Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '11

 
Kategori
Güncel
 

Enerjiye hayır mı?

Enerjiye hayır mı?
 

kaosgl.com


Son günlerde her türlü enerji kaynaklarına karşı yapılan yürüyüşler dikkatleri çekmeye başladı. 1970 li yılların sonlarında enerji sıkıntısı nedeniyle her gece kesilen elektrikler, üretim yapamayan fabrikalar aklıma geldikçe bu yürüyüşleri yapanların o günleri yaşamamış olmalarının büyük etkileri olduğunu düşünüyorum.

Basından aşağıdaki haberleri örnek olarak verirsek;

23 Kasım 2010 tarihinde Trabzon Kizirnoslular, köylerinde yapımı süren HES inşaatı yanında eylem yaparak “Irmaklarımız özgürlüğün simgeleridir; alternatifler varken bu katliam projelerine ağırlık verilmesi anlaşılmaz” dedi; yaşam alanlarını savunma çağrısı yaptı

Trabzon’un Araklı ilçesine bağlı Kizirnos (Kayacık) köyünde yapımı süren hidroelektrik santral (HES) projesini, santral yapımına karşı çıkan köylüler protesto etti. Köydeki santral inşaatının yanında toplanan Kayacık Köyü Dayanışma Platformu “HES Projelerine Hayır” dedi ve bir basın açıklaması yaptı.

******


Bartın Platformu ve çevre gönüllülerinin organize ettiği "Bartın da Termik Santral İstemiyoruz - Bartın’da Yaşıyorum Yaşayacağım - Termik Santrale Hayır" mitingi " 22 Nisan'da 15 bin kişinin katılımıyla Bartın Kemerköprü Meydanı'nda yapıldı.

******

Nükleer karşıtları, 24 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşecek mitinge paralel olarak 23 Nisan’da Ankara’da da sokağa çıkıyor, yürüyor. Esat Dörtyol’da toplanacak olan nükleer karşıtları bayrakları, balonları, lolipopları, düdükleriyle Kuğulu Park’a yürüyecek. Kuğulu Park’ta da nükleer karşıtı şenlik gerçekleşecek.

******

Örnek olarak verdiğim yukarıdaki protesto eylemlerinde halkımız, hidroelektrik, termik ve nükleer santral istemiyor.

Peki ne istiyor?


Hiçbir şey mi?

Yani elektriksiz kaldığımız günlerin tekrar geriye gelmesini mi istiyor?

Enerji ve Tabii kaynaklar bakanlığının internet sitesinden aldığım aşağıdaki bilgilere göre Türkiye'nin 2010 geçici değerlerine göre elektrik üretim ve tüketimi aşağıdaki gibidir.


Termik.....Hidrolik .... Rüzgar+jeo....Üretim (GWH)

158.706......51.511..........3.255..............213.471

% 74,6........% 24.1...........%1.3

İthalat.... İhracat ....Tüketim (GWH)

...1.582 ......2.680 ........209.493


Kurulu Güç

Termik ...... Hidrolik..... Rüzgar+Jeo.....Toplam (MW)

31.706....... 15.525....... 1.266 .................... 48.591

Kaynak: http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/Sektor_Raporu_TETAS_2010.pdf


TETAŞ tarafından 2010-2019 dönemi için hazırlanan kapasite projeksiyonuna göre,
ülkemizde elektrik enerjisi talebinde yılda yaklasık %7,5 artıs (düsük senaryoda 6,7)
öngörülmekte ve talebin önümüzdeki 10 yılda yaklasık (%87) artması
öngörülmektedir. Ülkemizdeki piyasanın büyüme potansiyeline sahip oldugu ve
yukarıda ifade edilen bir pazar yapısının olusturulması ile de yatırımcının tercihinin
ülkemiz yönünde olacagı düsünülmektedir.

Bu verilere göre tüketim talebi önümüzdeki 10 yılda % 87 artacak devlet buna seyirci kalacak. Halkımızın istediği bu mu?

