Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '10

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Entelijansiya Özdil'i neden hedef aldı...

Entelijansiya Özdil'i neden hedef aldı...
 

Yılmaz Özdil


Yılmaz Özdil’in “Yumruk” başlıklı yazısı basında ses getirdi. Zamansızlıktan konu ile ilgili görüş ve düşüncelerimi paylaşma olanağı bulamadım. Medyada, internet ortamında yer alan kalemşörlerin adeta linç ettiği Özdil’in yazısını önyargısız bir biçimde irdelemek bu güne kaldı.

Özdil yazısının giriş bölümünde bir entelijansiya* resmi ortaya koyuyor. Zaten yazının bu bölümünde sorun yok. Gürültü yazının ilerleyen bölümlerinde sorulan sorulardan ve verilen yanıtlardan kopuyor. Ve yazının girişinde çizilen resimde yer alan sığ entelijansiyayı hicvederek; “Soralım dolayısıyla... Bu ülkenin çocuklarına ateş edip öldürmek “demokratik hak” kabul ediliyorsa, parti liderine girişmek niye “ırkçılık” oluyor?

Mayın demokrasiyse...
Yumruk niye faşizm?” sorusunu yöneltiyor.

Soruya muhatap olan entelijansiyayı <ı>Terörün/şiddetin, demokratik hak olmadığını bilerek görmezden geliyor. Çünkü sesini bu süreç yaşanırken gür bir şekilde çıkarmıyor, susuyor. <ı>Şiddetin parti liderine yönelmesine gelince suskunluğunu terk eden entelijansiya’nın iki yüzlülüğünü eleştirerek resmin netleşmesini sağlıyor…

“Dün seyrediyorum televizyonu, papyonlu bir arkadaş, “İzmir-Bursa hattında, Trabzon-Samsun hattında tehlikeli yapılanmalar var, oralara dikkat” diyordu...

“Hakkâri-Diyarbakır hattı”nda olan ne peki? Oraya dikkat çekmeye gerek yok mu, Allah'ın papyonu? Bir tanesi de “İlk kez bir parti liderine saldırılıyor” diyordu...

Mesut Yılmaz'ın burnunu kırmadılar mı?

Demirel'e yumruk atılmadı mı?

Özal'a ateş edilmedi mi?

Ecevit'e İzmir'de kurşun sıkılmadı mı?

*

Normaldir demiyorum...

Niye “ilk” deniyor?

*

Başbakan geçmiş olsun diye aramış Ahmet Türk'ü, ki aramalı... Peki, Deniz Baykal'a niye geçmiş olsun yok? Taş atmak, yumurta fırlatmak şiddete girmiyor mu? Light linç olur mu?

*

Samsun'da polisler açığa alındı, ki derhal alınmalı... Van'dakiler niye yerinde duruyor hâlâ? Kandil'den gelenlerle otobüsün üstüne çıkıp şehir turu atmadığı için mi suçludur Baykal?

*

Bu kadar soru yeter...”

Yazı önyargısız bir şekilde irdelendiğinde sorularda problem yaratacak bir durum görülmediği ortada. Entelijansiya o zaman niye bu kadar gürültü koparıyor, linçe kalkışıyor sorusunu kaçınılmaz oluyor.Yanıtı da gayet net, Özdil maskelerini düşürüyor.Yandaş’ın, liberalin, buyrukla AKP yerine AK yazanların cilasını döküyor.

Özdil, “Açın gazetelerin internet sayfalarını, bu haberin altına yapılan yorumları okuyun... Yumruğunu “adaletin tokmağı” yerine koyup, Ahmet Türk'ün burnuna inen kişi, bu ülkede pek çok kişinin duygularına tercüman oldu... Çünkü, teröristi meşru hale getiren “açılım” saçmalığı, sadece bir tarafta değil, öbür tarafta da “eşkıyayı kahraman” yapmaya başladı.” dediği bölümde; yaşananların toplumda nasıl bir algı yarattığının resmini çiziyor, netleştiriyor. Bu siyasi iklim “yumrukla kendini adaletin yerine koyan eşkiyalar” yaratmaya başladı, “tehlikeli bir süreç yaşanıyor” diyor.


“Hukuku guguk haline getirirsen...

“Ona göre başka, buna göre başka” işletirsen, olacağı budur.”

Galiba bana göre haksızlık içerse de, Özdil’e kızanlar/saldıranlar, ülkenin fotoğrafından ürktüler, gerçek canlarını acıttı.

Şiddetin çoğaldığı/yükseldiği, kutsandığı bu topraklarda; saldırıdan sonra Ahmet Türk’ün çağrısı gibi “aklı selime” davet eden bir yazıdan fırtına kopardılar. Okuyucu olarak bizde yazılanları algılayabilecek yetenekte/birikimde olmayan bir sürü biat etmiş entelijansiyanın röntgenini çekme olanağı bulduk.

*Kültürel ve siyasi etkinliğe sahip entelektüel topluluğu.

Necati TÜFEKCİ 22 Nisan 2010 Ankara

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..