Enerjimizin büyük kısmını boşa harcayarak kendimizi tüketiyoruz

Eski tür ampullerin çok ısındiğını bir saniye dahi elimizle dokunsak elimizi yaktığını biliriz. Bunun sebebi ampulün içindeki telin üzerinden geçen elektrik akımına direnç göstermesidir. Bu direnç elektrik enerjisinin yüzde kırkının ısı enerjisine sadece geriye kalan kısmın ışık enerjisine dönüşmesine sebep olur. Halbuki biz ampulü sadece aydınlanmak için yakarız, ısınmak için değil. Elektrik enerjisinin ısıya dönüşen kısmı bizim için kayıptır. İyiki son yıllarda yeni teknoloji ampuller hem çevreye daha az zararlı hem elektrik akımına dirençleri çok daha az oldugu için ısı olarak kaybolan enerji miktarı çok daha az.

İnsanlar olarak enerjimizi gıdalardan alıyoruz. Gıdalardaki kimyasal potansiyel enerji sindirim ve dolaşım sistemimiz aracılığı ile hücrelerimizdeki enerji fabrikaları olan mitokondri adlı organellerde oksijen ile yakılarak hareket etmemiz ve organlarımızı çalıştırmamız için gerekli enerjiye dönüşüyor. Düşünmemiz için de bu enerjiyi kullanıyoruz. Tıpkı elektrik akımına direnç gösteren ampul teli ve istenmeyen ısı enerjisine dönüşüm kaybı gibi biz de yanlış şeylere üzülerek enerjimizin büyük bir kısmını boşa harcıyoruz. Kaçınılmaz olarak üzüldüğümüz şeyler var örneğin bir yakınımız ölümcül bir hastalığa yakalanmış olabilir. Tabi ki üzülmemiz normaldir. Ana bazen de gereksiz şeylere üzülerek enerjimizi boşa harcar kendimizi tüketiriz. Örneğin birisi ya da birileri hakkımızda çok yanlış ve olumsuz fikirlere sahiptir. Bütün çabamızı onun fikirlerini değiştirmeye harcarız. Ama boşuna. Bizi kafasındaki şablondan başka türlü göremez. Zaten hakkımızdaki fikirleri değişse ne olur değişmese ne olur ? Harcadığımız enerjiye değmez. Onun fikrini değiştirmeye çalışarak boşa harcadığımız enerjiyi bizim ve sevdiklerimiz için çok daha faydalı işler için kullanabiliriz. Tıpkı boşuna ısı üretmeyen son teknoloji ampuller gibi.

Rasih Bensan 5 Kasım 2012