Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '14

 
Kategori
Deneme
 

Engelliler ve yollarımız

Engelliler ve yollarımız
 

ENGELLİLER VE YOLLARIMIZ


Daha önce de defalarca yazdığım bir konuda tekrar yazma ihtiyacı hissettim. Önümüzde yine seçimler var ve yaşadığımız süre içinde dörder yıllık aralarla tekrarlanacak bu seçimler… Seçim öncesi hallaç pamuğu gibi darmadağın olan yollarımız seçim sonunda dört yıllık bir uykuya mı terk edilecek acaba? Her yeri köstebek yuvasına çeviren zihniyetler, nedense bu yolları bir türlü yapamıyorlar. Bir bakıyorsunuz asfalt dökmüşler, bir bakıyorsunuz taş döşemişler ki taşları döşemeye devam ederlerken ilk döşedikleri yerler sökülmeye başlıyor. Anlamak mümkün değil!

İşçilik sıfır, özen yok. Malzeme kısıntılı kullanılıyor ama iyi ki malzeme bol kullanılmıyor. Neden mi? Çünkü nasılsa tekrar sökecekler. Bari milletin parası çöpe daha az gitsin. Yol yapılırken ise engelliler hiç düşünülmüyor. Bu yolları yapanlarla yaptıranlar bir tek gün gözlerini kapatarak yaptıkları yollarda yürüseler. Bir günlüğüne tekerlekli sandalyelerle sokağa çıksalar anlayacaklardır ne demek istediğimi… Kaldırımlarda belli bir standart yok. Bazı kaldırımlara çıkmak için çok özel çaba sarf ediyorum. Boyum kısa sayılmaz, üstelik topuklu ayakkabı da giyiyorum. Çocuklar veya cüceler küçücük bacaklarıyla bu kaldırımlara nasıl çıkabilirler acaba hiç düşündünüz mü?

Düz yolda engelli koşu sporu yapıyoruz adeta… Apartmanların girişlerinde yürüme engelliler için zorunlu olarak yaptırılan yerler merdivenlerin yanında gayet dik setlerden oluşuyor. Maazallah tekerlekli sandalyeyle yola fırlayacak şekilde yapılmış dimdik setler…

Bazı insanlar “Sen engelli değilsin ki neden bu konuyla bu kadar ilgileniyorsun?” diyorlar. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” felsefesinin bir başka uzantısıdır bu… Toplumdaki aksaklıkları görüp düzeltilmesi için çabalamak aklı başında her vatandaşın yapması gereken bir davranıştır. Yarım başımıza ne geleceğini bilemeyiz ki! Deprem, sel, trafik kazası, tuttuğu takımın galibiyetini sağa sola ateş ederek kutlayan bir magandanın serseri kurşunu… Gördüğünüz gibi hepimiz birer engelli adayıyız. Anne kartal, yaralı yavrusuna daha çok şefkat gösterirmiş. Biz de engellilerimize daha çok şefkat göstermeliyiz. Uğur Mumcu’nun dediği gibi  “İnsan sadece konuştuklarından değil, sustuklarından da sorumludur.”

Bir düşünür: “Beni yargılamadan önce benim ayakkabılarımla dolaş.” diyor. Ben de bu sözü kendime göre değiştiriyorum ve diyorum ki: “Yolları yapmadan önce benim tekerlekli sandalyemle veya benim kapkara gözlüklerimle dolaşın. İşte o zaman beni anlarsınız.

 

HARİKA UFUK

ADANA
25.01.2014
SAAT: 18.00

 
Toplam blog
: 389
: 261
Kayıt tarihi
: 01.12.13
 
 

Adana'da doğdu. Öğrenim hayatına İstanbul'da Çengelköy İlkokulu'nda başladı. İstanbul Marmara Ünive..