Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

En iyi evlilik, henüz gerçekleşmeyen midir?

En iyi evlilik, henüz gerçekleşmeyen midir?
 

Selin Özkök Karacehennem. Siz soyadına bakmayın, gülümsemesi, hali tavrı ile hayatınızı cehenneme çevirecek bir kadın değil. Hatta birçok kadının kurtarıcısı, televizyondaki dert ortağı. Evliliği kötü giden, çoğunluğu aldatılan, hor görülen, kocası ile yatağını ayıran kadınlar arıyorlar ve şakkadananak Selin hanım anlıyor dertlerinin ne olduğunu.

İlk önce uzun bir “Alloo” diyerek açıyor telefonu ve “Buyur canım” diye devam ediyor “İsmini vermek istemeyen izleyici”lerle konuşmaya. Evet, kadınların hiçbirisi ismini vermiyor, isimleri mi kalmış ki, diye düşünüyorsunuz zaten yaşadıkları travmaları, sevgisiz, çoraklaşmış hayatlarını dinlerken.

Bu arada söylemeyi unuttum: Selin hanım bir psikolog ve programının ismi de “Evlilik Sanatı”. ‘Alo, kocamdan bıktım hattı’ da diyebilirsiniz. Bir kadın da çıkıp kocamla aramız çok iyi, ben ondan sıkıldım, gönlüm onu çekmiyor demiyor, diyemiyor.

Selin Hanım, yaman kadın

Selin hanım’ı anlatmaya, tarif etmeye devam: Sarışın, mavi gözlü, etek giydiğinde ne hikmetse o da pehlivan gibi yağlananlardan ve her konuğu canlı yayına bağlansın bağlanmasın kendini büyük bir hayranlıkla monitörden izleyenlerden. Hem de ne izleme… Hatta dün programı izlemek yerine, bu upuzun tırnaklı kadını seyrettim bu nasıl bir narsisizm diye.

Narsist bir kadın Selin hanım. Kendini çok beğeniyor, uzun yıllar yurtdışında eşiyle yaşadığı için fazla İngilizce kurbanı bir de.

“Bir kocanın böyle ‘excuse’ları olamaz”

Bilmemnerenin köyünden, kasabasından arayan, dayak yiyorum diyen bir kadına, “Kocan böyle excuse’lerle gelmemeli, böyle evlilik olmaz” diyebiliyor hemencecik. İşte bu noktada bütün yollar ayrılıyor o kadınlarla Selin hanım arasında fakat kimse sesini çıkarmak istemiyor. Hiç olmazsa birisi onları dinliyor diye “excuse”lara, “communication”lara, “practice” kelimelerini dinlemek zorunda kalıyorlar anlamasalarda.

Durun bitmedi. Böyle şeker bir kadının evliliği kurtarmak için önerileri de fevkaladelikler taşıyor.

Örnek Dialog :

İsimsiz kadın: “Kocam benimle yatağını ayırdı. Tavernada çalışıyor, sanırım başka bir kadınla ilişkisi var. 10 senelik evliyim. Artık bana aşk dolu mesajlar atmıyor, hatta aramıyor bile”

Selin hanım: “Kızım sem bu adamla sevişerek mi evlendin? Eğer sevişerek evlendiysen ve çocuğum var diye diretiyorsam diretme çocuğum. Ama şunu da yapabilirsin. Kocana mum ışığında yemekler hazırlayıp onun avucunun içinde pek de güzel tutabilirsin”

İsimsiz kadın: İk mık ık… Şey ben onu seviyorum diyemeyeceğim. Hem çocuğum olduktan sonra çalışmayı da bıraktım..

Selin hanım: Sevmemek ne demek, boşanma en son karar olmalı. Dadılık yapmayı bırak yavrucuğum o zaman, kocanı da al pikniğe git mesela…

İsimsiz kadım: Ik mık ık…

Diyeceğim odur ki, çok yaşa sen Selin hanım. Neden mi? Her programını seyrettiğimde “bu da ne yahu?” deyip başlayıp, bırakamadığım ve de en önemlisi evlilik sanatı diye bir sanat dalının mümkün olmadığını tüm açıklığıyla gözler önüne serdiğin için teşekkür ederim. Hem her iki tarafta iki tarafta konuşurken o ayrı telden çalıyor ki, program sadece danışma hattını andıran bir şekle bürünüyor.

Selin hanımın düşünmesi gereken 3 nokta:

1. Elde tutmak, avucunun içine almak diye bir şey yoktur, olmamalıdır da. Hem kadına destek oluyorken, kadını daha beter buhrana sokmaya yarar bu gibi şeyler söylemek. Çünkü sonunda her kadın, elde tutulanın aslında kenarda tutulan kendisi olduğunu anlayacaktır.

2. İnsanların gelir düzeyi ve eğitim düzeyindeki eşitsizliklerin ayyuka çıktığı şu dönemde evlilik danışmanlarına mutlaka gidilmesi gerektiğini söylemek de başka bir ilginç yanı bu programın. İnsanlar doktora gitmekten korkuyorlar ya da gidemiyorlar, evlilik terapisti o kadar uzak bir kavram ki… Çocuk sahibi doktora gidilmemekten bile olunamıyor hala birçok hanede ya da töre kurbanı olabiliyorlar çocuksuz ilan edilen doktor mağduru kadınlar. Memleketin her noktasını düşünerek verilmeli her bir öneri, makul olmak şartıyla tabii.

3. En iyi ilişki, kim ne dersin, uzaktan uzağa tomurcaklanan ve sonunda aşk’a yaklaşan ilişkidir. Evlilik diye tutturmak tomurcuğun açması yerine o tomurcuğu kökünden koparmak anlamına gelelebilir. Bir kere de bunu diyebilecek insan duymak mümkün olmayacak mı bu evlilikseven progamlarda?

Nerden duydun, gördün, öğrendin diyenler Karacehenneme ve muallakta kalmış gibi gözükse de nokta atışı yapmaya bayılan Muallak kuşuna güvenebilirler…

 
Toplam blog
: 87
: 1432
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

29 yaşında ve yengeç burcuyum. Her sabah 'flu' gözlerle dünyaya merhaba dememi sağlayan 5 numara göz..