Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '17

 
Kategori
Yöresel Yemekler
 

Enginar sizi, Urla'ya çağırıyor.

Enginar sizi, Urla'ya çağırıyor.
 

Eskiden her şey, "Roma'ya" çıkıyordu. Şimdi Ege'ye...


Cuma'dan itibaren üç gün müddetle Urla'da Enginar Festivali, hükmünü sürdürecek. Yüz binlerce enginar, stantta yerini alacak. Tezgahlarda çeşitli ot yemekleri de görücüye çıkacak.

Festivali en çok olan yerlerin başında, Ege gelmektedir. Güneşi parlak Yerleri sulak, yeme de yanında yat. Aynı mevsimde mahsulü devşir kat kat. Oh ne ala memleket. Nerde hareket, orada bereket. Eskidendi o. Her yol Roma'ya çıkardı. Şimdi ise Ege'ye...

Görüntünün olası içeriği: yiyecek

Alaçatı’da ot festivali anlamlıdır. Çeşit çeşit otlar kazana konur. Alttan verilir samanı,üstten çıkarılır  dumanı. Sakla gelir zamanı. Sadece inekler mi ot yer? İnsanlar da yer. Arazide her taraf ot içinde. Otun da festivali mi olurmuş? Egeye Nisan, bir kurtarıcı gibi gelir. Her kapıyı çalar, otların büyüsü, baş köşelere oturur.

Alaçatı, Çeşmenin kapısı. Eskiden de ot vardı ama, insanları yalnız kovboylar gibi dolaşırdı. Kurumuş ot kökenleri ; rüzgarlarla savrulur, her kapının önünde, duraklaya duraklaya caddeleri aşar, topaç topaç yuvarlanır, araba tekerleği gibi döner ha döner. Gelir, yol ortasında önünüzde durur. Tepelerden  dolaşaraktan, gariban Alaçatı’nın  tozunu toprağını, önünüze silkeleyiverir.

Urla'daki Festivale ilgililer çok sıkı hazırlandı. "Kimseyi enginarsız bırakmayacağız" dediler. Herkesi  Cumadan itibaren Urla'ya çağırıyorlar.

Şimdi o otlar  giriyor tencereye. O rüzgar, yel değirmenlerini döndürüyor. O yalnız kovboylar, kucak kucak otlarla ot dağıtıyorlar herkese. Alaçatın’ın o delimsirek  rüzgarı da bu gün, daha müzikal esiyor.

“Ege dedin mi,”  orada duracaksın. “Kandıralı yürüyorsa,” o da duracak! Nasıl mı?

“Biz Ege’liler / Günün her saatinde / Yedi virgül, dokuz şiddetinde / Neşelere batar çıkarız / Gündüz gece / Hayatımız zaten bir bilmece / Pilav üstü az Egew istedin  mi / Çuvalı ile gelir. / Yeter ki / Sen iste /

Egeli / Güneşi tutar elleriyle / Katmerli bulutlar / Onların nefesidir /  Bir öksürdü mü / Yağan , yıldızlardır. / Aşka meraklıdır / Sanki kuyudan su çeker / Aşkını yudum yudum içer / Dedik a, o biraz delimsirektir / Bütün aşıklar gibi / Olsun varsın hani / O kadar da kusur / Kadı kızında da bulunur…

Eski çamlar bardak oldu. Her şey kıymetlendi. İşte iç turizm bu oluyor. Otu, yabancıya da sevdirirseniz, dış turizm olur.  Ama otlarımız şimdilik bize yetecek anca. Ama maman, yabancı istemezük aramızda.

Olacağı şu: “ Stantlar kurulacak, dizi dizi tencerelerin her birinden kokular yayılacak. Koca kafalı enginarlar , şevketi bostanlara, kekiktir, fesleğendir, karanfildir kokuları karışacak. Bir diğer köşede kekik balı, reçeller, enginarlı pilav stantlarında size görücü çıkacaklar. Her birinden tadacaksınız. İçiniz dışınız ot olacak. Bu hengameye inekler nasıl dayanıyor ömür boyu diye de içinizden çaktırmadan geçireceksiniz.

