Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '08

 
Kategori
Güncel
 

En büyük başkan bizim başkan

En büyük başkan bizim başkan
 

Dünyanın en yakışıklı muhalefet lideri


Amacım her seçimde seve seve!!! Oy verdiğim partimi eleştirmek değil. Amacım yıllardır başarılı politikaları nedeni ile partimi hep meclise sokan!!! Baykal’ı eleştirmek değil. Sayın Baykal’ın başarılı muhalefetini, iktidarın hatalarını aramaktan ve onları eleştirmekten zaman bulamadığı için proje üretmediğini eleştirmek hiç değil.

Bütün yıl çalışmayıp, sınav dönemlerinde yumurta kapıya gelince çalışıp, sonra da “ hoca bana taktı, o nedenle sınıfta kaldım” diyen öğrenci mantığı ile siyaset yapan, yumurta kapıya gelinceye kadar seçim bölgelerine uğramayan canımın içi vekillerimi eleştirmek aklımın ucuna bile gelmez. Seçim dönemlerinde o kadar yoruluyorlar ki yorgunluklarını ancak bir sonraki seçim dönemine kadar zor atabiliyorlar….

Hele hele her Genel Kurultay öncesi yeni adayların çıkıp 70 yaşına gelmiş Sayın parti başkanıma rakip olmasını hiç anlamam. Bırakın işte adamcağız ne güzel muhalefet yapıyor, onun aydınlatıcı muhalefetinin ışığı ile aydınlanmıyor muyuz? Bu aydınlık neyimize yetmiyor.

Hem 78 il başkanı Sayın Genel Başkanımı destekleyeceğini açıklamışken 253 barajını geçmeye çalışacağınıza destekleyin başkanımı olsun bitsin.

Kurultaylardan önce Sayın Genel Başkanımı eleştirenler içini döküp rahatlamış olacaklar ki kurultayda o rahatlama ile siniri alınmış et yumuşaklığı ile oylarını başkanıma verirler. Yoksa bunun yaklaşan yerel seçimlerle ve buna dair beklentilerle hiçbir ilgisi yoktur.

Bu konuda söyleyecek lafım çok da , yazsam bile sonuçsuz çabalarınızdan vazgeçmezsiniz diye yazmıyorum. En iyisi ben fıkra yazayım da hep beraber gülelim ve güneşli günler görelim.

Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler... Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. içinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler... Yolcular fena halde şaşırmışlar.... Nasıl şaşırmasınlar... Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması... Tasmanın ucunda bir köpek... Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa..

Günlerden 1 Nisan değil ama, 'Şaka herhalde' demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış... Yolcular endişelenmeye başlamışlar... Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış ..Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş... Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış.

Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:

'Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!...'


* Dünyada nice kör yöneticiler var..*
* Çığlık atmaktan vazgeçmeyin !!!! .

 
Toplam blog
: 17
: 513
Kayıt tarihi
: 25.04.08
 
 

Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmayı, en azından namusuzlar kadar cesur olmayı seçen, ya..