Termik santrallar, elektrik üretiminde sadece kömürle değil, fuel oil, motorin, doğal gazla da çalışıyor ve bunların içinde ithal ürünleri de ağırlıkta bulunuyor. Örnek olarak;

Özelleştirme kapsamında ihaleye çıkarılan ve son teklif verme tarihi 27.6.2011 olan...Hamitabat termik santralında yakıt olarak Rusya'dan ithal edilen Doğalgaz kullanılmaktadır. Yıllık gaz tüketimi yaklaşık 1,750 Milyar m3, yıllık enerji Üretimi ise 7,2 Milyar Kw / h civarındadır. Santral, Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık % 7' sini karşılamakta olup üretilen enerji, Trakya ve İstanbul 'un Avrupa yakasının büyük bir bölümün ihtiyacını karşılamaktadır

Ambarlı termik santralı


Toplam beş ünitesi olan Ambarlı Termik Santralinin kurulu gücü 630 megawattır. Santral tam kapasite ile çalıştığı zaman günde 14 milyon, yılda 4-4,5 milyar kilowat saat elektrik enerjisi üretmektedir.

İpraş, Ataş ve Aliağa rafinerilerinden getirilen fuel-oil ile çalışan santral, kurulu güç bakımından Demirköprü Hidroelektrik Santralının ardından Keban Hidroelektrik Santralı ile birlikte Türkiye’nin ikinci büyük santralıdır. Üretilen elektrik enerjisi bakımından ise Kebandan sonra ikinci sırada gelir. Ambarlı’da üretilen elektrik enerjisi Trakya’ya ve İstanbul’a gönderilmekte, İstanbul’un elektrik ihtiyacının karşılanmasında önemli yer tutmaktadır.

Aşağıdaki santral ise ithal kömürle çalışmaktadır.

Yumurtalık Sugözü Termik Santralı - 2 x 605 MW = 1210 MW (İthal Kömür) Yumurtalık / ADANA

DSİ'nin verilerine göre, Türkiye'de şu anda Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Su Kullanım Hakkı Anlaşmasını imzalayan, müracaat eden veya başvuruda bulunacak olan kamu ve özel sektörün yapacağı HES sayısının genel toplamı 1601. Bu santrallardan elde edilmesi planlanın enerji miktarı ise yaklaşık 23 bin megavat. Bu oran Türkiye'nin şu andaki kurulu gücünün neredeyse yarısına denk geliyor. Enerji Piyasası Danışma Kurulu'ndan (EPDK) üretim lisansı alanların sayısı ise 673. Ve sayı günden güne değişiyor. HES projelerinin büyük kısmı Doğu Karadeniz bölgesi için düşünülüyor. Çünkü, dört mevsim eksik olmayan yağışları nedeniyle Doğu Karadeniz hidroelektrik konusunda büyük bir potansiyele sahip. Sadece Trabzon'da 119, Rize'de 64, Giresun'da 87, Gümüşhane'de 30 HES yapılması planlanıyor. Hükümetin enerji politikasına göre, Türkiye'nin büyük bir hidroelektrik potansiyeli bulunuyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın "Artık su akar, Türk bakar devri bitti' lafından sonra HES süreci hız kazandı. Ancak HES inşaatları birçok sorunu da beraberinde getirdi. Karadeniz'deki bitki örtüsü ve doğal görünüm bozulmakta. Diğer taraftan yüksek gerilim hatlarının insan sağlığına vereceği zararlar konuşuluyor. HES'ler konusunda hükümet politikalarının "Vur deyince öldür" cinsinden olmaması gerekmektedir.

Ülkemizde elektrik enerjisi arz ve talep projeksiyonlarına bağlı olarak, 2020 yılına kadar, nükleer enerji santrallerinin, elektrik enerjisi üretimi içerisindeki payının en az %5 seviyesine ulaşması hedeflenmektedir. Bu amaçla 5710 sayılı Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun 2007 yılı içerisinde çıkartılmıştır. Mayıs 2010'da Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında Mersin-Akkuyu'da nükleer santral yapımına ilişkin hükümetler arası anlaşma imzalanmıştır. Ama nedense bu santral Ecemiş fay hattının 25 km. batısına yapılmak istenmektedir.

Bir taraftan nükleer santralların tehlike arzetmesi, diğer taraftan HES'lerin doğal çevreyi bozması, özellikle kömürle çalışan termik santralların çevreye zarar vermesi, yanında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının da bir şekilde karşılanması gerekmektedir. Bioyakıt, güneş enerjisi, rüzgar enerjisinin kullanılması da alternatif enerji kaynakları arasında düşünülse de bunlar hem maliyet açısından hem de talebi karşılayamaması nedeniyle yetersiz kalmaktadır. Ancak mevcut enerji kaynakları arttırılırken, daha hassas davranmakta yarar vardır.


Sonuç olarak konuya tek taraflı bakmamak gerektiği de akıldan çıkarılmamalıdır.

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..