Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Enerjide arz (ampul) sıkıntısı!

Enerjide arz (ampul) sıkıntısı!
 

Uzunca bir süredir bazı yazımlarımda okuduğunuz gibi enerji konusundaki ülkemizi yönetenlerin vizyonsuzluğu artık herkes tarafından da ifade edilmeye başlanmıştır. CNN Türk'ün geçenlerde okuduğum haberi şöyle idi;

"Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dünya Bankası tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Türkiye'de Elektrik Arz Güvenliği Çalıştayı' enerji bürokratları, özel sektör temsilcileri, gerekli önlem alınmazsa 2008 yılı yaz aylarında pik saatlerde elektrik talebinin karşılanmasında zorlanılacağını ve 2009 yılından itibaren elektrik arz açığı yaşanmaya başlanacağını bildirdiler."

Biraz geçmişe gidelim ve bir ufuk turuna çıkalım. İş bilir ve alternatifi olmayan AKP hükümetimiz! 2002 yılından bu yana enerjiye yatırımı hep geri planda tuttu ve işi özel sektöre attı. Hatta dedi ki enerji fazlamız var bizden öncekiler Türkiye'yi enerji santralı çöplüğüne çevirdiler, rant sağladılar!!! Bu söylemin 3-4 yılda çöpe gitmesi vizyonlarının ne kadar geniş olduğunu da hepimize göstermiş oldu.

2002 yılından bu yana sürdürülen enerji politikasının daha doğrusu politikasızlığının artık tutunacak dalı kalmamıştır. Maalesef Türkiye'yi karanlık günler beklemektedir. Haydi karanlıkta kaldığımızda mum ışıkları ve gaz lambaları ile idare ettik diyelim de ya tezgahlanan oyunla yine Türk halkının cebinden çıkacak olan dolarlar için ne yapacağız???

Bakınız Türkiye'nin yıllık enerji talebi %7 -8 civarında artar, kriz yıllarında bu oran yarıya iner, ama trend budur. Bu piyasada bulunan herkes de bunu bilir. Bir de bizim gibi akarsu rejimi düzenli olmayan bu nedenle hidrolik enerjiye çok fazla bel bağlamaması gereken, kömür ve linyit rezervi olan fakat kalitesi son derece düşük olan ve doğalgaza aşırı bir şekilde bağlanılan ülkelerde yedek kapasitenin yaklaşık olarak %25-30 lar civarında olması gerektiğidir. Enerji yatırımlarının da bu çerçevede ve ulusal çıkarlar doğrultusunda planlanlanması gerektiğidir. Ama eğer siz herşeyi özel sektörün yapacağı yatırımlara bağlarsanız, kısa zamanda krize sürüklenirsiniz.(Özel sektör ya yatırımı yapmazsa diye önlem almanız gereklidir. Devleti idare edenlerin bunu bilmesi gerekir)

AKP'nin heryerde 2002'den bu yana 16, 500 MW'lık lisans başvurusu oldu, enerji konusunu devletin üzerinde yük olmaktan kurtardık derken nedense bu işten sorumlu devletin resmi kurumları 2009 yılında enerji açığımız var demeye başladılar. Nedeni neydi biliyor musunuz? Evet 2002 yılından bu yana 16, 500 MW'lık lisans başvurusu oldu, ama EPDK bunların 7000 MW'a karşılık gelenine lisans verdi. Pekiyi verilen bu lisansların ne kadarı sizce işletmeye bu yıl itibarı ile girdi, sadece yaklaşık 1, 200 MW'ı!!!!...Bir de üstüne üstlük hükümet popülist yaklaşımla 4 yıldan bu yana elektriğe zam yapmayınca, özel üretim şirketleri(otoprodüktörler) de artık zarar etmeye başlayınca üretimden çıkmaya ya da durdurmaya ya da azaltmaya başladılar. Şimdilerde de yürürlüğe giren dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliği çerçevesinde geceleri üretim yapıp, devlete yüksek fiyattan elektrik satıyorlar! Hem de fiyat aralığı 35 Ykr/kws den 112 Ykrş/kwsaate den!!!

