En güzel haber, teslim olan teröristler

Televizyonlar, dün akşam iki haberi arka arkaya verdiler:

“Mehmetçik Kato dağını teröristlere dar etti, 26 PKK’lı etkisiz hale getirildi...”

“Mardin’de 7 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu.”

Birinci haber, görüntüler eşliğinde... Ordunun bütün ülkeye, dağlara bayırlara hâkim olduğunu kanıtlıyor. Gurur ve güven verici, sevindirici...

İkincisinde görüntü yok... Ama daha sevindirici...

Çünkü ne kadar çok terörristi “etkisiz” hale getirirsen getir, yenilerinin dağa çıkmasını önleyemiyorsun.

Fakat daha önce dağa çıkanlar, kendiliğinden dağdan iniyor ve teslim oluyorsa, orada büyük “ümit” var demektir.

Dağdaki terörist, kendiliğinden teslim oluyorsa, işte asıl o zaman devletin gücünü görmüş demektir.

İşte o zaman, Türk Ordusuyla çatışmanın beyhude bir çaba olduğunu anlamış demektir.

İşte o zaman, Türk devletinin “şefkat ve adalet”ine güveniyor demektir.

İşte o zaman, PKKlıların dağdan bıktığını, dağda “hayat” olmadığını, tam tersine orada sadece “ölüm” olduğunu gördüklerini umabiliriz.

Bunun aynı zamanda, “örgüt”te bir “çözülme”ye işaret ettiğini tahmin edebiliriz.

Elbette büyük beklentilere kapılmak da doğru değil.

Çünkü teröristler ilk defa teslim olmuyor.

Şimdi teslim olan 7 kişinin önemi, içinde bulunduğumuz durumla ilgili:

Hakkari kırsalından sağlıklı haber alınamadığı,

Teröristlerin yol kesip adam kaçırdığı,

Ana yollarda terörsitlerle onlara destek veren siyasîlerin kucaklaştığı,

BDP’lilerin, 400 kilometrekarelik bir alanda PKK’nın hâkim olduğunu söyledikleri bir döneme denk gelmesi, bu teslim olmanın değerini artırıyor.

Demek ki, PKK, söylendiği gibi öyle geniş alanlara değil kendi “kamp”larına bile pek hâkim  gibi görünmüyor.

Bu ortamda 7 teröristin teslim olması, örgüte halk desteğinin azaldığının bir emaresi gibi de gözüküyor.

Bu haberin en güzel tarafı, kimsenin kanı akmadan, “7 teröristin etkisiz hale getirilmiş” olmasıdır.

Yapılması gereken budur; “dağdakileri inmeye, teslim olmaya teşvik etmek...”

Devletin onlara “şevkat ve adalet”le muamele edeceğine o çocukları inandırmak... Hatta onları topluma kazandırmanın yollarını aramak, bulmak...  

x   x   x

ORTADOĞU’DAKİ ANTİ EMPERYALİST TEK KALE

“Suriye, Ortadoğu'da anti emperyalist, süper güçlerin Ortadoğu'yu dizayn etmesi, özellikle İsrail'in güvenliğini garantiye almak üzere yürüttükleri her politikada ve Filistin sorununda tek direnendir. Ortadoğu'daki anti emperyalist tek kaleyi yıkıyorlar.”

Alevi Enstitüsü eski başkanı Cengiz Güleç, Akşam, 10 Eylül

x   x   x

KAL(I)P GAZETECİLER

Sosyal medyada bir diziden esinlenilerek, yeni bir kalıp cümle moda oldu:  “Soramadım ya laaa...” Başbakan’ın karşısındaki gazeteciler de ihtimal o ki yayından sonra birbirlerine; “Soramadım ya laa...”  demişlerdir.

Tolga Unutmaz