlerin en düşük göstereninde bile AKP, %29 oy oranıyla birinci parti çıkıyor. Bu oran bile eğer Meclis'e girecek parti sayısı üç ile sınırlı kalırsa ki benim de kanaatim o yönde, AKP’nin yine tek başına iktidar olacağını gösteriyor. Yine tek başına iktidar! Bu durum daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere birilerinin kabuslarının en korkutucu senaryosu demek, bu onlar için tekrar beş yıllık bir işkencenin başlaması demek, bu aynı zamanda 23 Temmuz sabahı gerçek bir kabus (!) içinde uyanmamak için 27 Nisanda başlayan sürecin devam etmesi demek.

Şimdi gelelim neden en az %41 olduğuna. Malumunuz, AKP’nin oylarını en azından %20 azaltacağı tahmin edilen DP projesi tek kelimeyle hüsran ile sonuçlandı. ANAP ve genel başkanı, burada tekrar belirtmem gerekir ki Türk siyasi tarihinin en büyük erdemini gösterdi ve istenildiği şekilde bir birleşme olmasa da, bir adam için, fuzuli aday listeleri için harcanmış olmalarına rağmen, sağdaki oyları bölmemek namına seçimlerden çekildiklerini açıkladılar. Ama maalesef düşünmedikleri bir gerçek vardı, seçimden çekilmeleri demek , 22 Temmuzda ANAP’a verilecek oyların şimdi DP’ye verileceği anlamına gelmiyordu, yani DP lehine seçimden çekilmekle aslında 23 Temmuzda AKP lehine bir sonucun oluşmasına katkı sağladıklarının farkına varamadılar kanımca.Bu duruma tabi ki, 4.5 yılda Türkiye'nin gösterdiği iktisadi performans da -bazılarına göre iktisadi yıkım - eklenirse , AKP oy oranını artırmaya devam ediyor.

Evet, hem bu son gelişmelerden hem elimden geldiğince takip etmeye çalıştığım seçim anketlerinden ve yaklaşık 10 yıldır izlediğim Türkiye siyasetinden çıkardığım sonuçlardan hareketle söyleyebilirim ki; AKP, 23 Temmuzda, benim tahminim yüzde kırkın üzerinde oy oranıyla yine ve tek başına iktidar.

Kim ne derse desin bu partinin alternatifi yok arkadaşlar, partilerin seçim programlarına baktığınızda da farklı bir şey göremiyorsunuz . Mustafa Özyürek'i dinledim geçenlerde CNBC-e televizyonunda, partinin ekonomik programı nedir sayın Özyürek sorusuna elle tutulur hiçbir cevap veremedi CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı. Diğer partilerin önde gelenlerini de dinleme imkanım oldu, söyledikleri özellikle de ekonomik anlamda AKP'nin yaptıklarından pek farklı değil. Muhakkak ki yanlışları ve özellikle de acemilikleri oldu bu partinin; ama bunların tekrar olmaması konusunda gerekli dersleri ve tecrübeleri de edindiklerini düşünüyorum. Daha da önemlisi ders aldıklarını ve hata yaptıklarını halka anlatmasını bildiler. Sahil şeridinden çıkıp da iç kesimlere doğru ilerlediğinizde, kararsızların da çoğunun bu partiden yana oy kullanacağını görüyorsunuz.

Hataları olsa da, yanlışları olsa da, alternatifsiz bir parti olarak giriyor seçime AKP. Benim tahminim oy oranı %41’i bulacak, ne diyelim önemli olan halkımız için hayırlı olması ,

CHP : %22 -24
MHP : %13 -16
DP : %9.5 -9.9
GP : %6.5 -7.5
Diğer : …

Tabiî ki bunlar bir tahmin