Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '07

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

En büyük hediye sevginin kendisidir

En büyük hediye sevginin kendisidir
 

Sevginin en anlamlısını Halil Cibran'ın, sözlerinde bulmuştum ... Hepiniz mutlaka okudunuz, yine de sizlerle sevgililer günü yaklaşırken,tekrar burada paylaşmak istedim.. Ben böyle bir sevgi ve sevgiliyi,eş'i yaşamadım.. Yaşayanlar, tüm pozitif düşüncelerim sizinle. Daima sonsuz, sınırsız ''bir'' olun.. Tek olanlar o sevgi bir gün sizi bulacaktır. Sıkı sarılın . Sevgililer gününü, sadece, bir günlük (14 şubat) olarak kutlanmasını çok anlamlı bulmasam da, derin ve gerçek sevgilere, saygı duyan biri olduğumdan,sevgililer gününü özel kılanları kutluyorum.

Yine de bence, sevgi bir gün değil,sonsuza kadardır.. Sevgililer gününde hediye vermek değil, en büyük hediyenin, sevgi olduğunu bilmektir. Aşağıda, hem sevgililere,hem de eşlere, özel olarak Halil Cibran'ın sözlerini hediye etmek istedim. Sonsuza dek birlikte olmanız dileklerimle.

SEVGİ

Almitra, "Bize sevgiden bahset..." dedi.

Ve o başını kaldırdı, insanlara baktı.
Üzerlerine sinen derin dinginliği duyumsadı.

Ve yüksek bir sesle konuşmaya başladı:

"Sevgi sizi çağırınca, onu takip edin,
Yolları sarp ve dik olsa da...

Ve kanatları açıldığında, bırakın kendinizi,
Telekleri arasında saklı kılıç, sizi yaralasa da...

Ve sizinle konuştuğunda, ona inanın,
Kuzey rüzgârının bir bahçeyi harap edişi gibi,
Sesi tüm hayallerinizi darmadağın etse de...

Çünkü sevgi sizi yücelttiği gibi, çarmıha da gerer.
Sizi büyüttüğü ölçüde, budayabilir de...

En yükseklere uzanıp,
Güneş'le titreşen en hassas dallarınızı okşasa da,
Köklerinize de inecek ve onları sarsacaktır,
Toprağa tutunmaya çalıştıklarında...

Mısır biçen dişliler gibi sizi kendine çeker;
Çıplak bırakana kadar döver, harmanlar;
Kabuklarınızı, çöplerinizi ayıklar, eler...

Bembeyaz olana kadar öğütür sizi;
Esnekleşene kadar yoğurur.
Ve Tanrı'nın İlahi sofrasına ekmek olasınız diye,
Sizi kendi kutsal ateşine savurur...

Sevgi bütün bunları,
Kalbinizin sırlarını bulasınız diye yapar
Ve bu biliş, Hayat'ın kalbinin bir cüzzünü yaratır...

Ancak korkunun kıskacında,
Salt sevginin huzurunu ve hazzını ararsanız,
O zaman örtün çıplaklığınızı
Ve sevginin harman yerine adım atın...

Adım atın, kahkahaların tümünün olmadığı,
Sadece gülebileceğiniz mevsimsiz dünyaya
Ve ağlayın, ama tüm gözyaşlarınızla değil...

Sevgi hiç bir şey sunmaz, sadece kendisini,
Hiç bir şey kabul etmez, kendinde olandan gayri...

Sevgi sahip çıkmaz, sahiplenilmez de;
Çünkü sevgi, sevgi için yeterlidir, tümüyle...

Sevdiğinizde, "Tanrı benim kalbimde," yerine,
Şöyle deyin, "Ben kalbindeyim Tanrı'nın ..."

Ve sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına,
Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer,
sizi değer bulduğunda...

Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka...

Fakat seviyorsanız ve ihtiyaçların arzuları varsa,
Bırakın bunlar sizin de arzularınız olsun...

Erimek ve akmak, geceye şarkılar sunan bir dere misali,
Şefkatin fazlasının verdiği acıyı bilip,
Kendi sevgi anlayışınla yaralanmak
Ve kanamak, yine de istekle ve coşkuyla...

Şafak vakti kanatlanmış bir gönülle uyanmak
Ve bir sevgi gününe daha, teşekkürle uzanmak...

Sessizce çekilmek öğle vakti, sevginin vecdini duymak,
Akşamın çöküşüyle de, eve huzurla dönmek...

Ve uyumak, kalbinde sevgiliye bir dua
Ve dudaklarında bir şükür şarkısıyla..."

Halil Cibran .. Ermiş

Evlilik

Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yaşayacaksınız,
Ölümün ak kanatları günlerinizi bölene dek birlikte olacaksınız,
Tanrı'nın suskun anıları katına eriştiğinizde bile birlikte olacaksınız,
Ama bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun,
Ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda,
Birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın,
Bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi
Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama aynı kadehe eğilip içmeyin,
Ekmeğinizi bölüşün, ama aynı lokmayı dişlemeye kalkmayın,
Şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalnız olduğunu unutmayın,
Çünkü lavtadan dağılan müzik aynı, ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır,
Yüreklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın,
Çünkü ancak Hayat'ın elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,
Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır,
Çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez....

Halil Cibran -Ermiş


 
Toplam blog
: 113
: 5180
Kayıt tarihi
: 11.09.06
 
 

Kişisel gelişimde, düşüncelerin kullanımını sanat gibi gördüğümden, 1986yılından itibaren çok sevdiğ..