Enstruman çalmak için geç kalmadınız

Yıllar önce ilkokula başladığım günleri hatırladım.İlk öğretmenim babamdı. Kolay olmamıştı babama öğretmen gözüyle bakmam. Sık sık babam sandalyenin üstüne çıkartıp İstiklal Marşını okuturdu. İlk şarkı söyleme alıştırmalarına böyle başladım. Daha sonra mandolinle tanıştım ve ver elini beş seneye yakın mandolin kursları.Hiç unutmam evimizin bitişiğinde terk edilmiş bir ev vardı. Ablan ve ben duvardan atlar, evin salonundaki ahşap piyanoda birşeyler çalmaya çalışırdık.O zamanlar piyanolu evlerin sayısı çok nadirdi.Liseden sonra ver elini Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik bölümü.Değişik çalgıları tanıma ve öğrenme imkanları böylece başladı ve hala devam ediyor.

Yaşamımda bir enstruman çalmanın verdiği mutluluğu sizlerle paylaşmak istedim. Sizlerin de geç kaldığınızı zannetmiyorum. Farketmez hangi çalgı olursa olsun. Lütfen müziğin güzellikleri ile tanışın.Göreceksiniz ki içinizdeki nefretin kızgınlıkların yerini sevgi ve hoşgörü alacak. Yeni bir dünyaya yelken açacaksınız. Geç kamadınız. Bizden geçti diyenleriniz olabilir. O zaman çocuklarınızı bundan mahrum etmeyin.

Notaların size sadık bir dost olduğunu , sıkıntılı günlerinizi atlatmanızda destek olduğunu göreceksiniz.Hele bir de şarkı söylemeyi denerseniz kendinizi daha huzurlu ve sağlıklı hissedersiniz.

Bu satırları okuduktan sonra umarım müzik mağazalarının vitrinlerinde duran piyanolara,orglara ,kemanlara ve diğer çalgılara daha farklı gözlerle bakarsınız.

Yaşamın ne kadar renkli ne kadar güzel olduğunu görebilirsiniz.Bugünden yola koyulun derim. Ertelemeyelim. Zaman su misali akıp geçiyor. Sevgiyle ve müzikle kalın.