Enflasyon oranını Ayşe Teyzeler belirlesin!

Temel gıda vergi oranının yüzde sekiz olduğu bir ülkede pırlantanın vergi oranının 0, yazı ile “sıfır” olduğundan beri TEFE’sine, TÜFE’sine de ve dahi enflasyon oranlarına da mesafeleyim!

İşsizlik verilerine de keza!...

Pinpon topunun yumurta olmadığını bilen Ayşe Teyzeler yumurta yerine pinpon topu almıyorlar, ancak bunu bilemeyen(!) adamlar o hesabın içine pinpon topunu da katıveriyorlar!

Valla, masa başında oturan adamlara değil de, yemek yapan Ayşe Teyzem’e güvenirim; kuru soğan geçen ay kaç liraydı, bu ay kaç lira oldu; patatesi kaça aldındı teyzem, dereotunu, maydanozu?

Ocak ayında aldığın peynir şimdi kaç lira; et alabiliyor musun teyzem?

******

En ucuz sütün litresi iki lira; en ucuz etin kilosu 40...  Ayşe kadın fasülyenin kilosu 10 lira; börülce 15...

Zeytinyağı diyarıyız; zeytin ağaçlarına göz dikildi, o başka da, bir litre zeytinyağı 20 liradan başlayıp 50 liraya kadar çıkıyor ki zeytin fiyatları da almış başını gitmiş!...

Masa başında oturan zatlar ise pinpon, tenis topu falan gibi girdilerle “Ayy bakın! Enflasyon oranımız süper güzel! Zaten ekonomimiz de tıkırında... Eee, hani alkış?” vaziyetindeler...

******

Valla, ben bilmem! Ayşe Teyzeme sorarım “İşsizlik oranımız nedir?” diye; Ayşe Teyzem ne derse doğrudur; üniversite mezunu iki çocuğu da iş arıyor, iş yok! Fatma’nımın üniversite mezunu kızı geçenlerde iş bulmuş, asgari ücretle, kredi kartı mı sattırıyorlarmış, telefon kartı mı, tanıdıklarına satmış satmasına da, daha da fazla satman gerekiyor diyerek yol vermişler.

Muhtemelen Zehra Hanım’ın oğlu da aynı pozisyonda iş bulmuş, O da mahalleliye yükleniyormuş “N’olur bu karttan alın!” diyerek...

“Bu kadar okudum, asgari ücrete çalışmam!” diye direten Gülsüm Hanım’ın kızı hala iş arıyormuş; Sevgi’nin iki oğlu da keza...

******

Kişi başı gelirimiz bilmem ne kadar dolarmış; arkadaş, masa başında oturan adama da, kusuruma bakmasın Ayşe Teyzeme güvenmem!

Açarım cüzdanımı, içine bakarım! Bu kadar basit! Bu kadar net!...

Var mı böyle bir para cüzdanımda?

Yok...

Bir kilo et alacak param? Valla, cüzdanda o da yok; kredi kartı dersen, asgarisini henüz ödemeyemedim, limiti yeter mi bilmem...

******

Velhasıl; masa başından, kürsü arkasından konuşmak çok kolay da, Ayşe Teyzelere de bir mikrofon uzatılsa...

Tencereyi kaynatana, bir tuvalet kağıdı rulosunun 1 lira değerinde olduğunu hesaplayana; KPSS sınavlarında başarılı olsun diye üniversiteli çocuğuna yeniden dershane masrafı yapanlara sormak gerek...

O sınavlardaki şaibelerin öyle uluorta kalmasından rahatsızlık duymayan masa başındakilerin aslında kimlerin yemeklerinden tırtıkladıklarını en iyi Ayşe Teyzeler bilir!

(Kocasına bile çaktırmaz, biliyor musunuz? Üzmek istemez O’nun yorgun kalbini; yüz gram kıyma ile yemek yapar, “Kırmızı etin fazlası zararlıymış, öyle dedi televizyondaki bilmem kim” diyerek yokluğu sevgiye bağlar... )

******

Masa başında, kürsü arkasında duranlar ise eser ve gürlerler; Mercedes dediğin ne ki, çerez parası!

Yeni Türkiye’ye saray yakışmaz mı?

Ekonomimiz kıskanılıyor!...

Valla, sizin saltanatınız gerek maddi, gerek anayasal hakların ihlali, gerekse de hukukun işgali konusunda emsalsiz bir örnek; kıskananlar vardır elbet!...

Yaşasaydı, Hitler, kesin kıskançlıktan deliye dönerdi, mesela!...

******

Liderlere değil de Ayşe, Hannah teyzelere sorduğumuzda ise durum tersine dönerdi!

Kesin bilgi!...

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com