Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ender kadın: Angelina Jolie

Ender kadın: Angelina Jolie
 

O kadar güzel bir kadın ki, filmlerini seyrederken güzelliğine kilitlenip kalıyorsunuz; güzelliğinin filmin önüne geçmesine aldırmıyorsunuz bile. Büyülü bakışları, o muhteşem dolgun dudakları, muntazam fiziğiyle Tanrı’nın özenerek yarattığı kullarından olduğu hemen fark ediliyor. Bir eğlence programında Demet Akalın’ın “Onu görünce, kadınlığımdan utanıyorum. Angelina Jolie’nin yanında hiçbir kadın, yeterince kadın olamaz” dediği aklıma geliyor onu bir dergide, bir filmde yada televizyonda her gördüğümde. Oysa Angelina Jolie her ne kadar FHM, Maxim ve Stuff gibi ünlü erkek dergilerinde defalarca dünyanın en seksi beş kadınından biri seçilse de ve Amerikalı anket firması Blockbuster Inc. tarafından ABD erkeklerinin cumartesi geceleri en çok birlikte olmak isteyeceği ünlüler listesinden inanılmaz bir fark atarak birinci gelse de, o “Neden insanların dış görünüş ile bu kadar ilgilendiklerini anlamıyorum. Mutlak güzellik nasıl baktığınızla ilgilidir” diyecek kadar da zeki bir kadın.

Oscar ödüllü Amerikalı oyuncu John Voight’un kızı olan Jolie modellikten baba mesleğine transfer olan isimlerden. Sinema hayatı 1982 yılında “Lookin’to Get Out” filminde oynadığı Tosh karakteriyle başladı ve 1999 yılında “Girl Interrupted” filminde oynadığı Lisa Rowe karakteriyle Oscar kazanan oyuncu, en az babası kadar yetenekli olduğunu da ispatlamış oldu. Oysa sinema, Angelina Jolie için daha farklı manalar da taşıyor. Bir röportajında şöyle diyor ve oyunculuğu sadece manevi doyum için yapmadığını anlatıyor: “Benim birincil hedefim iyi bir kariyer yapmak, ünlü olmak yada takdir edilmek değil. Oyuncuyum, çünkü para kazandırıyor. Para kazandığım sürece bunu paylaşabilirim. Bir insanın ne kadar fazla paraya ihtiyacı olabilir ki? Niçin kazandıklarımı ihtiyacım olmayan bir hayat için harcayayım? O yüzden kazandığımı, benden çok daha fazla ihtiyacı olanlarla paylaşmak bana en büyük mutluluğu veriyor”.

Beş yıldır Birleşmiş Milletlerin Gönüllü Temsilcisi olarak Afrika kıtası başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yardım çalışmaları yapan güzel oyuncu, mülteciler için de sayısız çalışmalara katılmıştır. Darfur’a giderek insanlık dramını gözler önüne seren Jolie, milyonlarca dolar bağış yaparak Güneydoğu Asya’da mayınlı arazilerin temizlenmesini sağladı. Kamboçya, Namibya, Etiyopya yada Sudan gibi üçüncü dünya ülkelerine gıda ve ilaç yardımı yaptı. 2005’te Kamboçya bu yüce gönüllü insanı Kamboçya Vatandaşlığı ile ödüllendirdi. Çeşitli konferans ve basın toplantılarıyla dünyanın gözlerini buralara çekmeye çalıştı. Öyle ki evlat edindiği Maddox ile Zahara Marley adlı iki çocuğundan sonra Brad Pitt’le olan beraberliğinden olan biyolojik çocuğu Shiloh Nouvel’i, 27 Mayıs 2006’da, dünyanın dikkatini Afrika’ya çekebilmek ve bir nebze vicdanlara dokunabilmek için Amerika’da değil, Namibya’da dünyaya getirdi. Hamilelik döneminde oradaki hastaneye 300.000 dolarlık tıbbi malzeme yardımı yapmayı da ihmal etmedi.
Doğumdan sonra dünya basını ilgiyle izlenen büyüleyici çiftin yeni bebeklerine ait fotoğrafların peşindeydi. ‘Dünyalar güzeli bir anne’ ile ‘en yakışıklı aktör’ unvanına sahip Brad Pitt’in bebekleri acaba nasıl muhteşem bir yaratıktı? Brad ve Jolie çifti bunu da ‘insanlık namına’ haklı bir gerekçeyle paraya çevirdiler ve şu açıklamayı yaptılar: “Kendi kızımızın doğumunu kutluyoruz. Ancak gelişmekte olan ülkelerde çok daha şanssız yeni doğmuş bebeklere de yardım etmek istiyoruz. Üçüncü dünya ülkelerinde her yıl tam iki milyon bebek daha ilk doğduğu gün yaşamını yitiriyor.”

