En sert haykırış = Egemen Bağış!

Bir devlet büyüğümüz, bir cesur Bakanımız daha göğsümüzü kabarttı, sağolsun!

Bir zamanlar Osmanlı ordusunun Mehteran Takımı gibi, Mehteran Takımı’nın deve derisinden yapılma ve at sırtında taşınan dev davulu “KÖS” gibi; davudî, derinden ve ürkütücü sesiyle restini çekti ve yine Avrupa’yı titretip, kendine getirdi bu kahraman evlâdımız! Kendisiyle ne kadar gurur duysak ve övünsek azdır…

İsviçre'de 'Ermeni soykırımı yoktur' dediği için hakkında ön inceleme başlatılan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Brüksel'e hareketinden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bağış şunları söyledi:

 “1915’te Ermeni soykırımı diye bir şey yoktur, bu soykırım değildir, bunu hep söyleyeceğim. Bu tür girişimler bizim için yok hükmündedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin herhangi bir Bakanını tutuklayacak bir güç tanımıyorum!.. Biz Türkiye olarak bu konuda müsterihiz. Elinde belgesi, bilgisi olan varsa buyursun, çıksın ortaya. Tarihçiler bunu konuşsun. Ben siyasetçiyim. Siyasetçinin görevi geçmişi, tarihi belirlemek değildir. Geçmişin tartışmasını yapması gerekenler tarihçilerdir...

Hodri meydan, arşivleri açtık! Dünyadaki arşivler de açılsın. Tarihçiler tartışsın. Ortaya akademik veriler çıksın. Yargısız bir infazı kabul etmedik, etmeyeceğiz. Benim ulaştığım belgeler ve bilgiler, bunun bir soykırım olmadığını gösteriyor. İsviçre AB üyesi bir ülke değil. İsviçre'nin kararı AB'nin kararı olarak değerlendirilmemeli. İsviçre, minare yasaklama noktasına kadar gelmiş ülkedir. Gerekirse Davos'a bir daha gider, hiç çekinmeden aynısını yine söylerim…"

Ancak, küçük bir ayrıntı var: Bence de söylersiniz efendim, çekinecek ne var ki? Çünkü siz bir Bakansınız ve “Diplomatik Dokunulmazlığı” olan, hiçbir ülkede “sorgulanamaz, yargılanamaz, tutuklanamaz” zırhına sahip bir vatan evlâdımızsınız! Siz de bunu çok iyi biliyorsunuz, sizin hakkınızda dava açan İsviçreli Savcı da biliyor! E bu durumda, haddinden fazla dayılanmaya da gerek var mı, ben pek bilemiyorum!?

Ama bizler veya bizim konumumuzdaki “sade vatandaşlar” gidip de; İsviçre gibi “Soykırım Yoktur Demek Yasaktır” yasasını çıkarmış ülkelerde, bu kanuna rağmen sizin dediklerini diyemezler! Sıkar biraz!.. Neden? Zırhları yoktur, hemen yargılarlar, bu söze biçilen cezayı anında verirler ve adamı yaka – paça içeri atarlar da, ondan diyemezler!..

Bir gün benim de, tıpkı sizinki gibi diplomatik dokunulmazlığım olursa eğer, yemin olsun İsviçre ve Fransa’nın göbeğinde ben de haykıracağım: “1915’te Osmanlı, Ermeni Soykırımı diye bir katliam yapmamıştır!..” diyerek, ortalığı yıkmazsam namerdim!..

Hem vallayi, hem billayi; Nobelli böyük yazarımız Orhan Pamuk’un; “Osmanlı bir milyon Ermeni ile30 bin Kürt’ü katletti” iddiasına rağmen haykıracağım hem de, göreceksiniz!..

Sakın yanlış anlaşılmasın, sayın Bakanımız için demiyorum haa… Bazı konularda ‘ucuz kahramanlık’ yaparak çeşitli kesimlerden rantlar elde etmek, insanlara hiç bir şey kazandırmaz! Kimse gözden kaçırmamalı ve unutmamalı ki; “âlemi kör, milleti sersem” zannedenler, ilerleyen günlerde hep hüsrana ve ‘sükût-u hayale’ uğramışlardır…

09 Şubat 2012/ Sakin KOŞAR.