Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '13

 
Kategori
İlişkiler
 

En çok kadınları düşündüğüm için, en rahat da onları yazıyorum.

En çok kadınları düşündüğüm için, en rahat da onları yazıyorum.
 

Ne o! Sen de beni mi çözemedin güzelim? Peki!... Öyle olsun bakalım!...


Birçok arkadaşım soruyor bana: " Kadınlar hakkında nasıl oluyor da, bu kadar rahat ve bu kadar çok şey yazabiliyorsun? Hayatına sayısız kadın mı girdi senin? Bu mudur esas formülün? "

Ben de her seferinde aynı cevabı veriyorum onlara:  Yoo - ooo!... Hiç de öyle değil... Bugüne kadar hayatıma, yalnızca 6 kadın girdi benim. - Ki bunu, benim dikkatli okurlarım çoktan farketmiştir - Yaşamıma çok fazla kadın girmedi ama... Kadınlara delice kafa yormak, bence birçok erkekten en büyük farkımdır benim.

Günlük hayatımda, herkes gibi, her gün sayısız olay yaşarken; çoktan otomatiğe bağlanmış bir biçimde: " Benim yerimde bir kadın olsa; ne düşünür, ne hisseder ve nasıl davranırdı acaba? " diye sorarım kendime. Yazarken de, yaşarken de en fazla anlamaya, en çok empati yapmaya çalıştığım canlı türü; kadınlar, kadınlarımdır benim için dünyada!

Mümkün olsa da, Türkiye'nin, Dünyanın en çok " kadınlar hakkında düşünen adamları zihinsel ve matematiksel verilere dayanarak araştırılıp, açıklanabilse; Türkiye'de ilk 100'e, dünyada ilk 1000'e rahatlıkla girerim herhalde!... Kadınlar hakkında bu kadar rahat ve bu kadar çok yazabilmem; bir tek şeye gelir, dayanır sonunda: Onları çoğu zaman kendimden bile çok düşünmeme...

Kadınları bu kadar çok düşündüğünü söyleyen bir adamın, uzunca bir süredir yanlız olması da; yaşamın en traji - komik şakalarından biridir belki de!... Ya da bu: " Hayatımda bir şeyler yolunda gitmediğinde, benimle birlikte aynı sıkıntılara katlanmak zorunda kalmasınlar diye içgüdüsel bir refleksle sevdiğim kadınları kendimden uzaklaştırmama dayanır.

Her ne sebeple olursa olsun, en çok da kadınlar ve insan ilişkileri hakkında yazan bir adamın, yalnız olması; hiç de tutarlı bir durum değil... Ancak, sırf hayatında birileri olsun diye, bir kadını yaşamına almak da, içime sindirebileceğim, tarzım olan bir şey değil... Çünkü ben, bugüne kadar, inanmadığım, sevmediğim, hissetmediğim hiçbir şeyi yapmış değilim...

Tekrar asıl konumuza dönecek olursak... Bu hayatta, en çok kadınları düşünüyorum; onlar bunu farketse de, farketmese de... En çok onları seviyorum; kadınlarım bunu bilse de, bilmese de... 

En çok kadınları yazıyorum. Çünkü bir erkek, kadınından çok neyi düşünür; bilmiyorum. Bence hiçbir şeyi demeyi de unutmadan...

İşte bu nedenlerim yüzünden, kadınlar hakkında rahatça ve dilediğim kadar yazabiliyorum.

Benim bundan bir şikayetim yok! Onu bir de kadınlara sormak lazım! Gülen Adam'ın hakkınızda yazdıklarından şikayetçi misiniz? " diye!

Yazılarımın ana konusu, onlar ne de olsa!... Okudukları bunca şeye rızaları yoksa; boşa yazar, boşa çabalar dururum burada bir başıma! Eeee!... Ne demişler? Doğruya doğru şimdi!...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..