Enerji Bakanı her yerde halkımızın cebine zam yapmayarak 7 milyar dolar koyduk diye caka satıyor da, son 4 yılda kümulatif enflasyonun %55 civarında gerçekleştiğini, üstüne üstlük doğalgaz fiyatlarında da bunun neredeyse 2 katı bir artış olduğunu düşünürsek, 4 yıldır bize fahiş fiyatla elektrik sattıkları da ortaya çıkmıyor mu? Ya da bu politika sonucunda ülkemizi Enerji'de çok daha kötü bir duruma düşürdüklerini görmüyor mu? Neyse biz devam edelim...

AKP popülist bir yaklaşımla maliyet artışından kaynaklanan zammı yapmayınca devlet bu işi sübvanse etmeye başladı, tasarruf edip yatırım yapamadı, özel sektörde yatırım yapmayınca alın size Enerji'de arz güvenliği sorunu....

TEİAŞ 2005 yılnda bir rapor yayınladı ve dedi ki "Şu an işletmede, inşaa halinde ve lisans almış işletmeler dahil 2009 yılında kurak hidrolik koşullarda, 2011 yılında da normal hidrolik koşullarda güvenilir enerji yedeği kalmayacaktır" Cümleyi dikkatlice okursanız bu öngörüde lisans almış olan 7, 000 MW'lık santralın işletmeye gireceği dikkate alınmıştır. Lisans almış olan santralların EPDK'nın web sayfasından izlenebileceği üzere ilerleme raporlarına bakılınca son 4 yıldaki yatırımların gerçekleşme oranları yüzde 10-15 lerde !!! Yani özel sektör lisansını almış, yatırımına başlamış ama parası bol ya, yavaş yavaş yapıyor santralını...)))

Hepimizin bildiği gibi özel sektör tamamen ticari kaygılarla hareket eder. Piyasa fiyatlarının yatırımların geri dönüşünü garanti altına alacak seviyede olup olmadığına bakar. Üretilen enerjinin satılabileceği yeterli sayıda ve mali açıdan güçlü alıcılarının bulunup bulunmadığına bakar. Ama AKP'nin yarattığı ortam yatırımcıların bu beklentilerine cevap verememektedir. Böyle olunca da enerji arz güvenliğimiz tehlikeli bir boyuta gelmiştir. 2009 yılı kriz beklentisi bu nedenle 2007 ortası veya 2008 yılı başından itibaren başlayacaktır ve en önemlisi de güvenilir güç yedeği olmadan! Asıl sorun da budur.

Güvenilir güç yedeğiniz olmaz ise; santrallarınızda arıza olursa, dünyada bir kriz olursa veya etrafınızdaki ülkelerde ya da petrol ve doğalgaz alımı yaptığınız ülkelerle sorununuz çıkarsa ne yaparsınız? Büyük enerji devlerine muhtaç hale gelirsiniz ve yüksek faizle borçlanarak hemen santral yatırımları yapmaya başlarsınız. Enerji pahallı hale gelir, her alanda rekabet gücünüz de azalır. Her nedense alım yaptığınız ülkelerle sorunlarınız da bu yatırımlar bittiğinde birden halloluverir. Dünyada Enerji devleri tarafından oynanan oyunun ana teması da budur zaten...

Bugün itibarı ile ülkemiz alternatifsiz, projeli ve vizyon sahibi AKP sayesinde bu oyuna gelmiş durumdadır. Önümüzdeki 10 yılda akut hale gelebilecek karanlık günlere hazırlıklı olunuz.

Esenlikler dilerim..

 
Toplam blog
: 115
: 586
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Tarsus Amerikan Lisesi (1984) O.D.T.Ü - İnşaat Müh. (1989) SUNY at Buffalo - Yüksek Lisans (1992) 19..