Amerikalı şarkıcı Pink’in MTV’de bir röportajını izlerken Angelina Jolie hakkında bir açıklama yaptığına şahit oldum: “Dünyada güzel kadınlar var. Güzel ve akıllı olanlar daha az. Ancak Angelina gibi güzel, akıllı ve iyi kadın çok ender”.
Jolie, “Biyolojik anne olma hazzını yaşadıktan sonra bakış açısı değişir” diyenlere inat, kendi çocuğunu dünyaya getirdikten sonra da erdemini gösterdi ve meraklıları için şu açıklamayı yapmakta gecikmedi: “Maddox ve Zahara’ya daha çok ilgi gösteriyorum. Onlar hayatta kalabilmek için çok mücadele verdiler. Shiloh ise doğuştan şanslı bir bebek. Bu yüzden Maddox ile Zahara’nın yerleri benim için daha farklı.”

Oliver Fuchs’un Süddeutsche Zeitung (Güney Almanya Gazetesi) için yaptığı röportajda Angelina Jolie’nin özgürlüğü şu şekilde tanımladığını okudum: “Öyle insanlar var ki, başkalarını yaralamaktan hiç çekinmiyorlar. Mesela Sierra Leone’de kolları ve bacakları kesilmiş insanlar gördüm. Böyle şeylere BM Mülteciler Heyeti’nin elçisi olarak çok sık rastlıyorum. Çok gezip, çok iğrençlikler görüyorum. Eskiden kendi acılarıma odaklıydım. Şimdi başkalarının acısını duyuyorum. Dünyadaki iğrençliklere karşı savaştıkça özgürleşiyorum.” Nitekim Jolie’nin vücudunda bulunan on iki dövmeden biri olan ve özgürlüğü elinden alınanlar için yaptırdığı kolundaki dövme “Vahşi yürekli olup da kafeslerde tutulanlar için dua” manasını taşımaktadır.

ABD’de geçen yıl on yedincisi düzenlenen Sanat Fuarı Art Miami’ye Kate Kretz adlı ressamın Angelina Jolie tablosu damgasını vurdu. “Blessed Art Thou” adlı resimde Jolie üç çocuğuyla birlikte Meryem Ana olarak tasvir ediliyor. 50.000 dolardan satışa çıkan tablo, popüler ikonaların sanat eserlerinde yer almasıyla oluşan ilgiyi anlatmayı hedeflemektedir. Bazı kesimlerce Angelina Jolie’nin geçmişteki biseksüel yaşantısı yada evli erkekleri ayartan kötü kadın imajı (Brad Pitt’i Jenifer Aniston’un elinden alması kastedilmektedir) bahane edilerek, hangi maksatla resmedilirse edilsin, Jolie’nin Meryem Ana olarak tasvir edilmesi eleştirilmiştir.

Angelina Jolie Meryem Ana olmasa da, iyi bir anne, melek olmasa da yürekli bir kadındır. Üstelik hem çok güzel, hem akıllı, hem de ender bulunabilecek bir vicdanı vardır.

 
Toplam blog
: 20
: 25120
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Yazmak, tarihin zayıf hafızasına karşı, bir tedbir olarak ortaya konulan isyanın sanatsal vesikasıd..