Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '16

 
Kategori
Kitap
 

En sevdiğim filozoflardan biri Voltaire'dir

En sevdiğim filozoflardan biri Voltaire'dir
 

Fransız İhtilalini görememiş ama ihtilalin aydınlanma yönünden fitilini ateşleyenlerden biri de Voltaire'dir.
 
Her ihtilal gibi Fransız İhtilali de kanlıdır, ama sonuçları itibariyle dünya için gerçekten bir zaferdir. Çağ açıp çağ kapayacak kadar asilcedir.
 
Voltaire, 18. yüzyıl Fransa'sında yaşamıştır. Hayatı fikirsel anlamda mücadeleyle geçmiştir. Mağdur edilmiş ama yılmamıştır. Bugün bile çok değerli olan felsefi eserler bırakmıştır. Onun bir sözü vardır. O söz bugün bile tam olarak anlaşılmamıştır. Ben de çok severim o sözü. Şöyledir:
 
"Fikirlerinize katılmayabilirim, ama ifade edebilmeniz için canımı bile veririm."
 
Nasıl ama? Bugün bile, Voltaire'in bu sözünden kilometrelerce uzakta olan yığınlar yaşamaktadır Türkiye'de. Hangi tarafa gidersen git, değişik söylüyorsan susturulursun.
 
*
 
16-17-18-19'ncu yüzyılların Avrupa'sında entelektüeller ve yargıçlar arasında kabarık, kıvırcık ve uzun saçlı peruklar kullanılırdı. Bu perukları takma adeti vardı. 
 
Voltaire'in de günümüze ulaşmış çoğu resmi perukludur. Çocukluktan beri komikçe bulurdum bu perukları. 'Çullu kaz' derdim Voltaire'e gülerek.
 
*
 
8 yıl önce Voltaire'nin 'Türkler, Müslümanlar ve Ötekiler' adlı kitabını okumuş çok beğenmiştim. Osmanlı'ya sığınan İsveç kralı Demirbaş Şarl hakkında verdiği bilgilere ise bayılmıştım. Kitabı bitirince hakkında kısa bir yorum yapmıştım, o yorumdan bir cümle paylaşmak isterim:
 
"yani volteire, gavur mavur amma adama helal olsun süper yazmış."
 
*
 
Sevan Nişanyan'ın bir röportajındaydı sanırım, felsefi eleştiri yapan Nişanyan, 'bunu okuyacağınıza, Voltaire okuyun' demişti. Voltaire'nin en önemli eserlerinden birinin 'Felsefe Sözlüğü' adlı kitabını olduğunu öğrendim sonra. Kıymetli bir arkadaşım bu kitabı alıp hediye etti bana. Tek seferde okunacak bir kitap olmadığını anlayınca, kitaplığımın en güzel yerine koydum ben de.
 
*
 
Dün de, Voltaire'in kısa romanı Candide'yi okudum.
 
Doğrusu, kitaba karşı içimde bir ön yargı vardı. Kısa bir şeye benziyordu, ama okumayı hep erteliyordum. Hep sonra, sonra diyordum. Bunun sebebi, Voltaire'nin filozof olması hasebiyle edebi türde pek başarılı olamayacağı algısı ve romanı sıkıcı hale getireceğine dair düşünceydi. Ama okumaya bir başladım algım da, düşüncem de tepe taklak oldu. Karşıma çok başarılı ve nefis bir roman çıkmıştı çünkü.
 
Candide'nin birçok yayınevinden çıkan baskısı var. Benim okuduğum baskı ise, Yason Yayınlarından çıkmış. 2015 yılında basılmış. Çevirmen, Göksu Birol. Tür, roman. Sayfa sayısı, 117.
 
*
 
Vikipedi, Candide üzerine güzel bilgiler vermiş, müsaade ederseniz, o güzel bilgilerle yazımı taçlandırmak isterim:
 
"Voltaire eserini dünyadaki acıların birer zorunluluk olduğunu ve Tanrının bundan daha iyi bir dünya yaratmasının mümkün olmadığını ileri süren Leibniz'in "mümkün dünyaların en iyisi" felsefesini eleştirmek için yazmıştır. Kitapta genç ve her şeyden habersiz Candide, Alman düşünürü Leibniz'in felsefesini temsil eden Pangloss ve sağduyunun temsilcisi olan filozof Martin'le birlikte bütün dünyayı dolaşır.
 
Birçok yerde Candide, Voltaire'in asıl karakterini açığa vuran bir kitap olarak anılmaktadır. Ülkeleri, kralları, ulusların adetlerini ve geleneklerini, kendi çağının insan karakterini alaycı bir yaklaşımla ele alan Voltaire, bu eseriyle kendi döneminin dünyası hakkında dikkate değer bilgiler vermektedir. Kitap, aslında Voltaire'in Candide (Türkçede saf, temiz anlamlarına gelmektedir) adını verdiği kahramanın hayatında başına gelen yarı gülünç yarı trajik olayların anlatıldığı satirik bir eserdir. Bu serüven kitabı, aynı zamanda iyimser dünya görüşüne; “her şey olacağına varır” yaklaşımına olan inanca bir eleştiridir. Kitap toplam 30 bölümden oluşmakta ve her bir bölümde Candide'nin başına gelen olaylar birbirlerine bağlı bir şekilde anlatılmaktadır."
 
*
 
Dünya klasiklerini edebi değerlerini yitirmeden Türkçe'de okumak isterseniz. tercihiniz Can Yayınları, Türkiye İş Bankası Yayınları ve İletişim Yayınlarından çıkan baskılar olmalı. Tabii, bu yayınevlerinden çıkan baskılar tuzlu fiyattadır, çoğumuzun ekonomisine uymaz.
 
Dünya klasiklerini pek çok yayınevi yayınlar, fiyatları da çok uygun bir şekilde satışa sunulur. Ama ben çoğunu beğenmem; kiminin çevirisi kötüdür, kiminin baskısı, kiminin sayfa-dizgi düzeni, kiminin de puntosu rahatsız edecek şekilde küçüktür.
 
Candide'yi okuduğum baskı Yason Yayınlarındandı. Yason Yayınlarını çok beğendim gerçekten. Hem çevirisi iyi, hem baskısı iyi, hem dizgi-punto çok ideal, hem de ekonomikmen çok ucuz... Kitapların kapağı ve sayfaların dış görünümü o kadar güzel ki bayılırsınız. Kapaklar kaliteli, sayfaların dış görünümü ise renk renk, bonbon şekeri gibi... Mesela ben de Yason'dan çıkmış üç kitap var, birinin sayfa dış görünümü turuncu, birinin pembe, birinin de mavi(o da Candide)...
 
Yason'dan çıkan klasikleri öneririm. Okullara da çok iyi gider bu klasikler...
 
-Mustafa Yıldırım - 14.10.2016
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..