En blog yazarlarım...

Kelimelere ruh halinizle anlam yüklersiniz... Bu kelimeler bazen sizi, yaşadıklarınızı anlatır, bazen çevrenizden birini birilerini aktarır, bazense hayali bir kimliğe kişilik olup işi okuyucuya bırakır... Ve siz bir bakarsınız ki yazarsınız... Amatör ya da profesyonel hiç fark etmez, yazarsınız...

Milliyet blog ya da adı her ne blog olursa olsun kişiler yazılarında duygularını, sıkıntılarını, anılarını dertlerini anlatarak zaman harcıyorlar... Kişinin yazdığına özeni, becerisi, okuyucuya verdiği haz tabi ki önemli... Okuduğunda kendini bulmak, kendinden bir şeyler katmak, yorumlamak yeri geldiğinde de eleştirmek de normal...

E anormal olan ne o zaman... Karşındakine saygı duymamak...

Bu ortamda fizyolojik bir ayna yok... Yüzüne bakamazsınız kimsenin, mimiklerinden ya da gözlerinden yakalayamazsınız kişiliğini... Sesli yanıt sistemi de yok, kelimelere sesin tonu vurgu yapmaz... Ama gene de anlarsınız kimin neyi sevdiğini, nelerden hoşlandığını, neyi sevmediğini, taraflarını, yancılığını, yandaşlığını, arkadaşlığını, kişiliğini...

Kişilere hayran olmak ya da olmamak bu noktada ortaya çıkar işte...

Bir yazıdır okuduğunuz; sizi anlatan, içinizde bir yerlere dokunuş olan... Seversiniz.

Bir diğer yazıyı okursunuz, hırslanır öfke duyar kızarsınız, düşüncelerinize zıttır, ters düşer... Sevmezsiniz.

Sevseniz de sevmeseniz de, yorumlarınızla övseniz de, yerseniz de bu ortak ortamda buluştuk... Saygı duyarsınız, duymalısınız...

Ben en çok Celal Çelik’in yazı kalitesini beğeniyorum diye...

En çok Bibliyofilin tarafsızlığına hayranım diye...

En sıcak Serap İnce geldi diye...

En eğitici yazıların yazanı Aylin Çalışkan’ı buluyorum diye...

En fanatik fenerli yazar Mehmet Eren diye...

En duygusal yazıları Hoşsada, Fulya yazıyor diye...

En hayalperest kardeşim Ela-lal var diye...

Sema Sener, Mamut, Yasemin Erişen, Yolundiğeryarısı, Nariçi, Sabiha Rana, Canmehmet, Canan Öz, Ufaklık, Emel Dedeoğlu, Eda Erdener(Kwan Yin), Ali Gülcü, Aygoz/asya, sivyus, Ahmet Yılmaz, Ayda, Pelin Kalyoncu, Stilwater, Nilgün Çakıcı, İbrahim Ormancı, Dr. Ertan Kılcıgil, Neşe Evrim, Doğrumu, Gül’ün içinden, Beenmaya, Didemo, Muallak Kuşu, Bözen, Sibel Ulusoy, Madamex, Kekik, Arzu Karadağ, İclal Özer, Ümit Culduz, Hasim’ce, Esin_k, Sarışelale, Seyran Aksoy, Nilgun, Harun Deniz, Mustafa Gülek&zading..., Oğuzkan Bölükbaşı, Emoş, Yeşilsoğan, Ayna, Sema Çürük, Kuşkayası, Yasemin Sürmen, Başak Altın, Savaş Şakar, Cem Top, Ayrıntıdagezinmek, Karga... ( Aklıma şimdilik takılanlar bunlar unuttuklarımdan özür dilyorum)

Şimdi ben bu insanların yazılarını okumadım diyebilir miyim? Hiçbirini beğenmedim diyebilir miyim? Herkesin bir gönül kantarı var, sizin gönül kantarınız kimin için ağır çeker bilmem ama ben her yazılana saygıyla, yazana da sevgiyle iyi ki varsınız demek istiyorum...

2310 adet bolg yazarına bu ortamda azalmadan çoğalmak dileğiyle, sevgilerimi yolluyorum...

foto: http://img133.imageshack.us/img133/2753/uguryd7.jpg