Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '11

 
Kategori
İlişkiler
 

En büyük hata; aynaya baktığımızda gördüğümüzde...

Herkes aynı şeyi yazıyor iletilerine, "meğer ne kadar yanlış insan tanımış ve hayatıma almışım.. Yazıklar olsun".. Herkes mi aynı hatayı yapar? Bende hep kendimde arardım suçu. Çok safım, iyi niyetliyim, iki gülen yüzü dost biliyorum diye. Meğer hata bende değil karşı taraftaymış.. İnanamıyorum kendime ve inanmak istemiyorum. Son yediğim dost kazığından ve "Bir İnsanı Tanıyamamak" olan yazımdan sonra hiç kimseye güvenmiyorum. Hatta kendime bile güvenmiyorum desem yalan olmaz. Çünkü bazen kendime verdiğim sözleri bile tutamıyorum, hep erteleniyor. Aynaya baktığımda yüzleşemiyorum kendimle, ancak yazdığım zaman "ben" oluyorum. Yaza yaza yüzleşiyor ve kendime olan güvenimde azalıyor. Peki kime güveneceğim bu hayatta? Yukarıda baktığımda göremediğime ve varlığını her an hissettiğime inanıyorum evet; ama bu hayatta kime güveneceğim? Kime derdimi açabileceğim? Açtığım insanlarda var elbet ama, ya bir süre sonra onlarda benden sıkılırsa? Şimdiden başladılar bile tavırlarıyla kendilerini benden uzaklaştırmaya. E bende üstüne gidemem kimsenin, bana selam vermeyene ben neden vereyim? Çok depresif bir insan sayılmam aslında. Hep iyimser bakarım dünyaya, şükrederim daima. Fakat olanlar sadece beni değil bir çok insanın artık güvensizliklerini arttırıyor... Çok merak ediyorum, bu kazık atan insanların hiç güvendiği insanlar yok mu? Bir gün onlarda bu kazıkların toplamını yiyecekleri akıllarına gelmiyor mu? Ben yaptım bir gün bulacağım hiç mi demiyorlar.. Anlamıyorum artık, bu dünyayı da adaletini de sistemini de anlamıyorum.

İnsan ilişkilerine dair her gün yeni bir şey öğreniyorum fakat kesin olarak şunu kanıtlıyorum artık. Bir insanın üzerine ne kadar titrersen o insan senden o kadar uzaklaşıyor. Ne kadar da değer vermezsen o insan senin üzerine titriyor bu sefer. Zaten ikili dörtlü beşli arkadaşlık ilişkilerinde hep bir kişi daha fazla seviyor. Ya grubunu seviyor o kişi, yada karşısındaki dostunu seviyor ve değer veriyor. Sonunda da üzülen o oluyor. Ama elimizde değil ki... Karşındaki dostunu, arkadaşını öyle çok seviyorsan bu senin elinde değil ki ona değer vermeden duramamak. Aslında hata yapıyoruz. İnsanları önce izlemeliyiz, tartmalıyız, ölçmeliyiz ki kendimizi yavaş yavaş sokmalıyız hayatına. Biz hemen iki canım cicim lafına 'aa bu bana dost' diyoruz. En baba hatayı burda yapıyoruz. Ne kadar da bunun hata olduğunu bilsekte devam ediyoruz yapmaya. Beklenti içerisinde oluyoruz ve en büyük hatayı da beklentilerin geri dönmeyişi veriyor zaten insana. Acı veriyor, acıtıyor içini.. İşte bunu kesinlikle öğrendim. Hem kendi derslerimden çıkardığım notlardan, hemde etrafımda tanık olduğum olaylardan ötürü. Artık kendimi sevdirmeyi bıraktım insanlara. Yapabileceğim en iyi şey sevilebilecek insan olmak.. Gerisi karşı tarafa kalmış. Zaten zamanla kimin dost kimin düşman olduğunu anlıyorsun. Herkes gittiğinde yanında kalanları görünce...

 
Toplam blog
: 99
: 7049
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Bir garip bankacı olmanın yanı sıra, yazarlık yapan; her şeyi olduğu suret için seven bir insanım..