Ya işte böyle. Yaşlılar yine sokaklarda, sırtlarını duvara dayayarak oturacaklar. Olup bitenleri bal gibi anladıkları halde, bir Buda heykeli gibi sabit gözlerle uzaklara bakacaklar.

O daracık sofralarda yeşilli sarılı ot mezeler konacak. Bir ondan bir bundan derken. Sabahlar hiç olmayacak erken. Yengen Mengen şengen derken, bir ot festivali de bitecek böylelikle. Dolması senden, sarması benden, kurban olsun sana yengen. Ellerine sağlık cancağızım. Yumurtalı kuşkonmazını da yedim. İçim kuş gibi hafifledi.  Diyeceksiniz kesinkes. Ve de bir ondan bi bundan, “ziytinden, piynirden, enginardan”  bandıra bandıra, kadehleri tıklaya tıklaya festivalin tadını çıkaracaksınız. Öte yanda Kuşkonmazlar, rezeneler, Enginar tatlısı,  kabak çiçeği dolmaları da cabası. Seneye inşallah. Bu sene böyle geçti, İdare edin gari.

Zaten yaptığımız iş festival. Ege’li, çamaşır sıkar gibi olan bitenleri bir anda  görür, tadına bakar. Bir yanda deve güreşleri, çocukların elinde kaynana zırıltıları, niyet çeken kuşlar, öte tarafta çubuklara  bulanan  rengarenk tatlılar, elma şekerleri, uçan balonlar, tombalacılar, bakla falı açanlar “ A be sen ne güzelsin, ağzından öpülesin” diye yağ yakan falcı kadınlar. İşte Ege ‘deki festivalden çizgiler bunlar.

Bütün bunlar hoş da, ya Karadeniz’de kıyısı olan şehirlerin festival takvimleri ne halde? Mesela olsa olsa, Bartın’da ot festivali yok. Onun yerine çilek festivali yapılıyor. Deniyor muş ki, milli, manevi tel kırma işi ile çilek festival birleştirilip,  toptan “ Güzelcehisar Lav Kayalıkları Festivali”  provası yapsak diye  düşünceler varmış.

California’ da  Bartın’daki gibi lav kayalarının  aynısından varmış.  Oralara bir heyet gidecekti.  “Tetkiklerde” bulunmak üzere. Gidildi mi? Gittiler de ses seda çıkmadığına göre kayboldular mı yoksa? Onları da bulmak için ayrıca bir heyetin yola çıkarılması mı düşünülüyor acep? Bilemiyoruz ki.

Eh, “Giden Dönmez Dağı” olsa heyetin varacakları yer bellidir dersiniz. Amaa geri dönebildiler mi? Adı üzerinde mübareğin.“Giden Dönmez Dağı” İşte burası endişe verici. İnşallah bir şey olmamıştır.

Ama, ne diyorum biliyor musunuz?  Alaçatı’nın o dar sokaklarındaki bir masaya bir inek davet etsem diyorum. Bizim  yediğimiz otlardan ona da ikram etsek diyorum. Ama koskoca ineği nasıl sandalyeye oturtacağım, işte onu düşünüyorum.  Ama, inek işi anlayıp, kendiliğinden oturursa, ne ala. Boynuna da peçetesini takardık ne güzel olurdu. İşte festival o zaman, yeniden başlardı.

Bekleyeciz,  göreciz

Ört ki, ölem!

Görüntünün olası içeriği: bitki, ağaç ve açık hava

BİR HÜSNÜ GENGÖNÜL FOTOĞRAFI

Görüntünün olası içeriği: bitki ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, çiçek, bitki ve açık hava

DARACIK ROMANTİK SOKAKLAR

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor, ayakta ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: oturan insanlar, masa, bitki, ağaç ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, ayakta duran insanlar ve çiçek

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: 7 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, kalabalık ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta, bitki, çiçek ve açık hava

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..