Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '18

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Enflasyon Gebelik Gibi midir?

Ekonomi konusu en anlamadığım konulardan biridir konu ile ilgili eğitimim mühendislikte yarım dönemde okuduğumuz 2 saatlik işletme ekonomisi dersi ile sınırlıdır. İsterdim ve dilerdim ki ahkam keseyim, hatta beylik laflar ederek ders vereyim ama bu konu ile ilgili entelektüel heybem boş. Klasik vatandaş gibi ekonomi benim cebime, yani yaşamıma dokunduğunda onun etkilerini hissederek öğreniyorum. Doğumdan ölene kadar devam eden, aktif bir eylem olarak öğrenme sürecim ekonomi içinde devam etmektedir.

Bertrand Russell bir kitabında; “Son savaşa katılan bütün Avrupa ülkeleri, paralarının değerini düşürdüler, böylelikle dış borçlarının bir bölümünü ödemeyi, reddetmiş oldular. Almanya ile Avusturya ise, enflasyon yolu ile içteki borçlarının tümünü reddetti. Fransa, frankın değerini beşte bire düşürerek, bu şekilde frank üzerinden tanımış olduğu bütün hükümet borçlarının, beşte dördünü reddetmiş oldu.”

Ne zaman mı oldu bu işler? Russell’ın kitabı 1932 yılında yayımlandığına göre 1. Dünya savaşının sonlarına doğru.

Enflasyonla ilgili anlatılanların hepsi kasıtlı… Para değerini sefilleştirme kararını hükümetler, halkı kazıkladıklarını bile bile vermişler. Geçen yüzyılda, üstelik o zamanda, hepsi demokratik seçimlerde iktidar olmuş hükümetler, toplumları hiç sıkılmadan, utanmadan sömürmüşler.

Gerçekleri saklamayı hiç yeltenmeden, enflasyonun gerçekte ne demek olduğunu, en ince bir deyimle özetleyen yine Bernard Shaw’dır, o diyor ki; “Eğer hükümetler kendisine inananların tümünü aldatarak para değerini düşürürlerse, bu yeteneğin efendi, terbiyeli adına enflasyon denir.”

Teknik anlamda enflasyon, mal ve hizmetlere ilişkin genel fiyat düzeyinin yükseldiği ve dolayısıyla paranın satın alma gücünün düşme hızı diye tanımlanıyor. Halk dili ile ise de hayat pahalılığıdır. Konuya ışık tutan başka üstatlar da, gerçeği farklı bir dille aydınlatıyorlar. G. Hampton diyor ki “enflasyonla flört eden, onunla evlenmek zorunda kalır.”

Joseph L. Henderson ise “Az bir şey enflasyon, az bir şey gebelik gibidir, durmadan büyür. Aynı kişi yine gebelik benzetmesini bir başka şekilde, şöyle ifade ediyor; “Enflasyon gebeliğe benzer, legal yollardan durdurulamaz.”

Konunun çarpıcı yanı, bilerek ya da basiretsizlikten görmeyerek, enflasyona neden olan yönetimlerinin çoğunun demokratik ortamda ve serbest seçimlerle iktidara gelen hükümetler olmasıdır. Aralarına sahte demokrasinin girmesi ise bu sonucu değiştirmemektedir.

21. yüzyılda geleceğimizi karartan çevre kirliliği, nükleer tehlikeler, nüfus yığılmaları, açlık, savaş ve enflasyon gibi felaketler, tüm dünya ülkelerini önemli ölçüde tehdit eder görünmektedir.

Ülkemizde merakla beklenen enflasyon oranı son dakika olarak kasım ayında % 1,44 gerileyerek, yıllık bazda % 21,62 açıklandı.

Ülke yönetimlerin ne olursa olsun, diktatöryalar, krallıklar,  demokratik yönetimlerin hepsi enflasyon konusunda çaresiz kalıyor. Anlaşılıyor ki insanlığın geleceği için, yeni arayışlara girerek bugünden hiç bilinmeyen çareler bulmak zorunluluğu var.

Bilmediğimden soruyorum, sahi, Joseph L. Henderson’un dediği gibi; Enflasyon gebeliğe mi benzer, legal yollardan durdurulamaz mı?

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..