Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '21

 
Kategori
Sinema
 

English Vinglish 2012

Filmi anlatmak için sayfayı açtığım anlarda, fonda, Tarkan'ın Hodri Meydan parçası çalıyor. Neden mi?

Birazdan anlarsınız :)

Kadın olmak zordur. Anne, Eş, Sevgili, Çalışan, Arkadaş gibi içinden çıkamayacağınız bir sürü sıfatla doludur hayatları kadınların. Bir de buna rağmen kimseyi memnun edemezler.

Özellikle evlenip anne olduktan sonra emeklerinin karşılığı saygı ve sevgi görmek bile olmaz bazen.

Ama güzeldir kadın olmak. Kendine has olmak.

Şimdi buradan yola çıkarak, beyaz perdeye sığmayan bir kadın hikayesi anlatacağım sizlere;

Bir Hint Filmi ama, 

Shahsi, ailesinin canı ciğeri. Eşinin, kızının, oğlunun ve kayınvalidesinin kıymetlisi.

Neden mi, elleri kolları çünkü. Eksik kalan herşeylerine koşan bir güç.

Eşi ve kızı için eksik bir yönü var ama.

Küçük bir bilgi vereyim önce, yıllarca sömürge bir devlet olarak yaşadıklarından olsa gerek, Hindistan kendi dilinden daha fazla İngilizce bilen, konuşan, yazan bir ülkedir.

İşte bu ironik durumun eseri olarak Shahsi eşi ve kızı tarafından yetersiz görünür.

Anneniz İngilizce bilmiyor diye siz küçük görür müydünüz?

Öyle böyle bir küçük görme değil ama, artık açıkça alaya dönmüştür bu durum.

O evi yönetir, kendi dilinde çok güzel okumalar yapar, kültürlüdür, girişimci ruhunun peşinden gitmiş ve çok bilinen bir tatlıcı olmuştur. O tatlının adı neydi acaba? Gol Ghappa olabilir mi? Filmi bilenler yazsın lütfen.

O başarıları görülmeyen, yalnızlaşmaya başlayan, oğlu da olmasa kendini dipte bulacak kadar kötü hisseden Shahsi, gün gelir Amerika'da yaşayan kız kardeşi tarafından çağrılır. Kızı evlenecektir çünkü ve düğüne 1 ay vardır.

Tek kelime İngilizce bilmeyen kadın için Amerika seyahatinin ne kadar zorlayıcı olduğunu siz düşünün.

Bütün hazırlıklarını yapıp çıktığı o yolculukta ilk önce havaalimanında şansının dönmesi ve destek olacak birisyle tanışması, sürecin nasıl geçeceğinin işareti aslına bakarsanız. Hep öyledir belki de. Korktuğunuz yolculuğa adım attığınız an o yola alışmanız için evren güzel işaretler yollar size.

Ve Amerika,

O topraklara girme başarısından sonra Shahsi adapte olamayışına içerleyip hayatının en önemli kararlarından birini alır ve yiğeninin yardımıyla bir İngilizce kursuna yazılır. Onu güçlendirecek ikinci adımı olur bu.

Filmin asıl hikayesi de o kursta başlar. Sanırım.

Neden mi?

İşin içerisinde Fransız aşçı Laurent girer.

Ben filmi izleyeli çok uzun zaman oldu ama Laurent'in Shahsi'ye bakışları hala yüreğimi eritir.

Kurs tam bitirme sınavını yapacakken Shahsi'nin ailesi Amerika'ya gelir, Eşi ve kızı hal alay ediyorlardır onunla. Hiçbir şey söylemez, İngilizce öğrenmeye başladığına dair. Düğün hazırlıkları tam gaz devam eder o süreçte zaten. Bitirme sınavına girmekten Shahsi'ye hayatının sürprizi düğün günü yapılır belki de. Kurs arkadaşları ve öğretmeni onu yalnız bırakmamak adına düğüne gelirler.

İngilizce bilmiyor diye aşağılanan Shahsi o gün öyle bir konuşma yapar, öyle bir konuşma yapar ki... Filmin en efsane sahnesi o an'dır.

Bir de içimi soğutan bir şey olur. Shahsi'nin eşi Laurent'i fark eder. Anında çifte kavrulmuş bir korku sarar onu?

Sormak isterim. Kaybetme korkusu neden etkileyicidir?

Klasik dans sahneleri, samimiyeti, şu an yaşıyor olmasa Sridevi'nin ekrandaki gücü ve dönüşüm güzelliği bu filmi bende büyülü kılandır.

Belki de dönemsel bir etkisi de var yeniden hatırlamamın.

Değişmeyi hepimiz istiyoruz.

Değişmek için harekete geçmeyi hep bekliyoruz.

Değişirken çok korkuyoruz.

Ama çok da mutlu oluyoruz öyle değil mi?

Yepyeni hikayeler ve içeriklerle karşınızda olmaya devam.

Sizi etkileyen ve dönüşümü ile içinize işleyen hikayeler var mı?

Önermek, üzerine konuşmak ister misiniz?

Öyleyse bekliyorum yorumlara.

Sevgiler

Züleyha :)

 
Toplam blog
: 48
: 89
Kayıt tarihi
: 11.01.21
 
 

Profesyonel Koç Bağımlılık Danışmanı Sosyolog Yazar Latin Amerika Çalışmaları Uzmanı Analog Fotoğ..