Engelli Sevil’in Tatil Maceraları – Armutlu /Fıstıklı

Sevil ve eşi İstanbul’da yaşıyorlardı. Sevil, engelli olduğu için eşiyle tatil yeri olarak onun rahat edebileceği uygun yerlere gidiyorlardı. Karı koca her yıl farklı yerlere giderek keşif yapmayı da seviyorlardı. Arkadaşlarından Armutlu’yu duymuşlardı. Bu yaz tatillerini Armutlu’da geçirmeye karar verdiler. İstanbul Yenikapı’dan Deniz otobüsü ile Armutlu’ya doğru yola çıktıklarında ilk kez gidecekleri bu yer ile ilgili duydukları güzel şeylerin yanı sıra yaşayacakları anların hayalleri vardı.

İstanbul’dan Deniz otobüsünün hareket etmesinden yaklaşık bir buçuk saat olmak üzereyken Armutlu Merkez’e vardılar. Yolculuk esnasında güzel sohbetler de olur bilirsiniz, vakit geçirmek için yakınınızda oturanlar ile sohbet edersiniz. Onların hemen karşılarında bir anne ve kızı vardı Sevil onlar ile sohbet ederken, eşi kitap okuyordu. Onlar Armutlu’da yazlık evleri olduğunu bundan dolayı sık sık gidip geldikleri anlattılar. Genelde deniz otobüsünün önce Armutlu Tatil Köyü’ne uğrayıp daha sonra Armutlu Merkeze geçtiğini söylediler. Yolculuk sohbet ile birlikte kısa zamanda bitmiş oldu.

…

Armutlu da vapurdan iner inmez İstanbul ile aynı havayı buldular. Tatil yörelerine gidince hep bir başka havanın kokusu gelir ya insanın burnuna ve o dakika büyülenilir. Ama buranın havası farklı değildi, oksijen azdı sanki buralarda hava aynı İstanbul havası gibiydi, yani tatil yöresine ait havanın kokusunu alamadılar.

…

Sevil’in eşi Nazmi, Sevil’in tekerlekli sandalyesini iterken eşyaların yer aldığı küçük çantayı Sevil’in kucağına koymuş, kendisi de omzunda astığı daha büyük çantayı taşıyarak hemen hemen yarım saat boyunca sahili turladı. Deniz taşlı ve pek temiz görünmüyordu. Çok yosunluydu. Küçük adacıklar vardı, suya girmek için ama genelde merdivenli inişler vardı. Birkaç yerde rampalı inişte görmüşlerdi fakat kumsal taşlı, deniz taşlı, etraf kayalı olduğundan buradan engelli birinin inip denize girmesi pek olası görünmüyordu.

Sonra kalacak yer arayışına giriştiler ama buda pek mümkün olmadı… Tekerlekli sandalye ile grip kalacak mimarisi uygun bir yer bulamadıkları gibi burayı pek fazla beğenmediler ve eşiyle birlikte dönmeye karar verdiler. Buradan tekrar İstanbul’a dönüp oradan geçen yıl gidip memnun kaldıkları Avşa adasına gitmeye karar verdiler. Deniz otobüsü sabah 7.30’da kalkacaktı, günde üç kez İstanbul’a sefer olduğunu öğrendiler. 7.30 harici 13.00 ve 18.15 de sefer oluyormuş. Şu anda saat 18.30 da olduğu için 15 dakika önce en son sefer için deniz otobüsü kalkmış yani az bir fark ile son sefer saatini de kaçırmış olduklarından mutlaka bu geceyi geçirecekleri, kalacakları bir yere ihtiyaçları vardı.

…

Kalacak bir yer ararken emlakçı biriyle tanıştılar. Fıstıklı’da çok güzel bir tatil köyleri olduğunu söyledi. Orada havuz da bulunduğunu belirtti. Merkeze (buradan oraya) yürüme mesafesinde değildi bu yerler çok uzak olduğunu söyler. Emlakçının önerdiği tatil köylerinden birini aradılar. Fıstıklı’da bulunan tatil köyü yetkilisi ile görüşüp anlaştılar. Burada ulaşım sorunu da yoktu.

Tatil köyü araba gönderdi onları aldırmak için... Armutlu Fıstıklı'da bulunan Serhat Motel’e ait bu tatil köyü gerçekten de güzel görünüyordu. Sevil bekarlık döneminde yani çok uzun yıllar önce anne ve babası ile ailece gelip kaldıkları yine buraya bağlı Çiçek evler tatil köyünde yaptıkları tatili anımsadı. Bazı şeyleri unutuyoruz ve bir de bakıyoruz tekrar aklımıza gelmiş. O zaman çok rahat ettiğini hatırladı ve yine böyle rahat bir tatilinin onu beklediğini düşündü.

Buraya ilk geldiği zamanki hüsranın yerini büyük bir sevinç kapladı... Eşine anlattı uzun yıllar önce Armutlu Çiçekevler de kaldıkları tatil köyünü, sohbet ederek tatil köyünün gönderdiği arabayı beklemeye başladılar.