Enflasyon canavarı İstanbul'dan neden gitmez?

Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı. Ekonomi sayfaları enflasyonun ‘’sert’’ düştüğünü yazıyor. İnşallah bu sert düşüşte bir yeri incinmemiştir!..Malum biz enflasyona ‘’enflasyon canavarı’’ deriz. Ortalığı kan gölüne çevirip, sanki kazaları insan üstü bir yaratık yapıyormuş gibi, görünmeyen bir ‘’trafik canavarı’’ yarattığımız gibi, yarattığımız diğer canavar enflasyon canavarına zaman zaman dur der, zaman zaman da kudurmasına engel olmayız.

Bu yazıyı bir ekonomi uzmanı olarak değil de, sokaktan bir vatandaş, emekli biri olarak yazdığımdan, medyadaki rakamları da ilgilenen herkes okuduğundan, rakam salatası yapmaya gerek görmüyorum, düşündüklerimi yazıyorum.

Mayıs ayı enflasyon rakamlarının, daha doğrusu, TÜFE’nin eksi’ye gerilemesi iyi de, ÜFE’nin yine de artmış olmasının hesabını ben çözemiyorum!.. Üretici, pahalıya mal ettiği ürünü, ucuza mı satıyor? Tersi olsa bu kadar düşünmeyeceğim. Üretici enflasyonu artarken, tüketici enflasyonu eksi!!. Bir açıklaması vardır. Dedik ya ekonomi uzmanı değiliz.

Belki petrol fiyatlarının artmaması veya az da olsa biraz indirilmiş olması, dengeleri değiştirmiştir diyorun ama başka bir şey daha var anlayamadığım;

Türkiye’de enflasyon sert düşerken, İstanbul’da enflasyon artarak, son 6 yılın zirvesine çıkmış!!..

Hoppalaaaa….

İstanbul dediğin şehir, Türkiye nüfusunun tamamının beşte birinin yaşadığı yer. Yani Türkiye’de her beş kişiden biri İstanbul’da yaşıyor ve enflasyon bu şehirde son 6 yılın zirvesine çıkmış Türkiye’nin her türlü vergide 1. sıradaki şehri. En fazla istihdam bsağlayan şehri., en fazla kamu işletmesi olan, en fazla işçi, memur barındıran şehri.

Bu kadar kalabalık bir insan kütlesinin düşen, eksiye geçen enflasyondan, hiçbir istifadesi olmazken, son 6 yılın en yüksek enflasyonuna maruz kalıyor, bunu hak etmiyor ama bakıyorum buna kimse kafa yormuyor, enflasyon eksi çıktı diye seviniyoruz!.. Oysa bu şehirde yaşayan bir çok insan, bir çok kamu personelinin, emeklinin maaşı bu genel enflasyon rakamları üzerinden hesaplanıyor.

Bugün bir ekonomi kanalı bu konuya dikkat çekti. Enflasyon rakamları sadece sebze meyve üzerinden hesaplanmasa da, durumu kendi üzerine alınmış bir gıda toptancısı bağlanarak, İstanbul’a malzemenin ambalajlı gittiğini söyledi!!.. O yüzden pahalı oluyormuş, bir de nakliye gideri falan varmış!.

Eh İstanbul’a ambalajlı gelen sebze meyve (ki ben domates, biber ve zam şampiyonu limonun ambalaj içinde satıldığını görmesem de) Kayseri’ye, Adana’ya, Trabzon’a ambalajsız mı gidiyor?..

Bana biraz kontrol eksikliği varmış gibi geliyor, Sokaktaki adam olarak gözlerim var İstanbul’lu biri olarak. Mesela semt pazarları olduğu gün, o semtin marketleri inanın halkın yoğun olarak gittiği semt pazarından inanılmaz ucuz. Halk!a, pazara gitmeye dedirtecek kadar ucuz ama ertesi gün, aynı mallar yine uçuşa geçiyor!!... İnsanın kafasına ‘’demek istediği zaman ucuza satabiliyorlarmış’’ diye bir düşünce geliyor. Acaba metrekareye neredeyse 1 tane düşen marketler fahiş fiyata nı satıyorlar?.

Bakıyorsun, Domates üreticisi domatesi, erik üreticisi eriki, kayısı üreticisi kayısıyı, patates üreticisi, patatesi, çay üreticisi çayları yollara döküyor, trafiği kapatıyor ama semt pazarı olduğu gün demek ki marketler de zararına satış yapıyorlar!!... Nasıl oluyorsa?.

Semt pazarları o da başka bir alem canım İstanbul’da.. Talep fazla ya. Vur zavallıya… Enflasyon canavarının gıdası İstanbul’lum benim. Pazarlarda çoğu malım üstünde etiket de yok. Soruyorsun mesela kahvaltılık biber. Kaç para? 6 lira diyor. Dönüp gidiyorsun, arkandan sesleniyor, gel gel 4 lira… İstanbul’da tuhaf bir alıcı-satıcı muhabbeti var. Her şey kazık atmak üzerine planlanmış. Zor şehir.

O zaman bu genel enflasyon üzerinden ahkam kesip, edebiyat yapıp, methiyeler düzmeden veya karalar bağlamadan, enflasyonu bölgesel olarak hesaplayıp, burada çalışan, burada yaşayan, enflasyonla burada boğuşan , vergisini burada ödeyen, bu şehrin cefasıyla, pahalılığı ile boğuşan işçi, memur, emeklinin de hesabını buradaki rakamlardan yapmak gerekir.

İstanbul’da son 6 yılın zirvesine çıkan enflasyon canavarı, her ne kadar yurt genelinde eksiye düşmüş olsa da, İstanbul’da hala bu enflasyonu hissedenleri pek sevindirmiyor, Kimse bunun neden böyle olduğunu bir türlü anlayamıyor. Bir cezaymış gibi, kimse de bu canavara yaklaşamıyor.