En içten duygularımla Ramazan Bayramınızı kutlarım....

Hiç görmedim, tanışmadık.

İşimiz gereği yazışıyor, arada bir de telefonla görüşüyoruz.

Olabildiğince yumuşak ve kibar bir ses tonu var.

Ortak çalıştığımız konuyla ilgili, en zor durumlarda bile kolayca bir çözüm yolu buluyor ve ortamı yatıştırıyor.

Stressiz çalışan, pratik, çözüm odaklı biri.

Az ve öz konuşuyor. Sıkmıyor karşısındaki insanı.

Saygı, sevgi dolu, sıcacık ve nazik bir insan.

Bu sabah çalıştığımız projeyle ilgili bir mail göndermiş ve altına da sıcacık bir not düşmüş.

En içten ve samimi dilekleriyle bayramımı kutluyor, hayatımda huzur, mutluluk ve başarı diliyor bolca.

Duygulandım.

Gerçekten çok samimi çünkü, içten ve nazik… Satır aralarında hissediyorsunuz. Duygulanmamak mümkün değil.

Ben de en içten, samimi ve sıcak duygularımla kutladım beyefendinin bayramını.

Bazen, hiç tanımadığınız –veya tanıdığınız- birinin içten ve samimi duygularla seslenişi derinden etkiler sizi. Gerçekten, hiçbir riya olmadan önemsendiğinizi hissetmektir belki açılımı.

Ne güzeldir bunu yaşamak ve yürekten hissetmek.

<><><>

Yarından itibaren 10 gün boyunca Ankara’dan ve teknolojiden uzak olacağım için şimdiden hepinizin bayramını kutlamak istedim.

Sizleri görmesem de, konuşmasam da, hepinizi seviyor ve Ramazan Bayramınızı en içten, en samimi duygularımla kutluyorum.

Sizlerle hep bir arada, sevgi, neşe, mutluluk ve huzur dolu nice güzel bayramlar geçirmeyi ümit ediyorum.

Samimiyetiniz için, varlığınız için hepinize teşekkür ederim.

İyi ki varsınız ve uzaktan da olsa iyi ki sizleri tanıdım.

Saygılarımla,