Enflasyon muhasebesi, AKP, İmam Hatipliler ve eğitim sistemimiz

Üniversite yıllarımda (1964-1969) ve takip eden 20-30 yılda enflasyon muhasebesi hep gündemdeydi. Enflasyon muhasebesinin resmen kabul edilmemiş olması Türkiye’nin ciddi bir sorunuydu. Çünkü çok yüksek enflasyon vardı ve bu şirketlerin bilançolarını da gelir tablolarını da anlamsız, işe yaramaz ve yanıltıcı hale getiriyordu. Enflasyon Muhasebesi kanun tasarısı meclis raflarında 30 yıl belki daha fazla kanunlaşmayı bekledi fakat gelen giden iktidarlar, hükümetler bir türlü bu tasarıyı yasalaştırmaya cesaret edemediler veya gereğince önemsemediler. Günün birinde AKP (imam hatipliler) iktidara geldi, ilk yaptıkları işlerden biri bu tasarıyı kanunlaştırmak oldu. Tak diye karar verdiler, şak diye yaptılar.

Üniversite yıllarımda ve onu takip eden 30-40 yılda enflasyon Türkiye’nin en büyük ekonomik sorunuydu. Paralar ve fiyatlar komik hale gelmişti. Bir simit bir milyon lira, kira bir milyar lira vb. Paradan altı sıfır atmak gerekiyordu. Gelen giden iktidarlar bir türlü buna cesaret edemiyorlardı. Bu 20-30 yıldır veya belki daha fazla böyle sürüyordu. Bir gün AKP (imam hatipliler) iktidara geldi. Tak diye karar verdiler, şak diye liradan altı sıfırı atıverdiler. Ne bilgisayarlar çöktü ne kriz çıktı.

İstanbul – Ankara oto yolu yapılmış fakat Bolu tüneli kısmı yaklaşık yirmi yıldır bir türlü yapılamıyordu, daha bir yirmi yıl geçse de yapılacağına kimsenin ümidi kalmamıştı. Bir gün imam hatipliler iktidara geldiler, tak, şak.

Rusya, Azerbeycan vesair enerji boru hatları, Marmaray, 3. Köprü, İzmit körfezi köprüsü, Avrasya Tuneli, 3. Havaalanı, duble yollar ve sair olmaz denilen, pahalı denilen, yok efendim rantabl değilmiş yok efendim ağaçlara yazık olurmuş, yok efendim doğanın dengesi bozulurmuş denilen, yapmamak için bin bir dereden su getirilen daha onlarca büyük proje; imam hatipliler iktidara geldi ve her biri tak şak.

Eskiden pasaport almak bir dertti. Eskiden ehliyet almak bir dertti. Eskiden nüfus cüzdanınız kayboldu mu yenisini çıkartmak bir dertti. Hastahanelerde randevu almak için sabah altıda sıraya girmek gerekiyordu. Daha onlarca misal saymak mümkün. Bir gün imam hatipliler iktidara geldiler ve hepsini bilgisayar sistemine aktardılar, elektronikleştirdiler; tak, şak, vatandaşın hayatını kolaylaştırdılar.

Uzaya uydular göndermek, güney kutbuna araştırma grubu göndermek, ilk ve orta öğretimde okuyanların kitabını bedava vermek, üniversitede okuyan öğrencilerin burs, harçlık ve bu gibi ihtiyaçlarını eskiye çok daha iyi karşılamak, fakir fukaraya maaş bağlayıp namerde muhtaç olmaktan kurtarmak. Bunların hepsini imam hatipliler yaptı, hem de ağlayıp sızlanmadan, para vardı, yoktu, bütçe açık veriyor gibi mazeretlerin arkasına saklanmadan.

Daha neler neler, saymakla bitmez ama en önemlisi e muhtıralara, darbe teşebbüslerine pabuç bırakmamak; bunu da tarihimizde ilk defa imam hatipliler başardı.

Eğer imam hatipler sadece din görevlileri değil fakat bu kadar yetenekli, bu kadar becerikli, dirayetli, kurmay, kararlı insanlar yetiştiriyorsa takdir edilmeyi, teşvik edilmeyi ve yüceltilmeyi hak ediyorlar demektir.