- Kategori
- İlişkiler
Engel olunabilir mi yaşanacaklara?
Bir bilebilsek doğru ne?
Hiç yaşamamak mı yoksa yaşayıp yarıda kalakalmak mı? Hangisine engel olunabilir acaba? Susuyorum. Her ikisinin de nasıl acıttığını bilecek kadar yaşadım. Yaşadıklarına milyonlarca kez pişman olunanları da gördü bu gözler, hiç yaşamayanların olanlara hevesle baktıklarını da… Keşke olmasaydıların yanında keşke olsaydıları dinledim yıllarca aynı hevesle.
Roller biçeriz rollere gore oyunculara ama hayat sahnesinde ne rol tam uygulanır oyuncular tarafından ne de senaryo uygundur oyuna. Doğaçlama gelişir her şey. Her şeyi bildiğimizi sanmamıza ve onca sevgiye rağmen… Bir bakarız ki bitmişlerin ortasında alkışsız ve perdesiz. Onca acabaya karşılık her şey hiç bir yere oturamamış.
Sen doğru sanırsın, karşındaki talepsiz talepsiz hep düşünür derinlere bakarak. Şen şu kadar zaman katlanırım dersin bir bakarsın karşındaki senden çok once çekip gitmiş. Kalakalırsın öylece boş duvarlara bakarak. Kadın-erkek anlaşılmazının en anlaşılmazı gerçeğin yaşanmasıdır ki henüz hala kimse o gerçeğin ne olduğunu keşfedememiş…
Olmayacağını bile bile zaman zaman kaderin önüne geçmek isterdim yaşanacakları değiştirmek için sevdiklerim adına diyorum kendi kendime biliyorum ki ne zamanı geri getirebilirim ne de kaderle mücadelede şans veririm kendime. Susuyorum elimden geldiğince. Ne taht yapabildim ne de baht.
Elden gelen düğün bayram yeter ki sağlık olsun gerisi sökük çoraplar gibidir. Ne yama tutar kumaş ne de rengi uygundur diye düşünmesin kimse. Her şey zamana gore değişkendir. İnsanlar bile yenilebilir yaşanmışlıklara derin bir suskunlukla. Akıllı düşünene kadar deliler çok yol katetmiş misali yürüyen bulur yolu yeter ki arındırsın kendini kötülükten ötürü.
Sen yaşarsın acıtır elbette yaşadıkların ya da yaşayamadıkların, yarımlar ve tamlar da zamana zemine gore kaygandır. Bazen tamların içinde yarımyamalak bazen de tüm eksiklerin ortalarında gülme sesleri. Masada ne yediğin değil nasıl yediğin önemli yemeği de... Ama canlarından koparak gelmişlerin acıları on misli daha fazla acıtır canını. Bahta bakarsın o da derin bir suskunluğa gömülmüştür kafası önde.
Bazen tek cümle kalır bize; “Her şeyin hayırlısı” .