Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Engellilerin engellerini aşamıyoruz.

Engellilerin engellerini aşamıyoruz.
 

İnt.alıntıdır.


Neden ve nasıl aşamıyoruz? Türkiye'de 8, 5 milyon engelli kardeşimiz bulunmaktadır. Bu nüfusumuzun yüzde onundan fazla bir rakamdır.

Metro istasyonları, otubüsler, vapur iskeleleri, kaldırımlar, mağazalar, okullar, öğrenci yurtları vb. pek çok yerde engelli olanlarla, yaşlı ve hamileler için yazmakla bitmeyecek sorunlar bulunmaktadır.

Günlük yaşantımızda etrafımıza biraz daha dikkatli ve duyarlı bakarsak bu sorunları yaşayan insanları görebiliriz.

En son olarak yaşadığımız seçimde hepimiz engelli ve yaşlıların çektikleri çileleri görüp, yürekten üzülmedik mi?

Kendisi de engelli olan Milletvekilimiz Sn. Lokman AYVA "Engelli vatandaşlarımıza mutlaka oy kullanabilecekleri kolaylıklar sağlanmalıdır." diyerek konunun önemine dikkat çekmişti. Oysa biz toplum olarak magazin dünyasının gereksiz haberlerine gösterdiğimiz ilgiyi, bu tür toplumsal sorunlara gösteremiyoruz. Unutmayalım ki yarın hepimiz bir engelli olabiliriz. Bunun hiçbir garantisi yok...

Seçimlerde sandığa gidemeyecek derecede engeli olanlar önceleri kendilerine bir vasi belirliyorlardı. Bu vasinin adı seçim kütüğüne yazılıyordu. Ancak; yine engellilerin itirazı üzerine bu kaldırıldı. Sonuç?

Demek ki başka bir çözüm üretilemedi.

Engelliler seçimde vatandaşlık görevlerini yapabilmek için 3-4 kat merdiveni başkalarının sırtında çıktılar, tekerlekli sandalyeleriyle duyarlı vatandaşlarımızın acıma ve biraz da kızgınlık duygularıyla ellerde taşındılar.

Tek taraflı kalça çıkığı olan ve bazen yürümek için koltuk değneğine dayanan bir ablam var. Ara sıra çok büyük ve modern alış veriş merkezine birlikte gidiyoruz. İnsanların en doğal ihtiyacı olan tuvalet bize ızdırap veriyor. Bu alış veriş merkezlerinde son derece modern ve engelliler için ayrılmış tuvaleti kullanabilmek için ablam enaz 15 dakika bekliyor. Neden mi? Onlara ayrılan yerler kilitli tutuluyor. Kendini bilmez, beklemeye tahammülü olmayan sağlıklı vatandaşlarımız onlara ayrılan yeri de kullandıklarından yetkililer de kilitlemeyi tercih ediyor. Ablam kapının önünde 3-4 dakika bekliyor, bizi kameradan gören güvenlik elemanı yanımıza geliyor. Sonra mı?

-Engeliniz doğuştan mı, kaza mı geçirdiniz?
-Diğer tuvaleti kullanamıyor musunuz?
-Tutunmadan giremiyor musunuz?
-...................

Tüm sorulara cevap veriyor, bazen ablam da onlara soru soruyor.

-Engelli olduğuma göre doğuştan mı sonradan mı olduğum fark eder mi?
-Burda sizle muhatap olduğuma göre diğer tuvalete girmediğim belli olmuyor mu?
-Cevap vermek zorunda mıyım? Anahtarı getirmeniz için teste mi tabi tutulacağım? gibi.

Eğer bir anlaşma sağlarsak güvenlikçi gidiyor ve bir hizmetli personel anahtarı getiriyor.

Ne acı değil mi? Tuvalet hakkı dahi karşı taraf uygun görürse kullanılıyor.

Kendi adımıza biz gereken yerlere şikayetimizi yapıyoruz. Ama, bir şey değişmiyor.

Aslında ablam Amerika'nın Boston Eyaleti'nde 6 yıldır oturuyor. Türkiye'ye her geldiğinde bu tür sıkıntıları yaşadığında çok üzülüyor. Orda gördüğü itinayı, korumayı burda bulması imkansız...
"Uçaktan indiğim an havaalanında başlıyor fark, markete gittiğimde iki görevli yanıma geliyor, özel engelli aracına bindiriliyorum ve kullanamazsam alış veriş süresince biri bana eşlik ediyor. Hastalandığımda sağlık kurumuna telefon açtığımda, kayıtlardan engelli olduğumu görüp eve geliyorlar." diyor.

Ne kadar güzel değil mi?

Nüfusumuzun onda birini geçen engelli vatandaşlarımıza, biz haklarının onda birini veremiyoruz. Yasalarca mecbur olduğu için yaptığımız şeyleri ise uygulamıyoruz.

O kadar çok yasal düzenlemeler var ki. 3 resmi kurum, 15 sivil toplum örgütü ve 5 spor kuruluşu engellilere yönelik hizmet vermektedir.

Engelli maaşı, vergi muafiyeti (özür oranına göre), toplu taşıma araçlarında indirim, malül ve engellilerin araç alımındaki muafiyetleri, belediye tiyatrolarından ücretsiz yararlanma, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar kurumunda barınma ve burs önceliği v.b. pek çok haklar bulunmaktadır.

Çoğu engelli bu haklarını nasıl kullanacağını bilmiyor. Maalesef bu haklar da yeterince duyurulmuyor. Basın ve medyada kuruluş haftaları dışında program yapılmıyor. Aralık ayı dışında onbir ay engelli yokmuş gibi ...

Örneğin; %40 ve üzeri engeli olan bir kardeşimizin bazı haklardan yararlanabilmesi için özürlü nüfus kağıdının olması gerekiyor. Bulunduğu ildeki hakem hastane olarak belirlenen sağlık kurumundan önce sağlık raporu alması (Hakem hastaneler Sağlık talimatında belirlenmiştir.), daha sonra Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurması ve
kimliğine "Özürlü" ibaresini yazdırması şart.

Bu kimlik cüzdanlarıyla gemi, tren, vapur seyahatlerinde, maç girişlerinde, bazı cep telefonlarının aboneliğinde %40 indirimden yararlanabiliyorlar.

Peki, şu an 8, 5 milyon engellinin kaçının böyle bir kimliği var? Kaçı bu haklardan faydalanıyor?

Fiziksel ve düşüncesel engeller kaldırılıp, insan olarak herkes eşit değer gördüğünde ideal toplum olacağız. Buna inanmak istiyorum. Çünkü; herşey inanmakla başlar.

Lütfen; daha duyarlı olalım ve seyirci kalmayalım.

 
Toplam blog
: 103
: 1399
Kayıt tarihi
: 21.03.08
 
 

Hacettepe Ün. mezunuyum. Öğrencilik yıllarımda ve okulu bitirdikten sonra bir gazetenin muhasebe ..